7.bölüm

1.1K 65 2
                                    

Yazar; Aslıhan Saranghae 

Hennu; derin bir nefes alıp önü sıra oturduğu masa da yemeğini yemeye devam eden genç kıza baktı. O artık kulübesinde bulduğu küçük kız değildi. Kocaman bir genç kız olmuştu. Ama buna rağmen hala çok savunmasızdı. Bu genç kızın sarayda başlayan hayatının nasıl olup da o ormanda devam ettiğini çok iyi biliyordu. Ve bütün korkusu da; bir lanet gibi geçmişinde, onun haberi bile olmadan yaşanılan olaylardan dolayı canının yanmasıydı. Gerçi Kral ölmüştü ama saray işlerine akıl sır ermezdi. Bir şekilde Maya’nın kim olduğu anlaşılırsa bu durumdan rahatsız olacak insanlar olabilirdi. Tek yol Hennu’nun yanından ayrılmasıydı. Kısık bir sesle Maya’ya seslendi. “Yanıma gel küçük kız.” Maya elinde ki kaşığı tepsinin üstüne bırakıp ayağa kalktı. “Bir şeye mi ihtiyacın var büyükanne?” diye sordu. Ama yaşlı kadın için şu anda kendi ihtiyaçlarından daha önemli olan Maya’nın hayatıydı. Tek başına senelerini geçirdiği o kulübede bütün hayatına can yoldaşı olmuştu bu sevimli yüz. Elini uzattı Maya’ya ve konuşmaya başladı. Maya’da merakla ne söyleyeceğini bekliyordu. 

“Benim artık saraya gitmekten başka çarem yok ama en azından senin ormana geri dönmeni sağlayabilirim. Bana o adamı çağır hemen.” Maya ise tedirgin bir halde “Sizi bu hasta halinizle yalnız bırakamam. Ormana dönmemi istemeyin benden. Bu adamların yol boyu size nasıl davranacaklarını bilmiyorum. Bana ihtiyacın var.” “Ben iyiyim Maya. Sen dediğimi yap. O adamı çağır hemen.” Dedi tekrardan Hennu. Maya başka çaresi olmadığı için kapıyı açtı yavaşça. Kapıda bekleyen muhafıza büyükannesinin Hector’u çağırdığını söyleyip tekrardan kapattı kapıyı. Kısa bir süre sonra kapıdan içeri giren Hector yaşlı kadının isteğini duyunca “Bu mümkün değil. Yol boyu sizinle ilgilenecek birisine ihtiyacımız var.” Diye karşılık verdi. Hennu ise “Ama ormanda benden ilaç bekleyen bir sürü hastam var. Eğer Lora’yı geri gönderirseniz O’da ben dönene kadar o hastalarımla ilgilenir.” dedi ama Hector’un öncelikleri arasında diğer insanların lafı bile olmazdı. Aynı düşünceyle de cevap verdi. “Şu anda Kraliçemizin hayatından daha mühim olan hiçbir şey yok. O nedenle bu kız sizinle gelmeye devam edecek.” Dedi ve Hennu’yu daha fazla dinlemeye gerek duymadan odadan dışarı çıktı. Kaç gündür at üstünde dağ bayır dolaşmaktan dinlenememiş bedenini, odasına girip şiltenin üstüne bıraktı. 

Maya ve Hennu ise saraya gitmekten başka çarelerinin olmadığını daha iyi anlamış oldular. Ertesi sabah gün ağarmadan tekrar atlara binildi. Hector elinde ki iple Maya’nın ellerini bağlamak için at arabasının yanına geldiği anda ise Maya öfkeli gözlerle O’na bakıp “Bu saatten sonra bir yere kaçmak için nedenim yok. Yani ellerimi bağlamana da gerek yok.” Deyip alacağı cevabı beklemeden arabaya binip kapısını kapattı. 

Dünün aksine bugün yağmurlu bir hava vardı. Yol çamurlu olduğu için at arabası da, atlarda daha zor hareket ediyorlardı. Aniden bastıran yağmur gök delinmiş gibi yağmaya devam ederken önlerinde ki bir günlük mesafede de konaklamak için bir yer bulamayacaklarının farkındalardı. Gece sabahın ayazından beri yol almaya devam eden konvoy gece yarısında buldukları bir avcı kulübesinin içine girdiler. Hennu’nun ağrıları düne nazaran daha da kendini göstermişti. Sabaha kadar kuru bir öksürük ve inleme sesiyle içerde uyumaya çalışan adamlara gerçekten hasta olduğunu da göstermiş oluyordu. Hector sabaha karşı gözlerini açtığında Maya’nın Hennu’ya su içirdiğini gördü. Bu tek göz odanın içinde dört kişi, at arabasında da seyisle birlikte kalan diğer muhafız. Hector şöminenin silik ışığında seyrettiği manzaranın ardından ayağa kalktı. Maya O’nun uyandığını fark edince “Yola mı çıkacağız?” diye sordu. “Evet.” Dedi Hector. Maya ise Hennu’yu gösterip “Uykuya yeni daldı. En azından bir iki saat daha beklesek?” diye sordu. Hector önünde ki yatakta uzanan yaşlı bedene bakıp “Yola çıkmaktan başka çaremiz yok. Arabada uyumaya devam eder.” Deyip ardına bile bakmadan yerde yatan adamını dürtüp kaldırdı ve dışarı çıktı. Maya’nın ağzından dökülen tek söz ise “Domuz!” olmuştu. 

Tutku!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin