''Tanrım, Tanrım!''Iseul neredeyse yarım saattir tuttuğu yüzüğe ilahi bir şeye bakarmış gibi bakarak yerinde zıplıyordu.
''Kardeşim evleniyor! İnanabiliyor musun?''
''Kardeşin ben olduğum için bu zor olmuyor.'' dediğimde koluma vurdu hafif sayılmayacak şekilde.
''Ah! Üzgünüm, lütfen Bay Min'e söylemeyin.''
Yoongi'nin evlilik teklifine benden çok Iseul sevinmiş gibiydi ve büyük ihtimalle önümüzdeki birkaç ay da bundan malzeme çıkaracaktı kendine.
''Müstakbel eşine vurduğum için beni cezalandırmaz, değil mi?'' dedi koluma girdikten sonra fısıltıyla.
Müstakbel eş.
Daha önce başkaları için söylenen ifadenin şimdi benim için söyleniyor oluşu hem garipsememe hem de mutlu olmama yol açmıştı.
''Neden öyle gülümsüyorsun? Korkutucu olduğunun farkında mısın? Yoksa nasıl öldürülmem gerektiğini mi düşünüyorsun?''
Yüzünü buruşturmuştu konuşurken ve bu hali komikti. Birkaç adım ötemizde çimenlerde yatan Hoseok kahkaha atmamak için kendini tutuyor olmalıydı. Çünkü yüzü kıpkırmızıydı.
''Yerinde olsam Yoongi'nin bunu duymamasını sağlardım. Eşine yan gözle bakılmasına bile izin vermeyeceğine eminim.''
Iseul elindeki bir şeyi ona atmış gibi yaptığında Hoseok yalancı bir çığlık attı.
''Siz ikiniz niye bir araya geldiniz?'' diye mırıldandım ve görünüşe göre ikisi de beni duymamıştı.
''Hem efendimin eşine hem de benim gibi önemli bir klan üyesine saldırı! Bu affedilir bir şey değil. Görüyorsunuz, değil mi?''
Hoseok diyene kadar yanımıza gelen Yoongi ve Taehyung'u fark etmemiştim.
Kalkmak için hamle yaptığımda dizimden destek alıp oturup benim de oturmama neden olmuştu.
Babam asla herkese açık bir alanda, çimenlere oturup ahbaplarıyla gülüp eğlenmezdi. Bunu seviyesizlik olarak da nitelendirirdi herhalde. Ama Yoongi, Hoseok ve Iseul'ü numaradan azarlarken bile son derece asil gözüküyordu.
''Sizin aranızda ne var?'' dedi Yoongi gülüşmeler bittiğinde.
Hoseok boğuluyormuş gibi öksürmeye başladı. Yoongi'ye ne olduğunu sormak için döndüm.
''H-Hiçbir şey yok.'' dedi Iseul ağzımı açmama izin vermeden.
''Onunla aramda ne olabilir ki?''
''Bahçemde ne arıyordunuz o zaman?''
İkisi de şaşırmış gibiydi ve kimse bunu nereden anladığını soramamıştı. O Min Yoongi'ydi ve ona ait olan bir yere girildiğini anlamaması imkansızdı.
''Sadece dolaştık.''
Hoseok'un kız kardeşimle arasında ne olduğunu ben de merak ediyordum ama Iseul anlatmadıkça sorgulamayacaktım. O benim kardeşimdi ve bu yaptığı her şeye karışabileceğim anlamına gelmiyordu.
Konuşma normale döndüğünde gözüm Taehyun'a takıldı. Düşünceli gözüküyordu ve şu ana kadar konuşmaya da dahil olmamıştı. Bunun nedeninin Hoseok ve Iseul'le aynı ortamda olduğunu düşünmüştüm. Ama sanırım Jungkook'un burada olmamasıydı asıl neden. Sahi neredeydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leader - Yoonmin
Fanfiction''Sana bir şey söylemiştim. Hatırlıyor musun, Jimin-ah?'' | Clan Serisi - Ⅱ