Ψ.
..
..."Hey... Hala o aptal kadının söylediklerini mi düşünüyorsun?"
Mad'a cevap vermeden önümdeki deftere elimdeki kurşun kalemle bir şeyler karalamaya devam ettim. Derse ara verilmişti ama hala sınıftaydık. Hiç bir şey yapmak istemiyordum.
"Mad madem hepsi uydurma, kitabı nerden bildi?"
"Bildiğinden değil. Salladı kendi aklınca işte. İki tane saçma salak şey söyledi diye olaylara hakim mi sanıyorsun?"Karşılık vermedim. Yorgunluktan gözlerim kapanıyordu. Ara bitmiş ders başlamıştı ama ben önümdeki deftere başımı yaslayıp gözlerimi dinlendirmeyi tercih ettim.
...
..
.Gözlerimi açtığımda Lucifer'ın kollarındaydım. Yerden epey bir yüksekte süzülüyorduk. Siyah kanatları öyle göz alıcı ve büyüktü ki bir süre izledim. "Nereye gidiyoruz Lucifer?" Bana cevap vermedi. Altımızda hızla geride kalan ağaçlara baktım. Ormanın içine doğru girdi. Hızını yavaşlattı ve aşağı süzülmeye başladık. Kanatlarından savrulan hava dalgaları yerdeki kurumuş yaprakları bizden epeyce bir uzağa fırlattı.
Beni kucağından indirdi ve hemen ardından hiç bir şey söylemeden tekrardan gökyüzüne çıktı. Onun gözden kayboluşunu izledikten sonra etrafıma bakındım. Ormanın içinde yalnız başımaydım. O esnada ileriden ağaçların arasından bir ışık göründü. Gittikçe yaklaşıyordu. Görüş açıma girdiğinden bir düzine melekle karşılaştım. Hala da gelmeye devam ediyorlardı. Öyle ihtişamlı ve göz alıcılardı ki bir kaç saniye tepki veremedim. Beyaz kanatları o kadar güçlüydü ki kendisine çarpan ağaç dallarını kırıp atıyordu.
Yaklaştıklarında en önde yürüyen iki baş meleği gördüm. Raphael ve Suriel kendilerinden emin adımlarla ilerliyorlardı. Büyük bir gürültü duyuldu. Korkuyla arkamı döndüm. O taraftan da ağaçların arasından iblisler geliyorlardı. Onlarında sayısı epey fazlaydı ve hep bir ağızdan anlamsız bir şeyler söylüyorlardı. Onlarda yaklaştıkça en ön sırada Lilith ve Agares'in olduğunu farkettim. En son birbirlerine saldıran ikili şimdi el ele tutuşmuş ilerliyorlardı.
Melekleri yenmek için güçlerini birleştirmiş olmalılardı lakin iblislerin melekleri yenmesinin mümkünatı yoktu. Her iki tarafta belli bir uzaklıkta durdu. Etrafımda dönerek onları izliyordum. Tam ortalarında kalmış olmam tedirgin olmama yol açtı ama beni görmüyor gibilerdi. Lilith ve Agares diğer şeytanlardan bir adım öne çıktılar. Yüksek sesle hala bir şeyler söylüyorlardı. İbranice olabileceğini düşündüm.
Ayağımın altındaki toprak hareket etmeye başladı. Deprem oluyordu. Öyle güçlü sarsıyordu ki dengemi kaybettim ve olduğum yere dizlerimin üzerine düştüm. O sırada yerde büyük bir yarık oluştu. Toprak resmen çatlıyordu. Yarık hemen yanımdan geçip meleklerin olduğu tarafa kadar uzandı. Ardından çatlak genişlemeye başladı. Korkuyla ayağa kalktım ve geri adım atmaya başladım. Her saniye daha da büyüyen yarıktan gözlerimi alamıyordum. Bir kaç dakika içinde metrelerce genişledi. Yer altında kaynayan lavı görebiliyordum. Eş zamanlı olarak az önce güneşli olan hava yerini kara bulutlara bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNET Ψ
Fantasy... Efsaneye göre en kudretli melek olan şeytan haddini aşıp cennetten kovulduğunda yeryüzüne sürgün edilmiş. Dünyaya indiğinde beraberinde kötülük ve laneti de getirmiş. İlk olarak ayak bastığı topraklar kuraklaşmaya başlamış. Sular çekilmiş, hayv...