[32]

6.1K 645 133
                                    


Küçükken korktuğumda yaptığım gibi, odama koşup örtünün altına saklanmak istiyordum. Ama ayaklarımı ne bir adım ileri ne de bir adım geriye atabiliyordum. Yoongi öylece kalakalmış olmamı farklı yorumlayabilirdi. Ondan korktuğumu düşünebilirdi. Ondan korkmuyordum elbette. Sadece az önce gözümün önünde amcasını sonra da üzerime basan o iri savaşçıyı öldürmüştü. Ve üstelik bunları yaparken yüzündeki kasların bir tanesi bile hareket etmemişti.

''Jimin.''

Bileğindeki süngüyü çıkarıp köşe attı.

Ona sorun olmadığını söylemek istiyordum ama ayaklarım gibi dudaklarım da hareket edemiyordu.

''Sorun yok.''

Durumumu anlamış olmalıydı. Kollarını bedenime sarıp yerden kalkmamı sağladı. Az önce amcasını öldüren kişi ben değildim. Öyleyse neden Yoongi'ye destek olmam gerekirken o bana destek oluyordu?

Mahzenden çıktığımızda bir grup savaşçının bizi bekliyor olduğunu görmüştüm. Yoongi başıyla işaret verdiğinde birkaçı aşağı inerken birkaçı da bizimle birlikte yukarı çıkmıştı.

Yoongi etrafında korumaların olmasına alışkın olmalıydı ama kapımın önünde iki iri yarı, silahlı insanın beklemesinden hoşlanmamıştım. Yoongi beni bebekmişim gibi yatağa bırakıp banyoya yönelmişti. Normalden daha uzun sürmüştü çıkması.

Etrafta kargaşa olmasını bekliyordum ama banyodan gelen su sesleri ve ormandaki böceklerin çıkardığı sesler dışında hiçbir ses yoktu. Bu iyi miydi yoksa kötü müydü, emin değildim.

Nihayet belinde havlusuyla banyodan çıktığında ilk defa onu çıplak ve ıslak görmek beni heyecanlandırmamıştı. Bunun nedeni elbette belliydi. Suçluluk duymam anlamsızdı.

Sessizce giyinip yatağın kendine ait kısmına yattı. Onu görmek için yana dönmüştüm ama sırtı bana dönüktü. Bana arkasını dönmeyi sevmediğini söylemişti, yüzümü göremediği için. Şimdi de yüzümü görmek istemediği için-

''Yanlış şeyler düşünme.''

Düşüncemi boğuk sesi böldü.

Gece boyunca da son konuşmasıydı bu. Sabaha kadar tek kelime dahi etmemiştik. Ve güneş doğana kadar da ikimiz de uyumamıştık. Kihyun'un Yoongi'den daha güçlü olduğu söyleniyordu, hatta bunu ikisi de söylemişti. Ama Yoongi rahatlıkla onu öldürmüştü. Ya amcası güçten düşmüştü ya da Yoongi artık amcasından daha güçlüydü.

Kapının sesiyle yerimden doğruldum. Gidip bakacaktım ki Yoongi'nin kolumdan tutmasıyla sendeleyerek tekrar yatmıştım.

''N-Ne-''

''Pijamalarınla mı çıkacaksın?''

Ah, bunu tamamen unutmuşum.

Ben giyinmek için hızla kalktığımda o da kapıya bakmıştı. Son kez üzerimi kontrol ettim, Yoongi korumalardan biriyle konuşuyordu. Yanlarına gidip gitmeme konusunda kararsızdım. Yoongi'yle nişanlıydım ve bu saygı dışında hiçbir şey kazandırmıyordu bana. Sanırım daha fazlası için evli olmamız gerekiyordu. Ki zaten yakında bu da olacaktı.

''Jimin-ah.''

Sakin çıkan sesiyle üzerimden ılık bir su dökülmüş gibi hissetmiştim.

''Halletmem gereken birkaç şey var. Gidip Iseul ve Hoseok'a bakar mısın?''

Fazla kibar çıkan sesiyle gülümsememe engel olamadım. Yoongi'nin normal davranıyor olması garipti ama yine de iyi hissettiriyordu.

Leader - YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin