Hako Yamasaki Flow Sickness Song
"Bay Kim?"
"Evet?"
"Ben Jung Min, Bayan Oh adına arıyorum. Hanımefendi hemen sizi görmek istiyor."
Jongin kulağındaki telefonu uzaklaştırıp saate baktı.
03.13
"Peki, sabah onu her zamanki yerde-"
"Bay Kim, Hanımefendi hastanede. Acil olarak gelmeniz gerekiyor."
Jongin duyduğu haberle donmuştu. Bugünün güzel olması için hiçbir gelişme olmazken berbat olması için olabilecek en kötü şey gerçekleşiyordu.
"Pe-peki hemen-"
"Adresi mesaj atıyorum. Sizi karşılayacağım."
Jongin yarım saat içerisinde gönderilen adresteydi. Hastanenin girişindeki takım elbiseli genç kadın selam vererek onu karşıladı ve zaman kaybetmeden Bayan Oh'un yanına götürdü.
"Ailesi nerede?"
"Kendileri için ayrılan odada dinleniyorlar."
Odanın olduğu kata geldiklerinde Baekhyun annesinin yanından çıkıyordu.
"Bay Oh (Baekhyun)?" Min şaşkınlıkla sordu.
Baekhyun duymazdan gelerek sekreterin yanındaki esmer genci süzdü. "Jongin değil mi?"
"E-evet efendim."
"Annem seni bekliyor."
Jongin odaya girmek üzereyken kısa adamın sesi bir kez daha duyuldu. "Teşekkürler Jongin."
"Anlamadım."
"Annemin yüzünde neden olduğun her bir gülümseme için sana minnettarım."
Jongin utanmıştı. "Asıl ben ona ve elbette size minnettarım. Beni ben yapan ne varsa hepsini büyükannemden öğrendim."
Baekhyun gencin annesinden sevgiyle bahsettiğine mutlu olmuştu. Yıllarca bu ilişkiye anlam veremese de şimdi annesinin Sehun ve kendinden başka iyi bir birey daha yetiştirdiğini görmüştü. "Umarım kalbindeki sevgi açlığı doymuştur, vicdanın susmuştur masum Yeseul" diye iç geçirdi.
Jongin üzgün adamı selamlayarak büyükannenin odasına girdi.
Yaşlı kadın gülen gözlerle esmeri süzdü. "Geç kaldın ufaklık."
"Neden daha önceden söylemedin? Günlerdir işim var deyip beni oyalıyordun değil mi?"
"Ne kadar geç öğrenirsen o kadar az üzülürsün diye düşündüm."
Sicim gibi yaşlar esmerin yüzünde süzülmeye başlamıştı.
"Gülen gözlerini göster bana Kai."
Jongin duyduğu ismi önemsemedi, ancak Yeseul bu isteğinde ciddiydi.
"Gülen gözlerini görmek istiyorum. Fazla vaktimin olmadığını hissediyorum."
"Henüz olmaz, daha portreyi tamamlayamadım. Beni beklemek zorundasın."
Yeseul soluk bir gülümseme gösterdi. Gençler hep aynıydı hep çok zamanları olduğunu düşünürdü.
"Gerekenlere sahip olmadığın için tamamlayamadığını biliyorum çocuk. Sorun değil."
"Seni mutlu etme isteği yetmez mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTRE •sekai•
FanfictionReenkarnasyon ve tenasüh... Ortak yanları ruhun sürekliliğine dayansa da ayrıştığı yanlar keskindir. Tenasüh inanışı, ruhların dünyaya gelip gitmelerini ceza ve ödül düalitesine dayandırırken, reenkarnasyon kavramında ceza ya da ödül söz konusu de...
