Kahkaha atmamak için dudaklarını birbirine bastırmış elinle ağzını kapatmıştın. Ben ise şaşkınlıkla saniyeler önce üzerimi kirleten kediye dönüp sinirle kaşlarımı çattım.
"İğrenç"
Homurdanıp bluzuma kalıp gibi yapışan kahverengi dışkıya baktım.
"İleride mağaza vardı. Sana kıyafet almamı ister misin?"
Dediklerinin ardından tuttuğun kahkahayı patlatmıştın. Tanrım kokuyordu.
Kafanı sallayıp ayağa kalktın ve koşar adımlarla gözden kayboldun.
Arkandan birkaç saniye bakıp üstüme dikkat ederek ceketin ceplerini karıştırmaya başladım bir umut belki bir peçete veya ıslak mendil çıkardı. Ama anlaşılan şans bugün benden yana değildi.
Ellerimi ceketin cebinden boş çıkartıp saçlarıma attım. Seni beklemekten başka şansım yoktu. Zaten sende tahmini 10 dakika sonra koşarak bulunduğum ara sokağa girmiştin elindeki poşetle.
Poşeti oturduğum duvara koyup etrafa baktın.
"Burada üstünü hemen değiştirebiliriz."
Böyle gezmektense evet bu soğukta üstümü burada değiştirmeyi tercih ederdim.
Biraz geriye çekilip üstümdeki kapşonlu bluzu üstüne dikkat ederek çıkarttın ve hızla buruşturdun.
"Bunu ne yapayım?"
Elimle ilerideki kararmış çöp kutusunu gösterdiğimde hızlı adımlarla oraya gidip elindeki bluzu attın ve yanıma geldin.
Üzerimde ince bir atletten başka bir şey kalmamıştı ve cidden tüylerim diken diken olmuştu. Buna rağmen kendim giyinmek yerine senin beni giydirmeni beklemek ahmaklık değilde neydi?
Poşetten beyaz ince uzun kollu çıkarttın.
"Kollarını kaldır."
Dediğine uyup kollarımı kaldırdığımda kollarını kıvırdığın bluzu kollarımdan,ardından da kafamdan geçirdin ve aşağıya çektin. Ardından da gri kalın kapşonlu hırka çıkarttın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gülümseyerek elinden alıp giyindikten sonra montumu da giyinip teşekkür ettim.
"Bak bunu da sana aldım kampanya varmış. Belirli miktar alışveriş yapana istediği şey yarı fiyatına."
Cebinden yuvarlak Harry Potter gözlüklerini çıkartıp kıkırdandın.
"Bence sana yakışır."
Açıkçası ben istediğin şey yarı fiyatına kampanyasında pahalı bir şey alırdım. Ama sen parayı göz ardı etmiş ve şu tatlı gözlüğü almıştın bana.
Elinden gözlüğü alıp taktığımda hayran kalmışçasına yüzüme baktın.
Sorun olmadığını belirtmek adına elini sallayıp ardından ellerini cebine soktun.
"Gidelim mi?"
Kafamı salladım.
Seninle her haftasonumu birlikte geçirmek isterdim. Farklı yerlere giderdik ve farklı şeylere tanık olurduk. Birlikte güzel zaman geçirebilirdik. Bugün ve dün olduğu gibi.
Ve şimdiden bu haftanın çabuk geçmesini ve diğer haftasonunun gelmesini istiyordum. Seninle gezebileceğimiz yerleri hafızama tek tek not etmiştim.
