MAHREM

UYUMSUZ VE KURALSIZ

Yaza damgasını vuracak en ekşınlı hikayelerimden biri olacak UYUMSUZ VE KURALSIZ tanıtım bölümüyle karşınızda.Soluksuz okuyacağınızdan adım gibi eminim.Şayet devam etmesini isterseniz yorum yapıp vote vermeniz yeterli. ^_^ ^_^

Üsküdar'ın en ünlü çiçekçisi elindeki oyuncak gelin bebeği arabanın önüne bağladı kurdelayla.Her şey hazırdı ve araba sahibine gidebilirdi. Cansız bir oyuncak bebek bir insanın başına neler getirebilirdi ki? Fakat ya o bebeğin içinde 35 adet saf pırlanta varsa...?

- - -

Sinirle soludum.Cidden mi bunu mu giyecektim yani? Kadının giymem için gösterdiği  transparan straplez gelinliğe baktım:

-Bunu giyeceğimi düşünmüyorsun herhalde.

-Hadi ama hayatım sende gayet hoş duracağına eminim.

-Böyle birşey giymeyeceğimi biliyor olmalısın Mert.

Tam da o sırada dudağımın piercinginin üst dudağımın biraz üzerinde yeşilçam filmlerinden fırlamışım gibi bir ben şeklinde durduğundan emin oldum.Benim pircinglerim daima gümüş olurdu. Dudağımdakini sol tarafa taktırdığım için burnumdaki sağ taraftaydı.Elimdeki aynaya bakarak siyah rujumu tazeledim.Evet doğru anladınız ben gotik tarza sahip beyaz saçlı bir kızdım ve hayır saçlarımı boyatmamıştım.Doğuştan öyleydiler ve aralarında yer yer siyah saç tutamları vardı.

Ben kim miydim? Ben ülkenin sayılı zenginlerinden olan Harun Hancıoğlu'nun asi ve dik kafalı kızı Efnan Hancıoğlu'ydum.Üç kardeştik ve ben tek şeyden emindim.Babam kesinlikle benden nefret ediyor olmalıydı.İkizim...evet bir ikizim var üstelik erkek.

Ne diyordum.Evet ikizim Boran üniversiteden diplomayı alır almaz babamın yanında almıştı soluğu. Ben mi? Yo yo öyle boş gezen tiplerden değilim.Ben Harvard mezunuyum.Bölüm birincisi,dönem birincisi,okul birincisi ve ülkedeki en yüksek yıl sonu ortalaması birinciliğim vardı. Şimdi ne mi yapıyordum? Babamın bana kasmaya çalıştığı sevgili ortaklarından birinin oğluyla evlenmeye çalışıyordum.

Hayır hayır onu kesinlikle sevmiyordum ama bu aptal adam iki günde bana aşık olmuştu.Hadi ama aşk iki günlük olur muydu...? Derin bir nefes alıp aynamı bıraktım:

-Siyah bir gelinlik istiyorum.

-Fakat hayatım...?

-Ya siyah olur ya da evlenmem!

-Pekala pekala sakin ol tatlım sen ne dersen öyle olacak.

gördüğünüz gibi sevgili damat adayı bir de kılıbıktı.Off...baba bu adamla hiçbir ekşınım olmadan nasıl ömür geçirecektim ben?! En kötüsü de düğünün yarın olmasıydı.

- - -

-Efgan bey anneniz telefonda efendim.

diyen asistanımın uzattığı telefonu kavrayıp kulağıma dayadım:

-Evet anne?

-Nerdesin oğlum kız helak oldu üzüntüden hiçbir gelinliği denemek istemiyor.

-Anne yoğun olduğum konusunda anlaştık sanıyordum.

-1 saatten bir şey olmaz! Hemen buraya gel.

-An...

-Efgan!

-Tamam anne geliyorum!

diyerek telefonu asistana geri verdim ve aceleyle konuştum:

-Toplantıyı öğleden sonraya al ve yarına bir şey koyma şu düğünü bir halledeyim.

-Pekala efendim.

Şirketten çıkıp arabama bindiğimde cebimde titreşen telefonu açtım.En has adamım arıyordu ve bu düğünden daha önemliydi:

-Söyle Serkan?

-Abi uzun uzadıya araştırdım dediğin gibi.

-Sonuç?

-Abi adam pırlantaları kendi fabrikasından imal edilen bir oyuncak gelin bebeğine koymuş.

-Bebek mi? Nerde şimdi..?

-Bende onu arıyorum abi.Seri numarasına ulaşıp bebeğin yerini tespit eder etmez arayacağım seni.

-Eyvallah koçum.

deyip teledonu kapattı.

..............

Ülkenin en genç yeraltı adamlarından belalı mı belalı bir adam: Efgan Demirkurt

IQ seviyesi diğer insanların kat be kat üzerinde olan başa bela akıllı ve bir kleopatra kadar güzel kız: Efnan Hanlıoğlu

Sıkılıp kendi düğününden kaçan genç gelin yanlışlıkla başka bir arabaya binerse ve bu araba da aynı şekilde kendi düğününden kaçan belalı bir mafya babasına aitse...? 

yorum ve vote vermeyi unutmayın.

~_~ ^_^

ŞİMDİ YANA KAYDIRIP YENİ BÖLÜMÜ OKUMAYA BAŞLAYABİLİRSİNİZ.