[13]

9.9K 822 257
                                    


Atımdan inip etrafını savaşçıların çevirdiği yere doğru yürümeye başladım.
Beni gördüklerinde başlarını eğip kenara çekilmişlerdi.

Karşılaştığım şeyle olduğum yerde kalakalmıştım. Beklediğim bu değildi.

Hanımımın kanlı beyaz elbisesi üzerine örtülen örtünün kenarından gözüküyordu. Efendim baş ucunda eğilmiş öylece duruyordu. Etrafta çocuklarını görememiştim. Çocuk neredeydi?

''E-Efendim.'' dedi asker fısıltıyla çıkan sesiyle. Koluma dokunup biraz ilerimizdeki ağacı gösterdi. Ardından ağacın dibindeki büzülmüş, küçük bedeni gördüm. O da tıpkı annesi gibi kanlar içindeydi.

Yanına gidip önünde çömeldiğimde kollarını bacaklarına daha sıkı dolayıp gözlerini kapattı, sanki böyle dünyadaki kötülüklerden korunabilirmiş gibi.

''Hey, velet.''

Ona tanıdık olan sesimi duyduğunda gözlerini açtı yavaşça. Uzanıp saçlarına dokunmak istiyordum ama titreyen bedeni daha da korkutmak istemezdim.

Babasının şu an onunla ilgileniyor olması gerekiyordu. Ölmüş, soğumayı bekleyen bir bedenin başında öylece durması değil. Karşımdaki çocuğun babasının şefkatine ihtiyacı vardı. Ama o adamın bu çoçuğa nefretten başka verebilecek bir şeyi olmadığını fark etmiştim göz göze geldiğimizde.

''Efendim.'' dedim kalkıp.

''Oğlunuz pek iyi-''

''Hala yaşıyorsun. Senin ölmüş olman gerekirdi, karımın değil!''

Adam çocuğuna doğru atıldığında hızlıca onu yakalayıp geriye attım.

''Sakinleşmeye ihtiyacınız var.''

Homurdandıktan sonra arkasını dönüp gitti. Ben de üzerimdeki pelerini çıkarıp küçük bedeni sardım. Babasının yükselen sesiyle titremesi daha da şiddetlenmişti.

Kollarımı açıp ''Hadi gel.'' dediğimde küçük kollarını boynuma doladı.

''Seni koruyamadığım için üzgünüm, ufaklık. Bir daha zarar görmene izin vermeyeceğim.''

Başımı boynuma gömdüğünde gözyaşları kıyafetlerimi ıslatmaya başlamıştı.

''Sana söz veriyorum, Yoongi.''

''Efendim?''

Bana seslenen adamla daldığım düşüncelerden sıyrıldım.

''Burada durmamalıyız biliyorsunuz-''

''Biliyorum.''

Min klanına ait ormanın bu kısmına girmek yasaktı. Ve cezası ölümdü. Bunun nedenini gayet iyi biliyordum. Çünkü ormana en son girenlerden biriydim.

''Buranın hikayesini biliyor musun?'' dediğimde çaprazımda duran savaşçının gözleri şaşkınlıkla açıldı.

''H-Hikayeyi herkes bilir, efendim.''

Leader - YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin