Jimin heycanla kütüphaneye girdi. Bayan Min jimini görünce kocaman gülümsedi.
"Pofidik yanak jimin veledi" jimin kadının dedikleriyle kocaman gülümsedi. Artık bu cümleye alışmıştı.
"Efendim Bayan Min?" dedi jimin hala gülümsemeye devam ederken.
"Senin belalar yok bu gün?" dedi arkasını işaret ederken jimin sesli birşekilde kahkaha attı. "Onları bugün getirmedim" dedi tekrar gülerek.
"Neyse.. Eeee ne oldu minji kabul ettimi?" jimin şok içerisinde kadına baktı. O nerden biliyordu. Ah tabi.. Kesin çocuklardan duymuştu. Taehyung çoktan yumutlamıştır herkese diye düşündü.
"Hayır Bayan Min" dedi sadece jimin. Etse güzel olurdu ama minjiden en ufak bir tepki dahi alamayınca pişman olmuştu. Kadının daha çok konuşmasına izin vermeden hızlıca defterlerin olduğu yere gitti.Ansiklopedilerin arasında duran defteri görünce rahatlamıştı. Sonra tekrar duraksadı ya birşey yazmadıysa?? Hızlıca son sayfayı açtı. Birşeyler yazılmış olduğunu gördü jimin.
Çocuğun söyledikleriyle şaşırdı kız.
Ondan hiç böyle birşey beklemiyordu açıkçası.
Karşısında tek kelime edememisti çocuğun. çünkü daha önce hiç böyle bir olayla karşılaşmamıştı.
Hızlıca işlemeli sandalyeyi çekip oturdu çocuğun karşısına.
Kız heycandan elleriyle oynamaya başlamıştı. Ne diyeceğini düşündü.
"Küçük kuşun artık bir kanadı olması gerekiyor değil mi?"
Çocuk duyduğu şeyle gülümsedi.
"Olmasada onun için maviliği ona getireceğim"Jimin biraz duraksadı. Kabul mü etmişti? Yoksa öylesinemi yazmıştı. Tam anlayamamıştı ne demek istediğini. Tekrar okudu satırları. Nasıl anlayamamıştı. Hızlıca defteri eline alıp koşmaya başladı.
Bu bölümü namjoonekspresso kızçeme hediye ediyorum umarım beyenir 🙆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream And Life/ Park Jimin✔
FanfictionDüzenlenecek... "Eğer uçmak istiyorsan. Ben senin kanatların olacağım" * "Eğer küçük kuş uçamıyorsa uçsuz buçaksız maviliklere... Ben getireceğim o mavilikleri küçük kuşa" ...