5
Doğum günü partisi her ikisine de garip ve sıra dışı gelmişti. Herhalde filmlerdeki gibi bir parti olacaktı. Parti her ikisi için de erkek arkadaşlarıyla toplanıp sahilde gezmek, terasta ya da bahçede oturup çekirdek yiyip çay içmek, oradan buradan laflayıp vakit geçirmekti. Vahşiler gibi vakit geçirmek, dalaşmak, güreşmek, saçma bir iddiasına girmek. Leşini çıkarana kadar vakit geçirmek kısaca.
Çok sıradan, basit, yavan ve çok az masraflı. Zaten ikisi birbirini buldular mı sahilde; diğerleri de bulurdu onları. Genelde açıkhavada ya da da cep telefonuyla mesaj atıp toplanırlardı bir yerlerde.
Ahmet dedi ki: "Her şey sağlam bir ahlak üzerine yükselir. Yani güzel bir sevgilin olsun istiyorsun, cinsellik falan filan şeyleri yaşamak istiyorsun. Tamam da ahlak olmadan hiçbir şey edinemiyorsun."
"Elbette dostum, o şeyler her gencin içinden geçer."
"Demek istediğim bazıları istediği fırsatı bulursa kötü biri olup çıkar, yoldan adamakıllı çıkar. Hamile kalan üniversite kızların çocuğu öldürdüklerini ya da çöpe attıklarını görüyorum haberlerde.. Ahlak iyidir. Senin iyiliğini istediği için seni korur, içinden geçen birçok saçma şeyi elde etmeni engeller. İstediğin fırsatları bulsan kim bilir ne kadar hain biri olacaksın ve beni bile tanımayacaksın. Ahlak derken de tutucu olmayı kastetmiyorum. Bir kızla orası burası şahane diye onunlaysan bu adiliktir. Bu işi önce kalbin onaylamalı. Olacak bütün yanlışlıklar olacaksa olur. Kızın ailesi seni onaylamaz. Onu alıp kaçarsın filan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIKTAN KAÇIK(BASILACAK)
RomanceAhmet Ayşe'yi görür görmez tatlı ve muhteşem sinyaller almış, sarsılmış, bunu belli etmemişti. Amerika'dan gelen o büyülü etki sonra hep aklına gelip kartal gibi süzülmüştü kalbinin derinliklerinden kafasına doğru gömgök biçimde... sıkıntılı geceler...