Kız merakla jimine baktı. Ne isteyecekti ki? "Seni dinliyorum" dedi minji. "Şimdi ben biliyorum diye. Yazmaktan vaz geçme. Ve lütfen o defteri ordan alma. Yazdıklarını okumayı seviyorum" kız kocaman gözlerle ona baktı. İçini mi okumuştu bu çocuk. Nerden anlamıştı artık yazmayacağını. "Lütfen. Söz verir misin devam edeceğine?" birinin dikkatini çekeceğini bile tahmin etmiyordu. Kimsenin oraya gideceğini tahmin etmiyordu. Yurtta kaldığı için eşyaları fazlasıyla karıştırılıyor ve o iğrendiği insanlar onunla dalga geçiyordu. Bu yüzden oraya koymaya karar vermişti. Çünkü kütüphaneyi kullanan insan azdı. Özellikle o ansiklopediler hiç kullanılmıyordu.
"Minji?" jimin kızdan ses alamayınca tekrar ona seslenmişti. Minji insanlara karşı hayır diyemiyordu. Nedense bir türlü o kelime ağzından çıkmıyor. Kafasıyla jimini onayladı. Jimin bunu görünce ağzı kulaklarına gelene kadar gülümsedi. "Teşekkür ederim. Bir sonrakini sabırsızlıkla bekliyorum" dedi be başıyla selam verip kapıya yöneldi. Kapıyı açmasıyla ayaklarını ucuna düşen kişiye baktı. Bu az önce konuştuğu çocuktu. Eğilip doğrulmasına yardım etti. Çocuk hılıca kolunu jiminden kurtarıp sinirle baktı. "Ben olmalıydım" dedi sinirle. Jimin bişey anlamamıştı.
"Anlamadım" çocuk tekrar sinirle bakıp hızlıca merdivenlere yöneldi. Jiminde arkasından garip garip bakmıştı. "Normal insanlar beni bulmuyor zaten" dedi ve oda evin yolunu tuttu."Ben geldim" jimin o kişiyi bulma sevinciyle konuştu. Herkes bir kösede yayılmış ve jiminin böyle demesiyle gözlerini jimine dikmişti. "Bu sevinçte ne hyung?" jungkook merakla sordu. Jimin tekrar otuziki dişinide ortaya serdi. "Buldum" dedi sevinçle. "Neyi buldun?"
"Aradığım kişiyi"Medyadada saçbandı nasıl takılmaz adlı üyelerin çalışmalarını görüyorsunuz😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream And Life/ Park Jimin✔
Fiksi PenggemarDüzenlenecek... "Eğer uçmak istiyorsan. Ben senin kanatların olacağım" * "Eğer küçük kuş uçamıyorsa uçsuz buçaksız maviliklere... Ben getireceğim o mavilikleri küçük kuşa" ...