15
Ahmet dedi ki: -viskiyle çarpıldığından haberi yok-İnsan olmayı unuttum. Bu gece başka olsun. Yetti! Bu gece insan olacağım! Eve sürekli babamın istediği saatte giderim. Zavallı babam inşaatlarda çalışmaktan bir deri bir kemik kaldı; ama halen panter gibi güçlü. Partiye gelmek için giydiğim kıyafeti de bir arkadaştan ödünç aldım. Diş fırçamı 3 senedir kullanıyorum. Kız kardeşime doğum gününde ayakkabı alacağım demiştim, sözümü tutamadım. Annem her sabah beni kahvaltıya çağırırken yanağımı okşayıp bir umut pırıltısıyla..haresiyle demeliyim... gözlerimin içine bakıp gülümsüyor. Babamın yapamadıklarını ben yaparım diye. Okuyup çalışıp adam olup ona bahçeli bir ev alırım ya da yaptırırım diye. İnsan hissetmez mi umutları. Her gün deli gibi hissediyorum. Ama bekle diyorum kendime, bekle oğlum Ahmet, günün birinde senin de zamanın gelecek. Hayal kurma; acı çeker ve üzülürsün. Gerekeni yap yeter." Ahmet ağlıyordu, nemli gözleri, sesinin tonu... "Abim kızın birine takılıp terk etti evi. Uyuşturucu mu hap mı kullanıyor ve satıyor mu belli değil. Birkaç gün önce kafede çalışayım dedim. Bir tabak düşürüp kırdım diye sahibi ana avrat sövdü. İşi bıraktım...Onu ölesiye pataklamayı çok istedim; ama durdum. Haddimi bilmekten, sinirlerime hakim olmaktan bıktım."
"Nereye?" dedi Ayşe.
"Tımarhaneye. Ne olsun." dedi Cemil.
Ayşe ve Özlem deli gibi güldü.
"Çok sorun var, topran bir çözüm lazım bize."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIKTAN KAÇIK(BASILACAK)
RomanceAhmet Ayşe'yi görür görmez tatlı ve muhteşem sinyaller almış, sarsılmış, bunu belli etmemişti. Amerika'dan gelen o büyülü etki sonra hep aklına gelip kartal gibi süzülmüştü kalbinin derinliklerinden kafasına doğru gömgök biçimde... sıkıntılı geceler...