Leader - Yoonmin

[25]

''Jimin!''

Taehyung'un koşarak yanıma gelip bankın diğer tarafına kendini attı. Nefes alışları düzene girene kadar hiçbir şey söylemeden oturmuştuk.

''Bu saatte neden buradasın?''

Omuz silktim.

Yoongi'yle konuşmamızın üzerinden saatler geçmişti. Bana sinirlenmiş miydi yoksa kırılmış mıydı, bilmiyordum. Ve en önemlisi bir daha geri dönemeyeceğim konusunda ciddi miydi, onu da bilmiyordum.

''Şafakta gideceğin doğru mu?'' dedi başını hafifçe önüme doğru eğerken.

Omuz silktim.

Eğer gidersem geri dönemeyecektim ve Yoongi asla peşimden gelmezdi. Bir kere gelmişti. Bir daha aynı şeyi yapacağını sanmıyordum.

''Gitmeyeceksin değil mi?''

Tam omuz silkecekken ''Sakın aynı tepkiyi verme.'' demesi üzerine durdum.

''Kim söyledi?''

''Kimin söylediğinin ne önemi var?''

Uzanıp hafifçe bacağımı sıktı.

''Gitme, Jimin.''

Eğer gidersem eskisi gibi olmayacaktık bir daha. Bu bariz bir şekilde belliydi. Zor günler geçiriyordu ve daha zor günler geçirecekti. Onu zor zamanlarında yalnız bırakan birinin bir daha yüzüne bakar mıydı Yoongi?

''Bu gürültü ne?'' 

''Büyük bir davet vermeyi planlıyor Yoongi.''

Meydandan gelen sesler konuyu dağıtmama yardımcı olmuştu. Ve olanlardan haberimin olmaması beni şaşırtmamıştı.

''Neden?''

''Sowon gittikçe güçleniyor. Bu rahatsız edici. Aynı zamanda da ona hayran olmaktan kendimi alamıyorum.'' dedi arkasını dönüp saksıdaki çiçeklere bakarken.

''Daha önce bu kadar güçlü bir kadın görmemiştim.''

Ben de daha önce kadın bir lider görmemişim.

''Gidip Jungkook'u bulayım. Sabahtan beri ortalarda yok.''

''Tamam.'' diye mırıldandım.

''Ve Jimin... Lütfen gitme. Yoongi'nin kalıp onunla savaşmana ihtiyacı var.''

Bir şey söylemeyip Taehyung gözden kaybolana kadar onu izledim.

...

Yoongi salona girdiğinde onu görenler eğilerek selam vermeye başlamıştı. Klasik siyah kıyafetleriyle gerçekten de çekici gözüküyordu ve bu onu özlediğimi bir kez daha hatırlatmıştı bana. Neredeyse bir ay olacaktı ve biz o bir ayda aynı mekanda bile bulunmamıştık. Taehyung'un söyledikleri bana cesaret vermişti. Ama Yoongi'yle konuşmaya cesaretim yoktu.

''Bay Park.''

Sesi net ve soğuk çıkıyordu. Bu ilk konuşmamızdı o günden beri.