Bölüm 8 Part 2 - O'nu Tanımak

3.4K 259 148
                                    

Susuzluk,baş ağrısı ve delirtici açlık.

Oh Sehun,pahalı otel odasında gözlerini açtığında bunlarla karşılaşmıştı. Daha başı yastıktayken susadığını fark etti ve midesi isyan edercesine guruldadı. Kollarını kaldırdı ve seslice esnedi. Kollarını yavaşça indirirken gözü bileğine takıldı. Gördüğüne inanamadığı için birkaç kez gözünü açıp kapamıştı.

İz yoktu.

Kaybolmuştu.

Afallamış bir şekilde gülümsedi ve başını hızlı sayılabilecek bir şekilde yastıktan kaldırdı. İçinden sevinç nidaları atıyordu.

''Aah..''

Ama başı yastığı terk ettiği gibi çekilmez ağrıyı hissetti. Başını tuttu. İçinden söyleniyordu.

'Ne demeye içtin be çocuk...içki senin neyine ?'

Başını ovuştururken gözlerini kısarak çevreye baktı. Oda çok sessizdi. Komodindeki telefonuna uzanıyordu ki bir şişe su ve küçük kapaklı bir kaptaki 3 tane kurabiyeyi gördü. Kabın üstünde bir de ağrı kesici vardı. Sehun şişeye uzandı ve altına bırakılmış kağıdı gördü.

HAVUZDAYIM

Luhan


Havuz kelimesinin ''h'' harfi bile onu ürpertmeye yetmişti. Sudan korkuyordu işte.

İlacı avucuna aldı ve tam açacaktı ki gözünün önünde annesinin ona bağırırkenki hali canlandı.

''Oğlum ilaç öyle aç karna içilmez ! Ye bakayım şu ekmeği !''

Burukça gülümsedi.

'Acaba şimdi ne yapıyorlardır...'

Gözü kurabiye kutusuna takıldı. Luhan'ın böyle bir şey düşünmesi güzeldi. Poposu üstünde sürünerek komodine daha da yaklaşıp kurabiye kutusunu eline aldı.

'Je Mavaeul Fal Kurabiyesi'

Falınız kurabiyenin içindedir

Ne çıkarsa bahtıma


Odada yalnız olmanın verdiği rahatlıkla kendi kendine konuşmaya başladı.

''Ne kadar saçma bir reklam sloganı...''

Kutuyu açtı ve en soldakini eline aldı. Şuan en kötü yemeği bile yemeye razı olduğunu düşünürken kurabiyeden aldığı ilk ısırıkla mest oldu. Çok güzeldi. Yavaşça çiğnedi. Kurabiyede bilmediği mayhoş bir tat da vardı. Falı hatırladı ve ısırığıyla ufalanan kurabiyenin ortasından -yani ağzından- küçük kağıdı çekti. Geriye kalan parçaları hunharca (hunhanca değil) ağzına attı ve kağıdı açtı.


Duvarlarda eşsiz resimler

Yatakta ipek nevresimler

Çok hoş bir evin olacak

Yerlerde el işi kilimler


Ağzı doluyken bağırmaya başladı. Haliylen ağzından fırlayan birkaç kurabiye parçası havada uçuştu.

''Aaa doğru,vallahi doğru...evleri çok güzel.''

Kim ailesinin saray yavrusunun aslında kendi evi de sayıldığını fark ettiğinde su şişesini kafaya dikti.

''Eh hadi bir tane daha yiyeyim. Bu da annem ve babam için olsun.''

Ortadaki kurabiyeye uzandı. Kutunun içinde böldü ve kağıdı kutuya bıraktı. Kurabiye parçalarını ağzına tepti,gözlerini kapadı,tat üzerinde düşündü. Yutkunurken küçük kağıda uzandı.


Scent Of A Man (HANHUN) - 남자의 향기Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin