Doldur usta,
Boş kalmasın bardağım.
Sen doldur, şişenin dibini göremessem oda benim ayıbım olsun. Ben sonu belli olmayan kuyunun dibini görmüşüm, şişenin dibini mi göremeyeceğim.
Durma usta, doldur.
Rakıyı acım kadar koy, suyu umudum ve hayallerim kadar. Yani usta hiç su koymayacaksın bardağıma. Çünkü usta, benim hayalim yok, umudum yok, anılarım yok, yaşanmışlıklarım yok, hiçbir şeyim yok. Sorun da bu zaten usta, hiçbir şeyim yok. Bundandır kollarımın kesik olmasının sebebi, defalarca intihar girişimlerimin, başımın yere eğik olmasının sebebi bundandır usta.
Durma usta sen, doldur.
Ben güne yataktan kalkar kalkmaz üç dal sigara içerek başlarım usta. Kahvaltımı birayla yaparım. İki bira alacak para bulunca gülümsüyor yüzüm birtek. Ayık gezemiyorum be usta. İlla kafam güzel olacak. Kafam güzel olmasa da, kalbim güzel be usta. Ölmek birtek cansız olmak değilmiş, onun başka birine sarıldığını gördüğümde öldüm usta ben. Öldüm ama hâlâ yaşıyorum. İşte bu daha çok acıtıyor canımı usta. Yutkunamıyorum, boğazım düğüm düğüm, kalbimi jiletle kesmişler sanki, içim kanıyor usta. Bu böyle bir acı işte. Öldürmüyor ama yaşatmıyor da be usta.
Doldur usta, anlatacaklarım bitmedi daha.
Bak usta bir gün yine kafam zil zurna, eve zor atmışım kendimi. Yatarken birden telefon titredi. Ondan mesaj gelmişti, yarın sabah 8'de buluşalım konuşacaklarımız var, demişti. Bende tamam diyerek cevap vermiştim. Öyle böyle derken sabah oldu. Vakit gelmişti, üstümü giyinip evden çıkmıştım. Neyse usta, ben bunun çağırdığı yere gittim. O yine gelmedi be usta. Ertesi sabaha kadar bekledim yine gelmedi. Artık umudum kalmamıştı. Ordan kalkıp eski püskü bir büfeden tam 24 tane bira aldım. Büfe sahibi bunların hepsini sen mi içeceksin diye sordu. Bende hayır, yarısını yaralarım, yarısını ben içeceğim dedim. Adam fazladan bir bira daha verdi be usta. Bak usta şu gördüğün kesik varya, tam göğüsümün üstündeki. Bu kesik o gün oldu işte. Tam 7 yıl oldu, hâlâ kapanmadı be usta. Hiç durmadan kanıyor o günden beri. En acısı da ne biliyormusun usta. Şimdi çağırsa, "gel" dese, yine giderim be usta.
Neyse usta, kafam çok güzel beni evime götürebilirmisin?
-Evin neresi ?
Onun bana sarıldığı sokak usta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SÜKÛTU
HumorSizce bu kadar acı yetmez mi? Her nefes alışımızda öldüğümüz yetmez mi? Güne onsuz uyanmamız, onsuz aldığımız her nefeste biraz daha öldüğümüz yetmez mi? Boğazımızın düğüm düğüm olduğu yetmez mi? Ağlamalarımız, hüzünlerimiz, ağrılarımız, sancılarım...