2/Sütkardeş

38.8K 739 164
                                    


❄️
Keyifli okumalar dilerim.

Uçağa bindiğinde derin bir nefes aldı.Sonunda! O lanet heriften kurtulup sonunda yerini bulabilmişti.Birde adamdan iyi bir fırça yemişti! Sanki dönüp kendisi çarpmamış gibi nasıl olmuştu da zeytinyağı gibi üste çıkmasına şaşırmıştı.Kafasındaki düşünceleri atmak istercesine başını sağa sola salladı ve çantasının içinden okuma kitabını çıkardı.Zaman en iyi okumayla geçerdi ona göre.Hem böylece gidene kadar da canı sıkılmamış olurdu.

Gözlerini kapatıp cama doğru döndü.Biraz olsun kafasındaki yoğun stresi atmak istiyordu.Sağ tarafından gelen seslere bakılırsa yanındaki koltuğun sahibi gelmişti.Kız olmasını dileyerek yavaşça gözlerini araladı.En azından gidene kadar ara sıra onunla sohbet edebilirdi değil mi.Kafasını sağa çevirdiğinde elindeki sırt çantasını üst tarafa koymaya çalışan adamı gördü.Hadi ama...neden bir erkek ki! Pekala en iyisi hiç konuşmamaktı.Tam adamdan gözlerini çekecekti ki tanıdık siyah gözlerle karşı karşıya geldi.Hay lanet bu kaba orman ayısı onu takip mi ediyordu! Koskoca uçakta yan yana bilet almayı nasıl başarabilmişlerdi ki! Adamın donuk bakışlarındaki şaşkınlığı seçtiğinde en az onun da kendi kadar şaşkın olduğunu anladı.Adamın dudaklarında peydah olan umursamaz gülüş daha da sinirlerini bozarken adam rahat bir tavırla boş koltuğa yerleşti ve alaycı sesini kadına duyurdu:

-Bana yiyecek gibi bakıyor olmanız aynı koltuğa düşmüş olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.

Sinirle dişlerini sıktı kadın ve hostese bağırdı:

-Pardon bir dakika bakabilir misiniz?

Kadın hostes dikkatini sese doğru çevirirken bir diğer taraftan da kızın yanındaki adama kaydırdı gözlerini.Adamı yiyecekmişçesine incelemeyi kesip beyaz gömleğinin üçüncü düğmesini de açtı.Korse halini almış ceketini daha da sıkarak kadına doğru yürüdü:

-Bir sorun mu var efendim?

derken gözlerini bir saniye olsun adamdan ayırmamıştı ki bu hareketi genç kadını daha fazla sinirlendirmekten başka bir işe yaramamıştı.Sesini sakin tutmaya çabalayarak konuştu:

-Bu adam....

sözünün devamını getirmemişti ki hostes elindeki tabletle uğraşan adamın omzuna elini koydu ve şuh bir sesle mırıldandı:

-Hadi ama tatlım abinle ben konuşurum seni bir daha rahatsız etmez şimdi uslu bir kız olup kitabını okusan iyi olacak.

söylediklerinin ardından dudaklarına taktığı sahte tebessüm genç kadını zıvanadan çıkartmaya yetmişti.Bu lanet hostes kendini ne sanıyordu da ona akıl verebiliyordu?! Üstüne üstlük bu kaba orman ayısı adamın kız kardeşi rolüne koymuştu onu! Öfkeyle ayağa kalktı ve hostesi yakasından tuttuğu gibi kendine çekti.Sesi buzların üzerine yeni katmanlar ekleyebilecek kadar soğuktu:

-Bana bak hostes bozuntusu neredeyse menapoza girecek olman ve bunun etkisiyle azgın bir kadın olman benim sorunum değil bu bir! Bu lanet adamın hiçbir şeyi değilim bu iki! Silikonlu göğüsleri açmakla hiçbir kadın bir erkeği baştan çıkartamaz bu da üç!

Hostes şaşkınlıkla karşısındaki kadına bakarken genç kadın devam etti:

-Şimdi listeyi getir ve bilet numaralarını kontrol et! Hemen.

Hostes uysalca başını sallayıp uzaklaşırken kadın da kalktığı yere oturdu.Adam tablet ekranına bakıyormuş gibi görünsede olan biten her şeyi dikkatlice takip etmiş ve bu kadını bayağı çetin ceviz olduğuna karar vermişti.Düşündükleriyle dudaklarının ucu kıvrıldı ve göz ucuyla kadına baktı.Elindeki kancalı tokayı topladığı at kuyruğuna sarmaya çalışıyordu.'Hayır hayır!' dedi kendi kendine o saçlar özgürlüklerini ilan ettiklerinde daha güzel oluyordu.Allah'ım bu kadın gerçekten de gördüğü diğer kadınların güzelliklere benzemiyordu.Lanet olsun ki çok güzeldi!

MAHREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin