"Dişim ağrıyor" Taehyungun dişi yüzünden sızlanmalarını bir saatten beri dinliyorlardı. Kimse ne yapacağını bilmiyordu. Gerçekten fazla acı çekiyordu. Yavaş adımlarla uzun saçlı bir kız yanına geldi Taehyung un. Herkes ona bakıyordu ama umursuyor sayılmazdı.
"Bunu iç hemen ağrını keser. Sonrada doktora git ve ondan kurtul" herken kıza bakarken Taehyung mızmızlanmayı bırakıp kızı elindeki ilacı aldı. "Mızmızlanman yüzünden kitap okuyamıyorum" bir parka gelmişlerdi sohbet etmek için ama Taehyungun bir anda ağrıyan dişi buna engel olmuştu. "Teşekkür ederim" Taehyung un sakin cevabıyla şaşkınca herkes ona baktı. Kız hiç bir şey demeden bir kaç metre uzağındaki baka geri gitti. Taehyung elindeki ilacı açıp jinin uzattığı ssula içti.
"Kız çook cool değilmiydi?" konuşan jungkook dikkatleri üzerine toplamıştı. "Taehyungun sesini kesebilen ilk kişi olarak tarihe geçecek" Hoseoku hepsi onaylamıştı. Jimin eline telefonunu alıp mesaj bölümüne girdi.
Çocuk kızı okadar özlemişki gökyüzünde karabulutlar kaplamaya başlamıştı...
Kuşlar uçmuyor güneş açmıyordu.
Karabulutlardan dökülen herbir damlada kızın adı yazılmış.
Çocuk kızı gördüğünde sıkıca sarılıp öpmenin hayalini kuruyordu.
Peki kız? Kızda onun özlenişmişdi.
Mesajı gönderip geriye yaslandı jimin. Minjiyle birlikte olalı beş ay olmuştu. Keşke daha önce karşılaşmış olsalardı diye düşündü jimin. Onun güzel kalbini daha önce farkedebilseydi. Telefonundan çıkan bildirim sesiyle dikkatleri üzerine topladı.
"Ya kıskanıyorum. Bende bulacağım birini göreceksiniz!" jungkookun her günkü rutin mızmızlanmasını duyan üyeler cevap bile vermeden işlerine döndü. "Umursamıyorsunuz bile. Görüceksiniz. Şurdan ilk geçen kıza çıkma teklifi edeceğim" jungkookun demesiyle üyeler sabırla beklemeye başladı.
Kız çocuğun özlem dolu kalbini hissediyordu. Çünkü onunda heryerini sarmıştı özlem. Adım attığı her yer sanki onu doğru dönüyordu. Aldığı her nefeste onun kokusunu işitiyordu.
Her saniye aklındaydı kızın.
Onunki basit bir seygi değildiki hemen çıkı versin aklından.
Çocuk sanki kızın herbir hücresine işlemisti adını.
Jimin okuduklarıyla gülümsedi. Minjiyi özlemişti. Teyzesinin hasta oldunu bilmese asla gitmesine izin vermezdi. Arkadaşlarının haykırarak gülmesiyle baktıkları yere baktı.
Tüylü sapkası fino köpeği ve leopar desenli elbisesiyle geçen kadını görünce jiminde onlara katılmıştı.
"Yah! Teyze geçecek zaman mı bulamadın sen!" jungkookun sızlanmasını duyan kadın güneş gözlüğünü kaldırıp jungkooka baktı.
"Sanamı sorucam fare kılıklı" demesiyle tekrar gülmeye başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream And Life/ Park Jimin✔
Fiksi PenggemarDüzenlenecek... "Eğer uçmak istiyorsan. Ben senin kanatların olacağım" * "Eğer küçük kuş uçamıyorsa uçsuz buçaksız maviliklere... Ben getireceğim o mavilikleri küçük kuşa" ...
