Hissizleştim.
Öldüm ama nefes alıyorum.
Yaşamıyorum. Yaşamamak başka bir olaydır, ölmek başka.
Ruhun bedenden çıkması değildir sadece ölmek. Size söylemiştim; benim öldüğüm tarih "çocukluğum".***
Bak aga,
Ben öyle birini sevdim ki, güneşin batıdan doğma ihtimali kadar imkânsız. Ondan öncekileri sevmediğimi, onu sevdiğimde farkettim. Olur mu öyle şey?, gibi safsatalarla kendimi kandırmaya çalıştım. Siz siz olun, olur mu öyle şey ?, demeyin. Oluyor.
Ya aga,
O var ya gece gibi,
Muazzam, sessiz, karanlık,
Gecenin sessizliğinin çığlıkları gibi.
İşte aga,
Ölüm gibi ama bir türlü ölememek gibi.
Neyse aga,
Öyle masum ki, sinirli gözlerle bile bakamıyorum ona. Burnu var, dillere destan. Bir kere öpmeden ölürsem ahtım olsun bu dünyaya. Çok temiz aga, benim kalbime göre fazla temiz.
Ya aga,
Görürsen söylede, bir ara kalbime uğrasın.
-Bu kadar seviyorsan gidip konuşsana.
Gidemem aga, konuşamam. İmkânsız aga. Deli gibi seviyorum fakat gidemem. O gel demeden gidemem. İçimde yaşatacağım onu. Korkuyorum be aga, beni sevmemesinden, sevilmemekten korkuyorum artık.
Ama aga " gel" dese, önüme kim çıkarsa çıksın ezer giderim. Canımdan olacağımı bilsem yine giderim. Çünkü benim öldüğüm tarih "çocukluğum".
Bak aga,
Öldüm ama nefes alıyorum. Nefes almamın tek sebebi de o zaten.
Sahi nefes almanın kilosu ne kadar ?
Param bitene kadar, nefes alacağım.
Ya da o ölene kadar.
Nasıl anlatayım ki aga,
Konuşmuyorum işte aga, susuyorum.
Aslında siz susstuğumu zannediyorsunuz. Ben susarken konuşuyorum oysa ki. Susmazsam konuşamam aga. Anlayamazsın beni aga. Beni anlaman için en az benim kadar delirmen gerekiyor. Bana yardımcı olmak istiyor musun?
-Evet.
O zaman aga, bana şurada ki büfeden bir paket sigara ve 17 tane bira alır mısın ?
-Neden 17 tane?
Şimdi vakti değil aga, vakti gelsin anlatırım.***
Unutmaya çalışmayın. Zaten farkında olmadan unutmaya başlayacaksınız. Unutmaya başladığınızı farkettiğinizde; unutmaya çalışmak yerine, hatırlamaya çalışın. Siz siz olun, bunu yapın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SÜKÛTU
HumorSizce bu kadar acı yetmez mi? Her nefes alışımızda öldüğümüz yetmez mi? Güne onsuz uyanmamız, onsuz aldığımız her nefeste biraz daha öldüğümüz yetmez mi? Boğazımızın düğüm düğüm olduğu yetmez mi? Ağlamalarımız, hüzünlerimiz, ağrılarımız, sancılarım...