11
Bu sırada Neslihan mutluluk üstüne bir şeyler anlatıyordu.
"Beni dinliyor musun?" dedi Neslihan.
"Evet."
"Bana bakmıyorsun ama?"
"Kulağım sende. Tahsin'e bak, kızın yanında kan emici kene gibi duruyor. O kız Tahsin'e asla bakmaz." Güldü.
"Sen önce aynada kendine bak! Neden bakmasın ki? En azından coşkusu ve cesareti, bir deliliği var" dedi Neslihan. "Aklın varsa git o kızla konuş. Tahsin gibi aç köpeği n'apsın?"
"Az önce başka diyordun?"
"O kız bence bir iki anlamlı konuşan ve derinliği olan birini sever. Ben olsam öyle yapardım."
"E yanında zaten kız gibi dövmeli çocuk var zaten. Çocuk şu tarafta kızlarla konuşuyor."
"Olsa bile onu gerçekten sevmiyor bence. Kız içgüdüsü bunlar."
"Tahsin'e neden aç köpek dedin?"
"E içinden geçeni hemen belli ediyor, aptal! Bakışları haydi gel eğlenelim; ama birbirimize gerçekten değer vermeyelim diyor. Her neyse. Konumuza dönelim. Mutluluğa asla güvenmem. Çünkü seni aldatır, yarı yolda bırakır."
Neslihan'ın babası öldüğünden beri zihniyeti buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIKTAN KAÇIK(BASILACAK)
RomanceAhmet Ayşe'yi görür görmez tatlı ve muhteşem sinyaller almış, sarsılmış, bunu belli etmemişti. Amerika'dan gelen o büyülü etki sonra hep aklına gelip kartal gibi süzülmüştü kalbinin derinliklerinden kafasına doğru gömgök biçimde... sıkıntılı geceler...