Okul formasının üzerine kapşonlu bol bir kazak giymiştin. Kırmızı rengi sana yakışıyor. Bunu gelip sana söylemek isterdim. Ama biliyorsun arkadaşlarım...
Eğer sana geldiğim vakit beni kesinlikle kabul edeceğini düşünsem onları bırakıp yanına gelirdim. Ama korkularım var.
Bugün birkaç kız yanına gelip 'Çirkin Jung Hoseok!' gibi bağırdığında surat asmak yerine gülümsemiş ve önündeki test kitabına tekrar odaklanmıştın.
Çaresiz bir ahmak gibi hissediyorum. Seninle baş başa kalacağımız bir anı gözlerken öleceğim sanki.
Oysa beden derslerimiz ortak ve aynı soyunma odasında giyinmemiz gerekirken sen o soyunma odasına elinde okul formaları bulunan bir poşetle geliyor ve poşedi dolabına koyup ellerini eşorfman altının cebine sokup çıkıyorsun.
Aynı yerde giyinmek isterdim. Güzel vücudunu görmek ama dalga geçeceklerini düşünüyorsun değil mi?
Anlamıyorum. Kilolu değilsin,sivilceli bir ergen değilsin. Neden sana bunu yapıyorlar?
Bilmediğim ne var Hoseok? Bir şey olmasa kesinlikle sana böyle yapmayacaklarını düşünüyorum. Belkide ortada bir konu var ve ben senin büyüne kapılmışken bunlar ortada dönüyor.
Yinede öğrenmek istemiyorum. Benim gözümde güzelsin. Ve bunu düşünen tek kişi olmak bir ayrıcalık.
"Taehyung konuşabilir miyiz?"
Bakışlarımı yüzünden çekip SeokJin'e bakıyorum. Yanakları kızarmış ve dudaklarını yediği için kan oturmuş. Eli ceketinin fermuarında yüzüme bakıyor.
Onu oyalamak istemiyorum. Seveceği başka birileri varken benim seni sevdiğimi bile bile buna devam etmesini istemiyorum.
Acı çektiğinin farkındayım ama o benim için sadece bir arkadaş,ötesi de olamaz.
Kafamı salladığımda birlikte ayağa kalkıyoruz. Sandalye gıcırtısından olsa gerek kafanı kaldırıp sesin geldiği yöne yani bize doğru bakıyorsun. Nefes alışverişim düzensizleşiyor ve kalakalıyorum bir elim masada sana bakarken.
Yüzüme bakıyorsun. Gözlerimiz buluşuyor ve yeşil gözlerini gözlerimden ayırmadan tebessüm edip tekrar kafanı eğiyorsun. Şuan yanına gelmek istiyorum. Kollarımı beline sarmak,sıkıca. Ama SeokJin kolumu kavradığında bunu yapamayacağımın farkına varıyorum. Bir kez daha.
SeokJin ile kantinden çıkarken son kez yüzüne bakıyorum.
Yanına gelip test çözerken o kalemi ağzına almanı ve düşünceli bakışlarını izlemek istiyorum.
Yapamıyorum...SeokJin bahçedeki boş bir banka oturturken beni aklımı senden de uzaklaştıramıyorum.
"Taehyung"
SeokJin'in o kırılmış ses tonu kulaklarıma doluyor. Kafamı ona çeviriyorum. Göz pınarları yaşlarla dolmuş ve dokunsam ağlayacakmış gibi duruyor.
"Sadece dayanamıyorum. Onda ne buluyorsun. Onu kimse sevmiyor,beni sevemez misin?"
Yalvarırcasına konuşup kollarını boynuma sarıyor. Herhangi bir duygu hissedemiyorum. Belki biraz üzüntü. Onun sebebi de olmayacak bir şey için hala çabalıyor olması olabilir galiba.
Kollarımı destek olmak adına beline sarsam umutlanacak olmasından korkuyorum. Bunun yerine ellerimi pantolonumun ceplerine sokup mırıldanıyorum.
"Neden? Sevilmeyecek bir yanı yok."
Geri çekilip yavaş yavaş akan gözyaşlarını silip mırıldanıyor.
"Onun nasıl birisi olduğunu bilmiyorsun?! Sen onun hakkında neler konuşuluyor farkında değil misin?"
Kafamı sağa sola sallayıp omuz silkiyorum.
"Umrumda değil. Onu nasıl biri olursa olsun seveceğim."
Yumruklarını sıkıp ayağa kalkıyor. Sinirlendiğinin farkındayım ama beni seviyor olması sana olan duygularımı onun yanında görmezden geleceğim anlamına da gelmiyor.
"Sen bu okula transfer olmadan bir sene önce yani 2 sene önce. Hoseok'un okuldaki ilk senesinde 3. Sınıflarda biri vardı. Hoseok'a fazla takıntılıydı. Hoseok ona hiçbir şekilde yüz vermedi ve o çocuk Hoseok'a pekte iyi olmayan bir şey yaptı. Okuldan atıldı."
Alayla güldüğünde şaşkınlıkla irileşen gözlerimi sinirle kısıyor ve ayağa kalkıp SeokJin'in okul formasının yakalarını kavrıyorum.
"Ee yani?"
Dişlerinin arasından tıslıyor. Az önce ağlayan SeokJin şimdi alayla gülüyor ve kirli laflarını sıralıyordu.
"O kirletildi ve onu kimse sevmiyor bu yüzden."
SeokJin'i itekleyip kalktığı banka oturmasını sağladığımda yüzüne doğru eğilip fısıldıyorum.
"Kendi elinde olmayan bir şey yüzünden onu yadırgayamazsınız. Madem kirletildi. Bir gün beni sevdiğinde onu tüm kirlerinden arındıracağım. İşte o zaman yine bu lafları ağzına alacak olursan. Bu sefer ki gibi sakin kalmam."
Gerileyip hızla uzaklaşmaya başlıyorum. Hoseok böyle bir şeye maruz kalmış olsada bu sevgimi azaltmıyor aksine hala ayakta durduğu için ona olan sevgimi büyütüyordu.
Okula lise 2 de gelmiştim ve benim olmadığım bir dönemde yaşanan olayları göz ardı edebilirdim. Benim olduğum yerde de Hoseok'a dokunanı mahvedeceğim.
Çünkü o yabani otlar arasında açan beyaz bir çiçekten farksızdı benim için.
Biraz hızlı bir giriş olmuş olabilir galiba ama umarım beğenirsiniz.~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Were Beautiful :: VHope ✔
Fiksi PenggemarBizi sevmediler. Oysa biz çok güzeldik. ||02.12.2016||