Ψ.
..
...Tüm iblisler Lilith'nin etrafını sarmıştı. Buradan uzaklaşmam için tam zamanı diye düşündüm ve geri adım atmaya başladım. Agares'de dahil hiç birisi beni farketmedi. Kitap olmadığına göre artık bana ihtiyaçları yoktu. Açık alandan ağaçlara doğru yöneldim. Bir ağacın arkasına saklanıp olanları oradan izlemeye başlamıştım. Kaçmam lazımdı ama olacakları merak ediyordum. Hepsi birden saldırabilirdi. Peki hepsiyle Lilith baş edebilir miydi? Asıl merakım buydu sanırım. Söylediği gibi o bir insandı. Ne güçleri vardı ne de kanatları. En azından ben öyle olduğunu düşünüyordum. İster istemez Lucifer gelicek mi diye de bekliyordum. İçimden bir his onunda geleceğini söylüyordu.
Onların konuşmalarını anlayamıyordum. Hepsi birer uğultu şeklinde doluyordu kulaklarıma. Bir anda Lilith'nin hepsinden güçlü çıkan sesini duydum. Anlamadığım bir şeyler söylemeye başladı. O an ateş yükseldi ve tüm iblisler yerden yükselmeye başladı. Bu olanlar tıpkı rüyamdaki gibiydi. Ama bu sefer gördüklerim gerçekti. Devamında olacakları izliyordum. Tüm o iblislere Lilith bunu nasıl yapabilmişti? Arkamdan gelen birini hissettim. Hamle yapamadan o benim ağzımı kapatmıştı. Göz göze geldiğimizde elini ağzımdan çekti.
Lucifer tam karşımda duruyordu. Geleceğini biliyordum. Bunu hissetmiştim. "Gitmemiz lazım Elena. Koş." Benim elimden tuttuğu gibi koşmaya başlamıştı. Sorgulamadan bende onunla koşmaya başladım. Bir an için her şeyin rüyamda olduğu gibi ilerleyeceğini sanmıştım. Ama Lucifer'ın geleceğini rüyamda görememiştim. Ağaçların arasından çıkıp yol kenarında durduk. Daha doğrusu o değil ben soluklanmak için durmuştum. Derin nefesler alırken elime değen elinin bıraktığı tuhaf hissi ve ağzımı kapatırken ki dudaklarıma bıraktığı hissi hala hissediyordum.
"Tü...tüm bu olanları Lilith nasıl yaptı? Onun güçlerinin olmadığını sanıyordum." Elimle geldiğimiz yönü işaret etmiştim. "O bir büyü." Çatık kaşlarımla geldiğimiz ağaçlara doğru baktım. Çok karanlık görünüyordu. "Sen neden geldin?" Sertçe yutkundu. "Senin için." Alay edermişçesine bir ifade belirdi suratımda. Bunu gerçekten istemeyerek yapıyordum. "Sen bana yalan söyledin!" Bana doğru yaklaştı. "Elena bunları konuşmanın ne yeri ne zamanı tamam mı? Önce burdan gidelim..." Koluma dokunmasıyla "Seninle hiç bir yere gitmiyorum!" diye bağırıp yürümeye başladım.
Yol boyu ilerliyordum ne tarafa gittiğimi bilmeden. O ise arkamdan geliyordu. "Beni takip etmeyi kes." Peşimden gelmeye devam etti. Tüm sinirim birikip patlamak üzereydi. Bir kaç adım anca dayanabildim ardından arkamı dönüp ona doğru ilerledim. Aramızda az bir mesafe kala durmuştum. "Kitap artık yok Lucifer. Beni önemsiyormuş gibi yapmayı kes." Anlamamış gibi bakıyordu. "Nasıl kitap yok?"
"Nerden biliyim ben? Sevgilin geldi kitabı yok etti. Sonra onun saçları kırmızıya dönmeye başladı... Ne saçmalıyorum ben." Ard arda konuşurken saçmaladığımı farkedip tekrardan yürümeye başladım. Söylediklerimi yeni duyuyormuş gibi "Seni önemsiyorum Elena... kitabın olup olmaması önemli değil." demişti. Bu sefer durmak yerine adımlarımı hızlandırdım. Peşimden koşuyordu. Aramızdaki mesafeyi saniyeler içerisinde kapatıp kolumu tuttu. "Bir şey söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNET Ψ
Fantezie... Efsaneye göre en kudretli melek olan şeytan haddini aşıp cennetten kovulduğunda yeryüzüne sürgün edilmiş. Dünyaya indiğinde beraberinde kötülük ve laneti de getirmiş. İlk olarak ayak bastığı topraklar kuraklaşmaya başlamış. Sular çekilmiş, hayv...