Saçlarını özenle taradı jimin. Bu gün grup ödevi vardı ve grup arkadaşı sınıfta beyendiği bir kızdı. Seviyor yada aman aman hoşlanıyor değildi ama beyeniyordu. Üzerine şöyle bir baktı. Gerçekten harika görünuyordu. Bugün o pis kampüse değil bir kafeye gidecekti. Bu yüzden mutluydu. Sırt çantasına dosya defter ve kalemlerini atıp evden çıktı. Islık çalarak ilerliyordu. "Hyung??" arkasından gelen sesle arkasını döndü jimin.
"Jungkook?" dedi tek kaşını kaldırarak. "Bu neşede nedir böyle?? Birde süslenmişsin?" gözlerini devirdi. O herzaman böyleydi. Neden abartmıştı ki? "Ben herzaman böyleyim kook" jungkook başını hızlıca sağa sola salladı. "Hayır hyung. Sen bu gömleği en sevdiğin zamanlarda giyersin" jimin kafasını eğip üzerine baktı. Kook haklıydı. Ama bunu fark etmemişti giyerken. "Farketmedim hiç. Grup ödevim var kook. Ona gidiyorum. Ve senin yüzünden geç kalacağım. Sonra görüşürüz" diyerek hızlıca yoluna devam etti.Köşede bir yer bulup oturmuştu. Bir ara kook yüzünden heç kalacağını sanmıştı ama yetişmişti. Gözlerini masaya dikti. Ne kadar güzel bir masaydı bu böyle. Her yeri çiçeklerle işlenmişti. Karşısındaki sandalye çekilmesiyle kafasını kaldırdı. Grup arkadaşı ona gülümseyerek baktı. "Selam" dedi kız sevecen bir şekilde. Jiminde aynı şekilde "selam" dedikten sonra tekrar masaya dikti bakışlarını. Aklına gelen şeyle gözleri kocaman açıldı. Hızlıca ayağa kalktı. "Üzgünüm. Bu ödevi sonra yapsak olurmu? şimdi gitmem gereken bir yer var" dedi ve hızlıca kütüphaneye doğru ilerledi. Kız arkasından garip garip bakmıştı. Sonra omuz silkti. İşi vardı heralde diye geçirdi içinden. Sonrada telefonu çıkardı. Madem bu gün ödev yapmayacaklar oda arkadaşlarıyla takılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream And Life/ Park Jimin✔
Fiksi PenggemarDüzenlenecek... "Eğer uçmak istiyorsan. Ben senin kanatların olacağım" * "Eğer küçük kuş uçamıyorsa uçsuz buçaksız maviliklere... Ben getireceğim o mavilikleri küçük kuşa" ...