Bölüm 1 - Her Şeyin Başı

10.6K 385 316
                                    

Yeni kapak için Lemonfrappe 'ye çok teşekkür ederim 😍😍😍😍❤❤

YIL 1896

Onlarla tanıştıkları gün hava çok yağmurlu ve fırtınalıydı.

Sağanak yağışlı akşamüstünde genç kadın elindeki kanaviçeyi işliyordu. Çok dikkatliydi. Kocasının koyu mavi hanbokuna geniş kanatlı turnaları işlemekteydi. Birden koridordaki adım sesleri iyice arttı. Odasının kapısı çalındı ve iki hizmetli kız eğilerek selam verdi. Sonra da kısa boylu olanı nefes nefese konuştu.

"Hanımım, dış kapıda birileri var."

Kadın dizleri üstündeki kanaviçeyi tahta sehpaya bıraktı ve genç hizmetliye baktı. Sakince cevap verdi.

"Kimi bekliyorduk ? Yoksa Jin Ki Beyin arkadaşları mı geldi ?"

Yine aynı kız cevapladı.

"Hayır efendim. Bir bey ve bir kadın. Yanlarında da küçük bir oğlan çocuğu. Giyimleri de pek iyi değil..."

Evin genç hanımı tahta sandalyesinden kalktı. Üstündeki pahalı ipekten yapılma hanbokunu düzeltti.

"Yağmura yakalanmış olmalılar. Jin Ki Bey eve geldi mi ?"

Bu sefer uzun boylu olan kısa boyluya baktı ve bakışlarıyla konuşma izni aldıktan sonra konuştu.

"Hayır efendim. Ama birazdan burada olurlar. Sofra da hazır olmak üzere."

Evin hanımı odasındaki büyük boy aynasına ilerledi ve kendini kontrol etti. Aynadan arkasındaki iki genç kıza baktı.

"Birlikte dışarı çıkalım. Kapıdakiler kim öğrenelim. Tanrı misafiri ise kabul etmemek çok ayıp olur."

Üçü birden odadan çıktı ve kısa boylu olan kız madanga açılan kapıyı sürgüsünde oynattı. Dışarıdaki ahşap ve ince uzun kutudan kağıt bir şemsiye çıkardı. Hanımından önce merdivenlerden indi ve ayakkabılarını giydi. Bunu yaparken de ıslanıyordu.

Şemsiyeyi açtı ve tam merdivenin önünde bekledi. Kadına ayakkabılarını giydirecekken evin hanımı konuştu.

"Şemsiyenin altına girsene. Islanıyorsun. Kendim de giyebilirim.   "

Hizmetliyi şemsiyenin altına çekti ve ayakkabılarını kendi kendine giymeyi tercih etti. Birlikte iç bahçede ilerleyip dış kapıya ulaştılar.

Tam o anda da evin geniş ve tahta kapısı biraz aralandı.

Gelen Jin Ki Beydi. Evin beyi.
Kapıda,yağmura yakalananlarla gür sesiyle konuşuyordu.

"Burası Oh ailesinin evi. Bakın. Burada yazıyor. Ben de Oh Jin Ki."

Kapıya ahşap bir tabela çivilenmişti. Çince hecelerle Oh Ailesi yazıyordu.

Genç adam burukça gülümsedi ve sırtındaki çuvalı düzeltti. Oğlunun elini tuttu. Oğlu da eşinin elini tutuyordu.

"Öyle mi ?"

Başını eğdi ve selam verdi. Sonra da utana sıkıla konuştu.

"Yağmur dinene kadar burada dursak? "

Yabancı aksanı kulakları dolduruyordu. Jin Ki Bey gülümsedi. 

"Nerelisiniz ? "

"Çinden geldik. Ben Bo Fang. Eşim Ai Ru. Ve oğlumuz Han. "

Eşinin ve oğlunun isimlerini söylerken onları işaret etmişti. Küçük Han endişeli bir şekilde bir annesine bir de babasına bakıyordu. Jin Ki Bey'e bakamıyordu.

Scent Of A Man (HANHUN) - 남자의 향기Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin