.II.

491 139 14
                                    


Ψ

Ψ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
..
...

"Koridorun sonu sağdan üçüncü raf..." Her bir kaç adımımda bunu tekrarlıyordum. Az önce görevli kadının sorumu garipseyerek verdiği cevaptı bu. İnsanların ilgilendikleri kitaplar, filmler, insanlar o kadar sıradanlaşmıştı ki farklılığı garipsiyorlardı. "İşte burası." dedim kendi kendime. "Sağdan üçüncü raf." Karşımdaki kitaplarla göz göze gelmiştim. Etraftaki şaşalı kitapların aksine çok sıradan ve eskiydiler. Elimi kitapların üzerinde gezdirdim. Hepsi neredeyse yıllardır buradaymış da kimse dokunmamış gibi toz içindeydi.

Parmaklarım siyah ciltli bir kitabın üzerinde durdu. Sanırım en çok toz bağlamış olan kitap buydu. Özellikle onu seçmiştim. Kitabı elime aldığımda kuş gibi hafif olan kitap bir anda ağırlaştı. Düşürmek üzereyken son anda yakaladım. Aslında buraya birden çok kitap almaya gelmiştim ama bu kitap bana yeteceğini söylüyordu bir nevi. Geldiğim yoldan geri döndüm. Etraftakileri rahatsız etmemek için olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordum.

Salonun en uzak köşesindeki boş masayı fark ettim. Parmak uçlarımda masaya doğru ilerlerken kitap sanki daha da ağırlaşmış gibi hissetmiştim. Durumu garipsememeye çalışırken kitap ısınmaya başladı. İşte bu gerçekten garipti. Saniyeler geçtikçe sanki alev almaya başladı. Ellerimde sıcaklığını hissediyordum. Adımlarımı hızlandırdım. Masaya varmama çok az kalmıştı.

Sanki benimle inatlaşıyormuş gibi kitap daha da ısındı. O kadar sıcaktı ki parmaklarım yanıyordu. Elimdeki kitaba baktığımda siyah cildinin kızarmaya başladığına şahit oldum. Öfkelenmişe benziyordu. Elde bu kadar uzun süre tutulmasına dayanamıyor gibiydi. "Dayan. Çok az kaldı." Kendi kendime mırıldanırken bir an önce masaya varmak için neredeyse koşmaya başladım. Kitap alev topuna dönmüştü. Ellerim acıyordu. Bir anda alev aldı sandım ve istemsizce kitabı fırlattım. Büyük bir gürültü oldu. İlk gözüme çarpan ellerimdi.

Korkuyla kıpkırmızı olmuş ellerime baktım. Başımı kaldırdığımda odadaki herkesin şaşkınlıkla bana baktığını fark etmiştim. Kimse ne olduğunu anlamamıştı. Ben de dahil. Bakışlarımı tekrardan yerdeki kitaba çevirdim. Deliriyor olabilir miydim? Az önce kırmızıya boyanan cildi şimdi tekrardan eski halini almıştı. Tereddüt etsemde kitabı tekrardan elime aldım. Ama bu sefer elimde tutmak yerine direkt masaya koymuştum.

İnsanların ilgisinin artık üzerimde olmadığını hissettiğim an sandalyede daha rahat bir pozisyon aldım. Aslına bakılırsa iğne üzerinde oturuyor gibiydim. Heyecanlanmıştım. Kitabı açmak yerine önce uzunca bir süre inceledim. Dokunmamaya özen gösteriyordum. Derin bir nefes alıp parmak ucumla cildine dokundum. Ama hemen ardından parmağımı geri çektim.

Bunu bir kaç kez yaptım. Her yaptığımda parmaklarımı bir önceki yapışımdan daha uzun süre kitabın üzerinde tutuyordum. Parmak izlerimin kitabın üzerinde kırmızı halkalar halinde şekil aldığını gördüm. "Bu mümkün olabilir mi?" Görebilmek için daha yakına eğildiğimde parmak izlerimin saniyeler sonra yok olduğunu fark ettim.

Başımı tekrardan dikleştirmiştim. "Muhtemelen dışı farklı bir maddeyle yapılmış... Dokunulmayı sevmeyen bir maddeyle." Derin bir nefes daha alıp tam kitabı açacaktım ki sayfaları birbirlerine yapışmaya başladı. Neye uğradığımı şaşırmıştım ama hala inatla kitabı açmaya çalışıyordum. Sayfaları birbirlerinden ayrılmıyorlardı. Sayfalardan oluşan kitap tek bir bütün haline gelmiş, sertleşmişti.

"Deliriyorum sanırım." Pes ederek kitabı bıraktım ve ellerimle yüzümü kapattım. Uzunca bir süre bu şekilde beklemiştim. Neden okulu ekip buraya geldiğimi düşündüm. Hiç bir nedeni yoktu. İçgüdüsel olarak buraya gelme gereği hissetmiştim. Yine içgüdüsel olarak bu kitabı seçmiştim.

"Aptal bir kitap yüzünden delirmeyeceğim. Şeytan diyor... parçala şunu" Ellerimi suratımdan çekip kitabın sayfalarını kontrol ettim. Ardından kendi kendime gülmeye başlamıştım. Sanırım sinirlerim bozulmuştu. Çünkü tam şu anda karşımda duran kitap ilk kez kitap gibi davranmıştı. Sayfaları birbirlerinden ayrılıyorlardı. Sanki beni denemişti. Ve ben sınavında başarılı olmuştum.

Rastgele açtığım sayfalara göz gezdirdim. Anatomi kitabımızda bile bu kadar fazla görsel yoktu. Neredeyse her sayfasında garip resimler ve semboller vardı. Bazı sayfalarında ise sadece tek cümlelik yazılar vardı.

Ψ
"Tanrı günah işleyen melekleri esirgemedi; onları cehenneme atıp karanlıkta zincire vurdu. Yargılanıncaya dek orada tutulacaklar."
2.Petrus 2: 4-10

Kalbimin hızlandığını, nefesimin düzensizleşmeye başladığını hissediyordum. Sayfaları çevirmeye devam ettim. Bu bir İncil miydi? Yoksa diğer tüm kutsal kitapları içeren tek bir kitap mı?

Bir çok yerde aynı kelimeler geçiyordu. Şeytan, Lucifer, Diablo, Diabolos, Satana, Yek, Belial, Samael, Azazil... Hepsi sanki tek bir sayfada toplanmıştı.

Ψ
"Karanlıkların Efendisi"
"Gökyüzüne çıkacağım."
(Is. 14:13)

Tam bunun bir İncil olduğuna inanacaktım ki kitabın sonlarının ters yazıldığını fark ettim. Kitabı çevirip tersten okumaya başladım.

Ψ
Eğer bu satırları okuyorsan,
Şeytan peşinden gelecek demektir.
3020.2

Bu hiç bir yerden alıntı değildi. Eğer bu kadar çok etkilenmeseydim birinin benimle alay ettiğini düşünebilirdim. Doğru olduğuna inanmamıştım ama yalan olduğunu da söyleyemezdim.

Ψ
Onun nefesini ensende hissedeceksin.
3021.2

Derin nefesler alırken içime büyük bir kuşku düştüğünü hissedebiliyordum. İstemsizce sürekli parmaklarımı çıtlatmaya başladım. Bu cümleler çok netti. Kesindi. Sanki kahin biri bunların olacağını biliyordu ve uyarırcasına buraya not etmişti. Bir anda ürperdim. İçerisi oldukça sıcaktı. Etrafıma bakındım. Kendi kendime konuşuyordum.

Etraftaki insanların yüzlerine teker teker baktım. Sanki birini arıyordum. Gözlerim birini arıyordu. Ama ben kimi aradığını bilmiyordum. Hemen ardından yanımda birinin varlığını hissettim. Tüylerim diken diken oldu. Korkuyla karışık çığlık atmaya hazırlanırken hissettim. Nefesi usulca enseme vuruyordu.

Ψ

Ψ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CEHENNET ΨHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin