Ψ.
..
...Leviathan öyle korkutucuydu ki melekler dahil kimse ona saldırmaya cesaret edemedi. Büyük dragonun tüm canlıları tek hamlede öldürecek derecede güçlü kanatları vardı. Devasa siyah kanatları ağzından alevler çıkarttığında ateş rengine dönüyordu. Öyle korkutucu görünüyordu ki onunla karşı karşıya kalan bir insan olsaydı Leviathan bir şey yapmasına gerek kalmadan korkudan bayılabilirdi.
Sonuçta o Lucifer'ın ejderhasıydı. Onunla ilgili de bir çok efsane vardı. Denilene göre Lucifer, Leviathan'ı bir evcil hayvan gibi eğitmişti ve dragon yalnızca onun sözlerine kulak veriyordu. Her ne kadar bağımsız olsa dahi Lucifer'a büyük bir saygısı vardı. Ama o gün, yer altından çıktığı gün Elena'yı pençelerine aldığı gibi ormandaki her canlıdan uzaklaştırmıştı. Her ne kadar yardım etmek isteselerde melekler bile karşı gelememişti bu duruma. Elena bilincini kaybettiğinde Leviathan bunu bekliyor gibi hamle yapıp kızı düştüğü yerden usulca kaldırdı büyük pençeleriyle.
Raphael yardım etmek için peşlerinden gittiyse bile yorgunluktan dolayı pes etti. Ejderha önce metrelerce yukarı süzüldü. Bulutların arasında gözden kaybolduktan sonra ormanın üzerinde kuş gibi süzülerek ilerlemişti. Lucifer başından beri olanları izliyordu. Ejderhanın Elena'yı nereye götürdüğünü kestiremedi. Bir süre nereye gittiğini bilmeden onları takip etti. Leviathan her ne kadar tehlikeli olsa da yaratılışından dolayı Lucifer ile arasında büyük bir bağ vardı. İkisi de kendi duygularınca aynı şeyi hissedebiliyorlardı.
Lucifer birine değer veriyorsa Leviathan'ın o kişiye zarar verme olasılığı neredeyse yok denecek kadar azdı. Çünkü ejderha biliyordu, eğer şeytan üzülürse kendisinin mutlu olma ihtimali Tanrı'nın şeytanı affetme ihtimalinden daha azdı. Lucifer'da tam olarak buna güveniyordu. Değer verdiği tek ölümlü büyük dragonun pençelerinde yerden metrelerce yukarıda hiç bilmediği bir yere gidiyordu.
Leviathan korkutucu derecede sesler çıkartarak önce ormanı aştı. Sesi bir akbabayı andırıyordu ama aslan gibi de kükrüyordu. Ormanı geride bıraktıktan sonra şehrin büyük barajının üzerinde ne yapacağını şaşırmış gibi daire çizmeye başladı. Lucifer onun kadar güçlü olmadığı için daha fazla ilerleyemedi ve durduğu yerden ejderhanın ne yaptığını izledi. Bir kaç saniye sonra hissetmişti ne yapacağını.
"Leviathan yapma!"Ama ejderha onu dinlemedi ve Elena'yla beraber hızla aşağı doğru inerek, büyük bir meteorun hızını alıp atmosferi parçaladığı gibi, suyu yararak barajın içine girdi. Leviathan biliyordu Elena'nın suda nefes alamayacağını. Ama bildiği bir diğer şey ise insanoğlu ölüme yaklaştığında anılarını hatırlardı. Ve her geçen saniye daha da geri gider, yaşarken var olduğunu bile bilmediği bir hatıra aklına gelirdi. Öyle de oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNET Ψ
Fantasy... Efsaneye göre en kudretli melek olan şeytan haddini aşıp cennetten kovulduğunda yeryüzüne sürgün edilmiş. Dünyaya indiğinde beraberinde kötülük ve laneti de getirmiş. İlk olarak ayak bastığı topraklar kuraklaşmaya başlamış. Sular çekilmiş, hayv...