19 mayısta gördüğüm uçaklardan sonra hayalim pilot olmaktı. Taki o güne kadar. Ansızın kafanızın içinde bir ses başladığını düşünün. Bu ses tıpkı sinyali olmayan bir televizyon kanalından çıkan sese benziyor. O sesle yaşadığınızı düşünsenize. Düşünemezsiniz.
O gün bu sesi duyduğum ilk gün. Okuldan eve gelip, kulaklarımı tıkayıp yatmıştım. Dua ediyordum uyanınca ses gitsin diye. Uyandım, gitmemişti. Ağlıyordum. Birkaç gün sonra ailem beni doktora götürmüştü. Yapılan bir takım testler sonucunda, kulaklarımda işitme kaybı olduğu tespit edilmişti. Aslında ağlamazdım fakat annemi o halde görmeye dayanamamıştım. Annem benim yüzümden ağlıyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Bunun nasıl bir his olduğunu yaşamadan anlayamazsınız.
Tedaviye başlandı. Ses hiç gitmiyordu. Öyle bir seski kafanızı duvarlarla vuruyorsunuz, kendi yumruklarınızla kendinizi dövüyorsunuz, deliriyorsunuz ama yinede gitmiyor. O sesi siz duyamazsınız. O sesin canı cehenneme. O ses benim hayatıma mâl oldu.
Tedavi sonuç vermeye başlamıştı. Kulaklarımın işitmesi düzeliyordu. Lakin ses hala oradaydı. Beynimin içinde bir yerlerde. Hiç unutmam bir gece uyumak için yatağa girmiştim. Odam sessiz. Saatin sesi bile duyuluyor. En çok zorlandığım zamanlar bu zamanlardı zaten. Uyuyamamıştım. Artık deliriyordum. Yataktan sıçradım. Başladım kafamı duvara vurmaya. Sesleri duyan annem odaya girdiğinde gördüğü manzarayla şok geçirmişti. Deli gibiydim, çıldırıyordum. Annem sakinleştirmişti beni. Ama o ses yine gitmemişti. Hala beynimin içindeydi. Kafam kanamış farkında değilim. Annem pamuk falan tutuyor bir yandanda ağlıyor. Hiç unutmam.
Kontrol günüydü. Doktor kulakları normale döndü demişti. Annem mutluluktan havalara uçuyordu. Mutluluktan ağlıyordu kadın. Sesimi çıkaramadım, o ses hala beynimin içinde diyemedim. O amına koyduğumun sesi hala burada diyemedim. Annemin gözlerindeki sevinci yok edemezdim. Sustum. Herkes normale döndüğümü düşünüyordu. Bende normalmişim gibi davranmaya çalışıyordum. Bir zaman sonra alıştım. Okula gidip geliyordum, problemim yoktu. Sesi unutmuştum. Uyumak için yatağa girmiştim. Aniden yine o ses beliriverdi kulağımda. Deliriyordum, çıldırıyordum. Başladım yine kendimi dövmeye. Ama bunu o kadar sessiz yapıyorumki, annem bir şey anlamasın diye. Tam 5 yıldır bu böyle gidiyor. Okuldayken mutluyum, gülüyorum. Ses falan yok. Dışardayken ses yok, gezerken ses yok. Taki bu amına koyduğumun yatağına girene kadar. Beynimi sikiyor bu ses. Beynime orospu muamelesi yapıyor ve ben sesimi bile çıkaramıyorum. 5 yıldır adam akıllı uyuduğumu bilmem. Artık yoruldum, hergün acaba bu gece yine bu ses devam edecek mi diye düşünmekten. Beynim 40 yıldır fahişelik yapan kadınların cinsel organı gibi oldu 5 yılda. Beynimi hissetmiyorum. Annemin hâlâ haberi yok bu sesten. Olmayacakta. Söylerseniz belanızı sikerim.****
Siz beni anlayamazsınız. Beni anlamanız için önce benim duyduğum sesleri duymanız gerek. Umarım duymazsınız. Beni anlamayın ben buna razıyım. Bu ses bacak kadar çocuğun pilot olma hayalini çaldı. Hep düşünürüm, acaba pilot olabilir miydim diye. Zeki, çalışkan, başarılı bir çocuktum. Muhtemelen olurdum. Şimdi ise her şeyi siktir etmişim, sınıfı bile zor geçtim geçen sene. Neyse buralar önemli değil. Dediğim gibi beni anlayamazsınız. Bu yüzden anlamaya çalışıp, hem kendinizi hemde beni yormayın. Deliye benzeyen fakat şizofren görünümlü bir manyak insanı anlamaya çalışıpta o güzelim aklınıza yazık etmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SÜKÛTU
HumorSizce bu kadar acı yetmez mi? Her nefes alışımızda öldüğümüz yetmez mi? Güne onsuz uyanmamız, onsuz aldığımız her nefeste biraz daha öldüğümüz yetmez mi? Boğazımızın düğüm düğüm olduğu yetmez mi? Ağlamalarımız, hüzünlerimiz, ağrılarımız, sancılarım...