Bu bölüm canım arkadaşım Ada Özak için. Seni özledim ❤️Sehun sabaha agresif başlamıştı. Odadan çıktığı gibi direkt tuvalete girdi.Ellerini yıkarken aynaya baktı. Hala söyleniyordu.
'Adama bak ya...bir de sarılmış bana utanmadan...'
Bilmiyordu ki iri adamı ilk sarmalayan kendisiydi oysa.
Bütün geceyi onun kollarında geçirmişti. -dahası dün de ne yaptığını unuttu hemen-
Ağzını tuhaf bir şekle soktu ve ellerini sertçe kuruladı. Havluyla ellerini zımparalıyordu sanki.
'Üstü de çıplak mı neydi...'
Luhan'ın çıplak omuzlarını göz ucuyla fark etmiş ve karnındaki baklavalarını belli belirsiz sırtında hissetmişti. Oh Sehun, önceden Luhan'ı yarıçıplak görmesine rağmen sabaha şokla uyanmıştı işte .-onun vücudunu kendi vücudunda hissetmek şoktu-
Tuvaletten çıktı ve kendi oda kapısının açıldığını,Luhan'ın odadan çıktığını gördü. İstemsizce omuzları kulaklarına çıktı ve gerildi. Yine yüzünü buruşturdu.Deminki manzara onu gerçekten geriyordu. Önceden olsa bu yarıçıplak bedeni gördü diye halay çekerdi ama artık farklıydı işte. Kim Luhanla olan her şey farklıydı.
Luhan üstüne Darth Vaderlı t-shirtü geçirmiş,elinde telefonuyla salona giriyordu.
'Ay zahmet ettiniz de t-shirtünüzü giydiniz beyefendi...'
Sehun hemen tuvaletten çıktı ve mutfağa ilerledi. Karşılaşmak istemiyordu. Karşılaşırsa ne diyeceğini de bilemiyordu. Adama hesap soramazdı.
Mutfaktan tıkırtılar geliyordu ve kettle'ın sesi duyuldu. Suyun kaynadığını haber veren düğme tak diye atmıştı. Eşikten annesini izledi. Tezgahtaki bir kupaya sıcak su döküyordu. Oğlunu fark etti. Gülümseyerek arkasına döndü.
''Günaydın oğlum.''
Kahve kokusu mutfağa yayıldı ve kaşığın kupaya çarpma sesi yankılanır gibi oldu.
Sehun modu düştüğünden isteksizce cevap verdi.
''Gönaydın.'' -evet böyle diyor lskgsk-
Gözlerini yavaşça kırpıştırıyordu. Banyo kapısının kapandığını duydu. Birinin uyandığını düşünürken aslında Luhan tuvalete girmişti.
Yüzüne su çarptı ve aynanın önüne baktı. Ucuz bir temizleme jeli pompalı bir şişede duruyordu. Hepsinin ortak kullandığını düşündü. Jelden biraz aldı ve yüzünde köpürttü. Sehun'un kaçışını düşünüyordu. Nedense istemsizce kıkırdadı. Hoşuna gitmişti ama farkında değildi. Kalp atışları hafifçe hızlanmaya başlandı. Ve demin bacaklarına değen hafif geniş kalçanın yaydığı sıcaklığı düşündü aniden. Direkt musluğa eğildi.
Neden bunu düşünüyordu ki ?
Yüzünü yıkayıp doğrulduktan sonra musluğu kapadı ve aynanın önüne baktı. 3 tane diş fırçası -bir tanesi Sehun'un eski fırçasıydı -bir kupanın içinde duruyordu ve birbirlerine değiyordu. En son ne zaman böyle bir manzara görmüştü ?
Yakın bir zamana kadar yalnız yaşadığından boynu bükük diş fırçası her zaman bir başına kupadan el sallardı. Şimdi de bir farkı yoktu gerçi. Evde herkesin kendine ait banyosu vardı ve Sehun'la onun odasındaki banyoda da Sehun'un eşyaları -zaten çok azlardı- bir başta kendi eşyaları bir başta dururdu.
Aynada yüzüne baktı. Bu gösterişsiz,sade hayat daha da hoşuna gidiyordu sanki. Yüzündeki sular boynuna ilerlemeden önce hepsinin ortak kullandığı havluyu çekinmeden eline aldı ve huylanmadan yüzünü nazikçe sildi. Banyodan çıktı. Seunghwan kapının önünde ayakkabılarını giyiyordu. Damadını görünce gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scent Of A Man (HANHUN) - 남자의 향기
Fanfiction120 yıllık bir kan mührü. Evlilik üzerine yapılan bir anlaşma. Oh Sehun, Kim Luhan ile evlenmek zorundaydı.