''Huh, ne demek istiyorsunuz, Bay Min?''''Boşver.'' dedi çıplak omzuma dudaklarını bastırmadan önce.
''Canın acıyor mu?''
Yoongi'nin daha önce altta olduğunu sanmıyordum. Ve tanrım! Heyecanımla onu sarstığımda hafif bir inilti çıkarttı.
''Ah, özür dilerim.''
''Ne düşünüyorsun?''
Birbirimizin ilki olduğumuzu düşünüyordum.
''Hiç.''
Kaşlarını çatıp birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra omuz silkip gözlerini kapattı.
Ben ona ilahi bir varlıkmış gibi bakarken o uyukluyordu. Şu an ne kadar mükemmel gözüktüğü hakkında bir fikri var mıydı?
Ona dört senede neler yaptığını sormak istiyordum ama biraz da çekiniyordum. Eğer aptallık etmeseydim neler yaptığına bizzat tanıklık edebilirdim. Acaba o benim neler yaptığımı merak ediyor muydu? Dediği kadar özlediyse benimle ilgili haberler almış olmalıydı.
''Bekliyorum.''
''Ha?''
''Ha mı? Kaba çocuk.''
Kıkırdadığında dudaklarımı büzdüm.
Başka birinin yanında kıkırdadığını sanmıyordum. Başka birinin yanında gülümsediği bile pek yoktu gerçi.
''Sen uyumuyor muydun?''
''Gözlerini kocaman açmış beni izlerken bu pek mümkün değil, üzgünüm.''
Şu an ikimizde çıplak ve sarmaş dolaş olmasaydık utancımdan yanaklarım kıpkırmızı olabilirdi ama bugünlük utanma sınırımı geçmiş bulunmaktaydım.
''Şey, o zaman-''
''Merak ettiğin ne varsa sorabilirsin, Jimin-ah.''
Nasıl dört dene boyunca beklediğini sormak istiyordum. Madem bu kadar özlemişti, neden beni görmeye gelmemişti? En azından bulunduğum toplantılara gelebilirdi. Baş başa olmasak da en azından aynı ortamda bulunabilirdik.
''Neden gelmedin?''
''Dediğim gibi. Görmek istemediğini söyle-''
''Yine de gelebilirdin.''
Sert çıkan sesim onu şaşırtmış gibiydi.
''Gelebilirdim ama bana kızgındın. Beni gördüğünde ne düşünecektin?''
Şu an söylediğine rahatlıkla seni diyebilirdim ama o zamanki ruh halimle ne cevap verirdim, bilemiyordum.
''Ölüm emrini verdiğim babanı mı, öldürdüğüm kardeşimi mi? Yoksa-''
Bu hatırlamak istemeyeceğim şeylerdi. Eskisi kadar olmasa da düşündüğümde elbette canım acıyordu. Geçmiş, geçmişte kalmalıydı.
''Yoongi.''
''Gereğinden uzun oldu ama ikimiz için de iyi oldu. Haksız mıyım?''
Haklıydı.
Dört senede ikimiz de toparlanmışa benziyorduk. En azından öyle gözüküyorduk.
''Hayatında hiç biri oldu mu?''
Bir müddet sessiz kaldı. Buruşan alnından sorumu düşündüğünü anlamıştım. Düşünecek bir şey mi vardı? Hayır demesi gerekmez miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leader - Yoonmin
Fanfiction''Sana bir şey söylemiştim. Hatırlıyor musun, Jimin-ah?'' | Clan Serisi - Ⅱ