Çok yorgunum. Gerçekten çok yorgunum. Dünyanın kötülüğünden, insanların kargaşasından, binaların yüksekliğinden, havanın kirliliğinden, mahallemin piçlerinden, onun yokluğundan. Gerçekten çok yorgunum. Eskisi gibi yazamıyorum. Dinlenmek istiyorum. Dinlenmek için yattığımda sırtıma milyonlarca çivi batıyormuş gibi hissediyorum. Savaşamıyorum. Sürekli yeniliyorum. Hatalar yapıyorum ve bu hatalardan ders çıkaramıyorum. Korkuyorum. Yorganı yüzüme kadar çekip bacaklarımı büzüştürüp uyumaya çalışıyorum. Uyuyamıyorum. Garip sesler duyuyorum. Onun sesini duyuyorum. Sonra yorganı kaldırıp bakıyorum, karşımda onu görüyorum. Onunla konuşuyorum. Ona derdimi anlatıyorum. Tam sarılacakken kaybolduğunu hissediyorum. Sonra ağlıyorum. Kafamı duvarlara vuruyorum. Saçlarımı yoluyorum. Duvarları yumrukluyorum. Ve bunların hepsini annem duymasın diye ölüm sessizliğiyle yapıyorum. Çok yalnızım. Geberiyorum. Yalnızlıktan değil, onsuzluktan. Yaşayamıyorum, hayallerim için savaşmak istiyorum. Sürekli kaybediyorum. Sonra balkona çıkıp bir sigara içiyorum. Bu sefer uyuyacağım diyorum, yine uyuyamıyorum. Sabah oluyor. Ve sabah olur olmaz odamdan hayali kayboluyor. Sonra üzülüyorum. Ertesi geceye kadar onu göremeyeceğim diye üzülüyorum. Delinin önde gideniyim. Size içimi döküyorum. Sizse anlamaya bile çalışmıyorsunuz. Sizi anlamıyorum. Neden böylesiniz? Söylesinize yaşamama neden izin vermiyorsunuz? Söylesenize yaşamak nedir? Lütfen söyleyin.
"Yaşamak ile ölmek arasındaki yaşayamamak kısmındayım."
Bazen acı çekmeli insan. İnsan olmayı öğrenebilmek için açı çekmeli. İnsanı insan yapan acısıdır. İnsanı insanlıktan çıkaranda acısıdır. Siz seçiminizi yapın. Ben insanlıktan çıkmayı tercih ettim. Bedellerini ağır ödüyorum. Ödemeyede devam ediyorum. Kendinizden vazgeçmeyi göze alıyorsanız eğer; insanlıktan çıkın. Size tavsiyemdir. Şimdi ne diyor bu gerizekalı diyorsunuz kesin. Emin olun ne dediğimi bende bilmiyorum. Fazla takmayın. İnsan değilim sonuçta. Acaba siz mi insansınız? Siz insansanız eğer, sikeyim böyle insanlığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SÜKÛTU
HumorSizce bu kadar acı yetmez mi? Her nefes alışımızda öldüğümüz yetmez mi? Güne onsuz uyanmamız, onsuz aldığımız her nefeste biraz daha öldüğümüz yetmez mi? Boğazımızın düğüm düğüm olduğu yetmez mi? Ağlamalarımız, hüzünlerimiz, ağrılarımız, sancılarım...