RÜYALARIM (Düzenleniyor)

Bölüm 50 (SENİ UNUTMAYA ÖMRÜM YETER Mİ? )

💁💁💁
VOTE ve yorumlarınızi bekliyorum 🙏

☆☆☆
"Çok komiksin."

"Ciddiyim ben."

"Uzay saçmalama ya."

"Of Dünya. Tamam."

"Sana bir şey sorayım mı? "Cevabından korktuğum bir soruydu bu."

"Sorma."

"Soruyorum o zaman?"

"Sorma dedim."

"Of Uzay. Soruyorum ben , sus sen."

"Sustum."

"Bana aşık mısın? "

"Manyak mısın ne biçim soru bu ? Cevabını bilmiyor musun ?" O sırada Uzayın telefonu titredi. Uzay mesaja bakarken yüzündeki ifade dondu.kaşları çatıldı . Mesajı kapattı ve bana döndü. Ne oldu der gibi baksam da gülümsedi bu yok bir şey gülümsemesi idi,keyiften uzak. Bir şey demedi bir süre sonra sessizliği bozdum. 

"Sorum bu değil aslında şey... bana olan aşkından hiç şüphe ettin mi? Hiç hala Açelyayı seviyor olabileceğini düşündün mü?  "O kadar korkuyordum ki Cevabından...

"Sana yalan söyleyemem. Ona hala aşık mıyım diye düşündüm. Sen ona vurduğunda içim acıdı. O ilk geldiğinde bana sarıldı ya tuhaf hissettim." Burukça gülümsedim.

S-sen hala o-onu seviyorsun." Bu soyledigim şey bile gözlerimin dolmasına yeterliydi.

"Bilemeyiz." Gözlerini kaçırdı. Kalbimden vurulmuşa dönmüştüm. Eğer mutsuzluktan ölünseydi ben çoktan ölmüştüm.

"Uzay bize neden bunu yapıyorsun?" Sesim titremişti. Biz...Biz diye bir şey yoktu kim bilir belki de hiç olmamıştı...

"Ne yapıyorum ben?" Beni öldürüyorsun.

"Onu seviyorsun ve benim yanımdasın? "

Bir şey mırıldandı fakat duyamadım.

"Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."

"Git Uzay. Sevdiğin kızın yanına git. Artık aranıza girmeyeceğim yeterince yüzsüzlük yaptım :)) size mutluluklar dilerim. Beni sevmeyen birini daha fazla yanımda tutamam..."

"Gideyim mi ?"

"Git." Derken göz yaşlarım bana ihanet ederek gözümden suzulduler. Uzay bana  baktığında kaşları çatıldı. Gözlerini sıkıca kapatıp kafasını arkaya attı. Gözlerini açıp bana döndüğünde, " Lanet olsun! Ağlama. "Dedi " Burukça gülümsedim.

"Senin yüzünden ağlıyorum diye vicdan yapmana gerek yok. Ağlamak rahatlatıyor beni. Vicdanın rahat olsun sende terk et beni :) "  Uzay masadan kalkınca gidişini izledim.

"Hoşça kal." Deyip kapıdan çıktı.  Çıkış kapısının sesini duyunca Zar zor ayaklandım. Ellerim titrerken bağırarak masayı yere fırlattım. Duvara çöküp sakinleşmeye çalıştım.

"Gitti. O gitti. O'na gitti. Terk etti beni." Gülmeye başladım. Ellerim titriyordu. Kahkahalarım sonlanmis,bağırarak ağlamaya başlamıştım.  Bir gülüyor bir ağlıyordum. Sinir krizi geçiriyordum. "Gitti." Yanımda duran kırılmış bardağın camını aldım. Parmağım alırken kesilmişti.  Avucumun içine aldım camı ellerim titriyordu . Cam elimden düştü. Parmağım kanıyordu fazla derin bir kesik değildi.  Kesik parmağımla yerde U çizdim. Kapı anahtarla açıldığında kaşlarım catildi ama gülüyordum hala . İçeriye yeni tanıştığım Mert girince kaşlarım iyice catildi.
"Senin ne işin var burada?"