YENİ BÖLÜM İLE HEPİNİZE MERHABA...ÖZEL HAYATIMDAN DOLAYI, ÇOK NADİREN 4-5 GÜN SÜREN ARALIKLAR OLABİLİYOR. MAZUR GÖRÜN, İYİ OKUMALAR HERKESE...
Güzel ve uzun gecenin ardından, yeni ve heyecan dolu bir gün başlamıştı. Halil erken saatlerde uyanıp, kimsenin kalkmadığına emin olmak için alt kata indi. Etrafı kolaçan ettikten sonra, annesinin ve yengesinin notları olacağını düşündüğü defteri aramaya başladı. Salonda misafirlerin ağırlandığı köşede, bir dolap bulunuyordu. Halil hemen dolaba doğru yöneldi. Dolabın çekmecelerini birer birer açıp, defteri aramaya başladı. Çok aramasına gerek kalmamıştı. Çünkü defter dolabın en alt çekmecesindeydi. Defteri eline alan Halil, öncelikle kapıya doğru baktı ve geri dönüp sessizce defteri incelemeye başladı. Defterde yemek tarifleri, püf noktaları vb. bilgiler yer alıyordu. Birkaç kişinin yazdığı belliydi. Ancak yazıların hiçbiri tutmuyordu. Halil derin bir nefes aldı ve ardından sessizce defteri dolaba bıraktı. Dolabın çekmecelerini kapattıktan sonra, sessiz ve yavaş adımlarla merdivenlere doğru ilerledi. Çok geçmeden odasına dönen genç adam, bir an önce işyerine gitmek için hazırlanmaya başladı. İşyerinde Boran'la buluşacak ve amcası ile babasının yazılarının bulunduğu evrakları, onlar farketmeden kontrol edecekti. Oradan da birşey çıkmazsa, evdeki çalışanların odalarına kadar devam edecekti arayışları.Halil banyoya girip duşunu aldıktan sonra, dolabından çıkardığı takım elbise ve gömleğini üstüne giydi. Ardından aynanın karşısına geçip saçlarını düzeltti. Artık işyerine gitme vakti gelmişti. O duş alıp hazırlanana kadar, aşağıda yeni gün başlamıştı bile. Çalışanlar kahvaltı masasını hazırlarken, evin hanımları da avluda oturmuş kendilerine gelmeye çalışıyordu. Halil odasından çıktı ve hızlı adımlarla aşağı indi. Avlunun kapısından çıktığında, annesi ve yengesinin yanına ilerledi ve söze girdi:
- Günaydın hanımlar! Uyanamadınız mı daha?
- Günaydın oğlum. Gece uyku tutmadı, dönüp durdum valla.
- Kız Emine al benden de o kadar! Havalardan mı ne?
- Kız sıcak basıyor ikidebir dön dön, uyutmadı bir türlü.Halil annesi ve yengesinin bu samimi hallerine, gülümseyerek bakıyordu. O gergin hallerinin üstüne, annesi ve yengesinin iyi halleri terapi oluyordu sanki. Çok geçmeden o sohbetten, Halil'de nasibini aldı:
- Dur kız dur hele. Oğlum! Yavrum gece geç saatlerde geldin sen. Uyumayınca duydum geldiğini, pencereden baktım ki sensin. Hayırdır nerelerdeydin?
- Hah! İkinizin sohbeti bitti, sıra bana geldi.Halil'in gülerek söylediği bu söz üzerine, yengesi kikirdedi ve Halil'in omzuna yumruk attı.
- Oğlum senin bu anan, hepimize yeterde artar.
- Doğru diyorsun yenge, fırtına gibi kadın baksana!
- Hay Allah canını almaya emi. Güldürdün beni.
- Lafı karıştırmayın gı! Neredeydin oğlum söyleyiver hele.
- Boran'la Mardin'e indik annem. Kafamızı dağıttık biraz.
- Hee! Tamam yavrum.
- Kız Emine, biz de dağıtalım kafaları bir gün!
- He Saliha he! Dağıtalım da, heriflerde bizi dağıtsın.Saliha bu söz üzerine kahkahayı basmıştı. Pek neşeli pek mutluydu iki kadın. Halil onlara baktıkça, ileriyi düşünmek istemiyordu. Herşeyin ortaya çıkması ihtimali, bugün yüzü gülen bu kadınlar için ağır bir yük olabilirdi. İşte tam da bu yüzden, Halil'in bir an önce bu işi yoluna koyması gerekiyordu. Bu nedenle sohbeti bölen Halil, evden ayrılmak için müsaade istedi.
Saat öğleye yaklaşıyordu. Halil işyerine çoktan gelmiş, ardından amcası ve babası da teşrif etmişti. Öğle yemeği saatinde işyerinden ayrılmayacak olan Halil, Boran'ın yardımıyla sonuca ulaşacaktı.
Halil kendi odasına geçip, endişeli bir bekleyiş içine girdi. Boran'la telefonda konuşarak, işyerine gitmek için yola çıktığını bildirmişti. Boran'ı beklerken aklında, kim olduğunu öğreneceği kişi dolaşıp duruyordu. Acaba buradan biri miydi? Bir çalışan mı, yoksa aileden biri miydi? Bu düşünceler içinde geçen zamanda, Boran kapıda görünmüştü. Halil'in dalgın halini farkeden Boran, açıkta olsa kapıyı tıklattı. Halil dalgın halinden kurtularak, Boran'ın geldiğini farkedip ayaklandı:
- Hoşgeldin Boran, dalgınım ya kusura bakma. Geç şöyle otur.
- Farkettim Halil'im. Ben de endişelendim, yola çıktığımdan beri.
- Değil mi? Rahat olamıyormuş insan. Bir de sen bilinmiyorsun bu konuyla ilgili.
- Haklısın, sana her an hak verdim ben. Sadece kafana taktıkça, hayatın mahvolacak diye düşündüm.
Sohbet kısa sürmüş, Halil ise Boran'ı odasında bırakıp odadan ayrılmuştı. Boran odanın kapısında bekleyecek, herhangi birinin giriş kapısında görünmesiyle onları oyalayacaktı. Yüksek sesle diyalog kurarak, Halil'in anlamasını sağlayacaktı. Halil bu sırada, evrakların bulunduğu ufak odaya doğru ilerledi. Odada kimse yoktu ve hızlıca içeri girdi. Alım-satım ile ilgili birçok evrak burada tutuluyordu. Genelde sekreterlerin hazırladığı evrakların arasında, babası ve amcasının el yazısının olduğu kağıtlarda vardı. Halil neyin nerede olduğunu, az çok tahmin ediyordu. Klasörlerin sonunda kalan, farklı renkli klasörü eline aldı. Bunun içinde yetkisi olanların yazdığı dilekçe örnekleri bulunuyordu. Yavaş yavaş sayfaları incelemeye başlayan Halil, arada bir arkasına bakıyor ve birinin gelip gelmediğini kontrol ediyordu. Gerçi onun da işyerinde söz hakkı olduğu için, yakalanması durumunda bir sıkıntı yaşamazdı. Ancak söz konusu olan durum nedeniyle, herşeyi en hassas ve gizli şekliyle tutmak istiyordu. Sayfaları karıştırmaya devam eden Halil, açtığı bir sayfada duraksadı. İşte aradığı el yazısı! Tam da orada duruyordu. El yazısını kontrol etmekten, kimin yazdığına bakmayı akıl edemeyecek kadar heyecanlanan Halil, dilekçeye göz gezdirdikten sonra alt kısma baktı. Baktığı an bir şok daha yaşamıştı. Çünkü notu bırakan kişi, aşiret içinde sözü geçecek ve günlerce şüphelendiği Rojin'in babası, yani öz amcasıydı. Halil her ihtimali düşünse bile, yüzyüze gelmek zorunda olacağı kişinin Rojin'den çok daha zorlu biri olması ihtimalini düşününce, aklına gelmedik düşünce kalmamıştı. Bir süre sonra kendine geldi ve klasörü aceleyle yerine yerleştirip, odadan sessizce çıkıp gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALİL İLE BORAN
General FictionMardin'de iki büyük ve birbirine dost aşiret. Babalarından sonra aşiretlerin başlarına geçmeleri ümit edilen iki erkek Halil ile Boran. Ayrıca çocukluktan gelen iki dost. Peki ya şimdi? ''DELİKANLI BİR AŞK HİKAYESİ''