-Iseul-Uyanıp hazırlandıktan sonra Jimin'in gelip beni almasını beklemiştim ve saatler geçmesine rağmen gelmemişti. En sonunda pes edip odasına gitmiştim. Odası boştu. Fazlasıyla düzgün olan yatağından da gece burada olmadığı anlaşılıyordu. Jimin, yatak toplama konusunda hiç iyi değildi. Yalnız kaldığımı anladığımda moralim bozulmuştu. Elbette Yoongi'yle vakit geçirmesi hoşuma gidiyordu. Tamam, çok hoşuma gidiyordu ama artık eskisi gibi yakın olamıyorduk Jimin'le. Evlendiğinde de eve dönecektim. Tek başıma.
Yemek salonuna indim keyifsizce homurdanarak. Masada bir tek Taehyung vardı. O da tabağındaki yiyeceklerle kavga ediyor gibiydi. Onunla yalnız kalma fikri beni germişti.
''Günaydın, küçük hanım!''
''G-Günaydın.''
Bir zamanlar ondan etkilenmiş olmam ve şu anda da eski sevgilisinden hoşlanıyor olmamın mantıklı bir açıklaması yoktu. Ama bu elimde olan bir şey değildi. Kime karşı ne hissedeceğimi ben seçmiyordum.
''Diğerlerinin nerede olduğunu biliyor musun?'' dedim yerime oturduğumda.
''Bilmiyorum.''
En azından Jungkook'un nerede olduğunu biliyor olmalıydı. İkisi fazla... samimiydi.
''Pekala.''
Sessizlik içinde geçen dakikalardan sonra ''Hoseok'a karşı bir şey hissediyor musun?'' diye sorduğunda boğazıma alan zeytin çekirdeği ölümüme sebep olacaktı ve böyle komik bir şekilde ölmeyi hiç istemezdim.
''Hey, iyi misin?''
Hızlıca yerinden kalkıp bana su uzattı.
''T-Teşekkür ederim.''
Bu Jimin'in başına geldiğinde çok komik oluyordu ama aynısını kendim için söyleyemezdim.
''Cevap vermeyecek misin?''
''Bir şey yok. Bugün boş musun?''
Konuyu değiştirmeye çalıştığımı fark ettiğinde güldü. Gülümsemesi gerçekten güzeldi.
''Buna inanmıyorum.''
Omuz silktim. İstediğine inanma özgürlü vardı.
''Hoseok çapkın- fazlasıyla çapkın biri gibi gözükebilir ama aslında hassas bir yapısı vardır.''
Bunu nereden biliyorsun dememe gerek yoktu sanırım? Ve Hoseok hiç de hassas birine benzemiyordu. Tanıştığımız günden beri Yoongi'nin en neşeli hali kadar bile ciddi olduğunu görmemiştim.
''Ve senden hoşlanmışa benziyor.''
Cevap vermek için ağzımı açtığımda kapı şiddetle açılmıştı. İkimiz de korkuyla yerimizden sıçradık.
''Ah, merhaba!''
Yüzü ve kıyafetleri kapkara olmuş Hoseok ve Jungkook yerde soluk soluğa yatıyordu. Yatmaktan ziyade düşmüş gibiydiler.
''Nasılsınız?''
Hoseok her şey normalmiş gibi ellerini çenesine dayayıp bize gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leader - Yoonmin
Fiksi Penggemar''Sana bir şey söylemiştim. Hatırlıyor musun, Jimin-ah?'' | Clan Serisi - Ⅱ