Playlist: Simple Plan- This Song Saved My Life.
Youth- Daughter.
Sizi çoook seviyorum ♡
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
∞
Bazı şeyler hiç değişmez. Hayatınızın çizgisini değiştirecek bir adım atarsınız, herkesin hayatından geri gelmeyecek zamanları çalarsınız, onlara en büyük korkulardan birini yaşatırsınız, ölümle yaşam arasında uzunca bir süre kalırsınız ama hayata döndüğünüzde bazı şeyler tanıdıktır ve onları unutmazsınız.
Durumlar ve yaşanan olaylar tepkilerini değiştirir sadece...
Benim de öyle oldu.
Bahçeye adım attığımda yalnız olmadığımı fark ettim. Neşe, Ömer, Berkan, Cansu, Bora, Semih, Caner hepsi benimle birlikte bahçedeydi. Kendimi sirke çıkarılmış gibi hissediyordum. Neşe beni bahçeye çağırdığında böyle bir şey beklemiyordum. Kaçmak için gerilediğimde biri arkamdan sarıldı. Bu Meriç'ti.
"Boşuna direnme. Bazı şeyleri öğrenmen gerek."
Kulağıma doğru fısıldadıktan sonra çenesini başıma yasladı ve daha yüksek sesle konuştu.
"Anlat Neşe!"
Neşe kolunu sıvazlayıp bir adım yaklaştıktan sonra dudaklarını araladı.
"Meriç Ömer'e haber verdiğinde birlikteydik. Kahvaltı için buluşmuştuk. Günümüz süper başladığı için süper geçeceğini falan düşünüyorduk ama sonra her şey darmaduman oldu Kayla. Hastaneye gidene kadar yol bitmek bilmedi. Sonra Meriç'i gördük. Üzerindeki tişörtte senin kanın vardı ve o an..."
Durup elinin tersiyle gözünü sildi. Ömer ona yaklaşıp omzunu öptüğünde devam edebildi.
"Hayatımda o kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Bir keresinde seninle kaybolmuştuk. Çok küçüktük. Telefonlarımız yoktu. Hatırlıyor musun? Deli gibi korkuyorduk ama birbirimize belli etmemeye çalışıyorduk. Sonra ikimizde dayanamadık ve ağlamaya başladık ama yanımda sen vardın. O kadar da korkunç değildi çünkü birbirimize destek olacağımızı biliyorduk. Sonra sanki annemler bizi bir daha hiç bulamayacakmış ve biz yeni bir hayata başlayacakmışız gibi birbirimizi her zaman koruyacağımıza dair söz verdik." Gözlerinde biriken yaşı silip gülümseyerek devam etti, "Sonra polisler bizi buldu. Annen polis karakolunu ayağa kaldırmasıydı daha geç bulacaklardı belki de ama o yarım saatte çok korkmuştum. Meriç'i öyle senin kanınla gördüğümde ise o korkunun hiçbir anlamı kalmadı. Çünkü ilk defa seni kaybedeceğimi düşündüm."
"Hepimiz birbirimize sahte inançlar aşılamaya çalıştık Kayla."
"Hiçbirimiz inanmıyorduk ama." Semih Cansu'yu desteklerken Meriç'in kollarından kurtulmaya çalıştım.
"Doktor bebeğini kaybettiğini söylediğinde pek umurumda olmadı. O an bunun için bana kızacağını bile düşündüm ama tek önemli olan sendin. Seni bizden alacak olan bir bebek değil."
Semih'in itirafına karşı burnumu çektim. Bebeğimi kaybetmemi kimse umursamamıştı yani. Oysa en çok Semih kabullenmişti onu.
Caner dudağını ısırarak bana bakarken göz kırptı yorgunca. Berkan onun hemen önündeydi. O hastanede değildi, sonradan gelmişti. O yüzden benim gibi yabancıydı bu duyduklarına.
"Doktor ikinci kez çıktığında neredeyse her tarafında kan vardı. Oysa biz senin için kan verirken seni kurtaracağımızı düşünmüştük."
Onları benim için endişelenirken düşünmek istemiyordum. Ben belki de gerçekten bir bebek istemiyordum bile. Buna hazır olup olmadığımı bilmiyordum ama onun için mücadale etmiştim. Oysa onlar sadece beni düşünmüştü. Ben... Onları düşünseydim. Bunların hiçbiri olmayacaktı belki de...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Çocuk IV
Teen FictionBu siyahlığın içinde kaybolmuş beyazın hikayesi. Kayla dünyaya gözlerini yeniden açtığında her şey eskisi gibiydi ama kendi öyle değildi. Meriç ile ilişkileri bir aile sırrıyla toparlanamayacak parçalara ayrıldığında artık geri dönüşü yoktu. Bazen...