Uzun zamandır yazmıyordum. İstemsizce yazma isteği geldi içime birden. Son zamanlarda iyice değiştim. Hasta olduğumun farkına vardım. Problemli bir insan olduğumun farkına vardım. Ne yaparsam hiçbir şeyin düzelmeyeceğini kabullendim. Çünkü yolum çıkmaz. Mazi uğruna yarınını kül etmiş birisinin çıkış yolu nasıl olabilirki zaten. Ailem tarafından lanet olası, pislik, boktan, nefret edilesi bir evlada dönüştüm. Yeterince yalnızlaşmıştım. Artık evimdede yalnızım. İhtiyacım olan tek şey belkide buralardan gitmek. Bendede onu yapacak göt yok. Çünkü o burada yaşıyor. Ben onun bastığı bir taşa basabilme umuduyla yaşıyorum. Ben onun gezdiği caddelerde gezebilme umuduyla yaşıyorum. Çok tuhaf; insan umutlar üstüne yaşar mı? Umudum falan tükenmemiş benim. Bunun farkına varmam biraz zaman aldı. O bu gezegende yaşadığı sürece benim için bir umut var. Umudum "o". O diye bahsettiğim kişiyi bir bilseniz. Onun uğruna neler yaptığımı bir bilseniz. Onun için geleceğimi kağıt buruşturur gibi bir kenara fırlatıp attığımı bilseniz. Sanırım tek diyeceğiniz şey "siktiğimin delisi" olurdu. Bilmiyorum belkide o saplantım haline geldi. Belkide ben saplantılardan ibaretim. Belkide ben "ondan" ibaretim. O benim eksik yanım. Başka bir insanla veya nesneyle dolmayacak yanım. Ben; "o" ve "diğerleri" olmak üzere ikiye ayrılıyorum. Belkide ben tamamiyle "o'yum".
Belkide belkilerinin sebebine sarılmalı insan. Kim bilir, belkiler olmasaydı insan, insan olmazdı. Belkide belkiler olmasaydı her şey çok sıradan olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SÜKÛTU
HumorSizce bu kadar acı yetmez mi? Her nefes alışımızda öldüğümüz yetmez mi? Güne onsuz uyanmamız, onsuz aldığımız her nefeste biraz daha öldüğümüz yetmez mi? Boğazımızın düğüm düğüm olduğu yetmez mi? Ağlamalarımız, hüzünlerimiz, ağrılarımız, sancılarım...