5/Töre

21.3K 592 93
                                    


❄️
Keyifli okumalar dilerim.

Kız dikkatle ona baktı ve kollarını beline koyarak sitemle konuştu:

-Ne yani ciddi ciddi tüm geceyi burada mı geçireceğiz?

Yılmaz alayla gülümseyerek konuştu:

-Gördüğün gibi başka bir seçenek yok.

Sühan sinirle ofladı ve bu kez kollarını göğsünde kavuşturdu:

-Ben burada kalmaya hiç niyetli değilim bilmiş ol!

Yılmaz arka koltuğun kapısını açarken dalga geçercesine ona doğru eğildi:

-O halde yolun açık olsun ufaklık.

Sühan kaşlarını kaldırdı:

-Tek başıma mı gideceğim?

Yılmaz omuz silkerek arabaya bindi ve kapıyı kapattı. Sühan sinirle durduğu yerde ayağını yere vurdu. Bu aptal adam ne yapmaya çalışıyordu ki. Altı üstü ona korktuğunu söyleyememişti fakat eskiden beri ormanlardan korkardı ve şimdi de onun unutmuş olmaması gerekiyordu.Etrafı incelerken neler yapabileceğini düşündü.Burada kalmak ,geceyi burada geçirmek seçenekleri arasına bile girmiyordu. Yılmaz ise arabanın içinden keyifle onu seyrediyordu.

Onun bu tedirgin halleri kendisini her ne kadar gülümsetse de bir diğer taraftan da geceyi burada geçirmeyeceklerini biliyordu.Buradan yürüme mesafesi olarak en yakın köye ne zaman ya da ne kadar bir vakitte gidilebileceğini tam olarak hesaplayamıyordu. Onu bir şekilde ikna edip bu gece burada kalmalılardı. Aksi takdirde yolda kalırlarsa onun daha çok korkacağını biliyordu.Tek sorun konaktakilerin merak edecek olmalarıydı fakat şu durumda da yapılacak bir şey yoktu.

Biraz sonra arabanın kapısı açıldı ve Sühan içeriye girip kapıyı sertçe kapattı.Ona ne kadar sinirli olduğunun bir diğer göstergesiydi. Yılmaz sesini bile çıkarmadan onun ne yapacağını bekliyordu.Sühan derin bir nefes koyverdi ve ona dönmeden karşısında ki koltuğa bakarak konuştu:

-Gitmek istiyorum!

Yılmaz cevap vermedi.Ne diyebilirdi ki mecbur burada kalacaklardı, inip orman yolunu takip etmek yabani hayvanlar bakımından tehlikeliydi.Üstüne üstlük en yakın köy buradan en az bir buçuk saatlik mesafedeydi. Biraz sonra kızın öfkeli sesini yeniden duydu:

-Beni dinliyorsun güya!?

Endişeli olduğunu anlamış ona göre cevap vermişti:

-Neden sakin olmayı denemiyorsun?

Eliyle arabanın içini işaret etti Yılmaz:

-Anahtar bizdeyken sana bir şey olmaz.

-Yine de burada kalmak istemiyorum!

-Korkarım ki başka bir seçenek yok.

Sühan inleyerek kafasını koltuğun arkasına yaslarken mırıldandı:

-Olmalı....

Bir süre daha o halde kaldıklarında Yılmaz ona doğru döndü.Sühan gözleri dolmuş bir şekilde karşıya bakıyordu.Anlaşılan hava karardıkça daha da çok korkuyordu. Onu sakinleştirmek için elini yavaşça omuzuna koydu:

-Korktuğunu biliyorum...

-Hayır korkmuyorum!

Diye sinirle çıkıştı Sühan:

-Çek ellerini üzerimden!

Yılmaz onu dinlemeyip Sühan'ı sertçe çekti ve kendisine yasladı. Saçlarını usul usul okşarken aynı zamanda mırıldanıyordu:

MAHREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin