.V.

321 119 11
                                    


Ψ

Ψ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
..
...

İkimizde ortamıza koyduğumuz kitaba odaklanmıştık. "Hala bunun mümkün olduğuna inanamıyorum." dedi Mad. Ben ise mümkün olduğuna inanmak istemiyordum. "Peki bundan nasıl kurtulacaksın?" 'Bilmiyorum.' dercesine ellerimi kaldırdım. "Peki kurtulmak istiyor musun?" dedi bu sefer Mad. Herhangi bir cevap bekliyordu. Ben ise cevap vermek yerine öylece kitaba bakmaya devam ettim.

"Kitap belli ki seni seçmiş. Belki önemli bir kitaptır. Ne biliyim bir şey söylemeye çalışıyordur." Haklıydı ama kitapta yazanlardan bahsetmemiştim. Bana bir şeyler söylemeye çalıştığı kesindi ama söylediği şeyler pek iç açıcı değildi. Kitapta yazanlardan bahsetsem muhtemelen Mad koşarak kaçardı. "Elena..." Rüyadan uyanırcasına başımı kaldırdım. Ne zamandır bana sesleniyordu bilmiyorum.

"Akıl sağlığımızı kaybetmeden kitaptan kurtulalım o zaman." Kitabı eline aldı ve rastgele bir sayfasını yırtmaya çalıştı. "Yırtılsana." Tüm gücüyle çekiştiriyordu ama yırtamamıştı. Hışımla oturduğu yerden kalktı ve masamın çekmecelerini karıştırmaya başladı. Bulduğu makasla tekrardan geri geldi. Bu sefer de makasla kesmeye çalışıyordu. Ben ise sadece seyirci kalmıştım. Eğer işe yaramazsa kitabı çok sinirlendirmiş olacaktık.

Bir kaç saniye içerisinde makastan ses gelmişti. Kitabın sayfası yırtılmamış onun yerine makas kırılmıştı. "Hay sıçayım." Mad öfkeyle makası kaldırıp fırlattı. Başımı elimizden bir şey gelmediği için umutsuzlukla salladım. "Merak etme ben bunu halledeceğim." dedi ve kitabı kaptığı gibi odadan çıktı. "Hey nereye?" Madison'un peşinden ilerlerden kitaba hakaretler ettiğini işittim. Merdivenleri indiğinde bir çırpıda ayakkabılarını giyip bahçeye çıkmıştı. "Beni bekle." Peşinden koşarken ayakkabılarımı giymeye zamanım olmadı. Çöp kutusunun yanında durduğunda cebinden çıkardığı çakmakla kitabın köşesini tutuşturdu.

"Lanet olsun." dedim kendi kendime. Bu da işe yaramazsa gerçek anlamda kitap bizi öldürmeye falan çalışabilirdi. İşe yarayacağına olan inancım çok düşüktü ama yapılabilecek son şeyde onu yakmak olurdu. Kitabı çöp kutusunun içerisine attı. Alevler büyüdü. Mad bir kaç adım geri çıkıp tam yanımda durmuştu. İkimizde heyecanla çöp kutusundan yükselen alevlere bakıyorduk. Çevrede çıplak ayak dışarı çıkan beni ve çöp kutusunda kitap yakmaya çalışan Mad'i yargılayacak kimsenin olmaması büyük şanstı doğrusu.

Alevler yavaş yavaş azalmaya başladı. İkimizde eş zamanlı olarak bir adım ileri atılmıştık. Alevler tamamen sönmeye yakın başımızı çöp kutusunun içerisine uzattık. "Gördüklerim gerçek mi?" Başımı olumlu anlamda salladım. İkimizde bakışlarımızı çöp kutusunun içerisinden ayırmadığımız için Mad bu hareketimi görmedi. Çöp kutusunun içerisinde sanırım gazete yaprakları vardı ve az önce tutuşan tam olarak onlardı. Çünkü kitap tamamen eksiksiz koyduğumuz gibi duruyordu.

CEHENNET ΨHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin