"Beklediğim gibi... yine sonunculuğu kimseye kaptırmamışım!" Jongdae eline bulunan sınav sonuçlarını incelerken şaşırmamıştı. Baekhyun onun söylediğine gülüp kendi sırasına bakmak için kağıdı kabaca elinden aldı.
"Ne oldu?" Baekhyun'un düşen yüzünü görünce Jongdae endişeyle sordu. "Yok bir şey." diyerek aniden dolan gözleri eşliğinde cevap verdi Baekhyun.
"Baekhyun 2. Olmuşsun bunun için üzüldüğüne inanamıyorum."
"Cevaplarımdan çok emindim."
"Bunun için ağlamayacaksın, değil mi?" Baekhyun cevap vermeden yerinden kalkıp tuvalete gitti. Elbette ağlayacaktı ama onun yanında değil.
---
"Uh... Baekhyun?" Chanyeol kırmızı gözleriyle tuvalete giren kişiyi görünce şaşırdı.
"Evet Baekhyun! Diğer adıyla senin ölümün olacak kişi!" Tuvalette başka birinin olup olmaması umursamadan bağırdı.
"Ne oldu?" Neden herkes bunu soruyordu? Cevap verse yardımcı olabileceklerini mi düşünüyorlardı? Hayır. Sadece meraktan soruyorlardı.
"Sınavda 1. Olmuşsun. Tebrik ederim!" İkiside son sınıf öğrencisiydi ve aynı sınıftaydı ama arkadaş değillerdi daha konuşmamışlardı bile! Yinede Baekhyun uzun çocuktan hiç hoşlanmıyordu. Chanyeol sınıfa sene başında geldiğinde kısa çocuk ondan etkilenmişti bu konuda yalan söylemezdi fakat onun sebep olduğu acılar yüzünden adını dahi görmek istemiyordu artık.
"Oh teşekkür ederim... Sende sene başından beri 2. olarak gidiyorsun sanırım?" Chanyeol ezmek amaçlı söylememişti ama Baekhyun bunu çok fazla duyduğu için daha fazla göz yaşlarını tutamayıp serbest bıraktı.
"Evet! İkinci oldum! Mutlu musun?" Elinin tersiyle yanağında yavaşça süzülen yaşı sildi ve bağırarak sordu. Tuvalette kimse yoktu ve kimsenin gelmemisini istedi -ki Chanyeol'u rahatça öldürebilsin-
"Evet sevindim, gayet iyi bir sıra?" Chanyeol rahat bir şekilde ellerini cebine yerleştirip söylediğinde önündeki çocuğun ağlamasını anlamlandırmadı. İkinci olmak kötü müydü?
"Seni aptal-"
"Ağlama." Baekhyun'un duyduğu kelime susup uzun gence bakmasını sağladı. Bunu ilk defa duyuyordu. Uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar mutlu hissetmişti. Sadece bir kelime ile yüzüne gülücük yerleştirdi. Kimin söylediği mühim değildi. Ne zaman ağlasa kimse ona ağlamamasını söylememişti. Bu gerçekten kötü bir şeydi.
"Ağlamadan konuş." Chanyeol ekledi.
"Seni dövecektim," ellerini yüzüne yerleştirip yaşları sildi ve gülümsemeye çalıştı. "ama vazgeçtim. Şanslı gününde olmalısın Park Chanyeol." dediğinde Chanyeol kahkaha attı.
"Komik bir şey mi söyledim ve gülüşünün çirkin olduğunu kimse söylemedi sanırım. Hemen kes şunu." Musluğu açıp yüzünü yıkamadan önce ciddi bir şekilde söyledi fakat bu diğerinin daha çok gülmesine sebep oldu.
"Geri zekalı gibi davranmayı bırakmazsan buradan sağ çıkamayacaksın..." Yüzünü kuruladığı peçeteleri çöpe atarken bir kez daha uyardı.
"Asıl sen böyle tatlı davranmayı kesmezsen buradan topallayarak çıkacaksın."
"Seni ayağımın altına almama ister misin?" Baekhyun onu döveceğini zannettiği için tehditkâr bir şekilde kaşlarını kaldırıp sordu.
"Benim seni altıma almamı ister misin?" Chanyeol ise sorusuna utanmaz bir şekilde karşılık vererek sırıtmıştı.
"Değerli vaktimin 5 dakikasını çaldığın için kendinden utanmalısın."
Baekhyun yılmadan karşılık vermeye devam ediyordu."Sadece vaktini çalmakla bıraktığım için minnettar olmalısın." kısa olan anlamayarak ona baktı. "Onun yerine kalbini de çalabilirdim?" Baekhyun'un duyduğuyla göz devirmesi bir olmuştu. Ona cevap vermeden tuvaletten çıktı. Park Chanyeol ile ilk konuşmasının böyle olacağını düşünmemişti. Evet Park Chanyeol'u düşündüğü zamanlar oluyordu ama bu şekilde değildi ve bundan sonra aklına dahi getirmeyecekti.
--
"Sınav sonuçları açıklanmış?" Masada akşam yemeği için toplandıklarında Baekhyun konunun ne zaman açılacağını düşünürken annesi sormuştu.
"Evet..." Kısık bir sesle onayladı.
"Kaçıncı oldun?" Annesi çatalını bırakıp diğer herkes gibi gözlerini onun üzerine dikmişti. Herkes merakla bakıyordu.
"İkinci?" Baekhyun ürkek bir şekilde cevapladı. Ablası gözlerini devirip tabağını alarak masadan kalktı. Babası da başını olumsuz anlamda sallayıp yerinden kalkarken söylenmişti ama ne dediği anlaşılmamıştı.
"Okula boşa gidiyor..." Ablası tabağını boşaltıktan sonra makineye koyup küçümseyici bakışlar atarak babasının arkasından çıkmıştı. Annesi ile başbaşa kaldı Baekhyun, başını kaldırmadan saldalyesinde oturuyordu.
"Sorim, bana değneği getir." Mutfaktan çıkan kızın arkasından söylediğinde kız çok geçmeden masanın üzerinde kalın bir değnek bırakıp çıkmıştı.
"Ellerini aç."
"A-anne, özür dilerim daha çok
ç-çalışacağım.""Hangi soruda yanlış yaptın?"
"Lo-logaritma," sesi titriyordu açıklama yapsa bile gelecek şeyi biliyordu "Sadece bir soruda anne özür dilerim." kadın dinlememesine rağmen başını sallayıp ellerini aç diyerek yineledi. Baekhyun daha fazla uzatmaya gerek duymadı ve ellerini açıp annesine uzattı. Canı yanıyordu annesi onun sessiz ağlayışını görmezden gelip hızla vurmaya devam etti. Baekhyun ağlarken Chanyeol'un ona ağlama dediği zamanı düşünüp gülümsemeye çalışsada canı yanıyordu.
1 saat sonra acıyan ellerini zorlayıp kalem tutmaya çalışarak soru çözmeyi denedi. En fazla 15 dakika dayanabilmiş sonunda yatağına girerek ağlamaya başlamıştı.
Genelde ilk bölümler hep sıkıcı gelir bana yinede okumaya devam edin bence
İlk defa taslaklarda bitirdiğim bir hikaye yayımlıyorum bdhdjd
Bu yüzden çok sık bölüm gelebilir
Okuyacak olan kişilere şimdiden teşekkür ederim oy ver yorum yaparsanız çok mutlu olurum
Kendinize iyi bakiiiiin, hoşçakalın 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll Happy With You
FanfictionCover by: @ilgagsu "İlerde ne olmayı düşünüyorsun?" Uzun boylu genç sordu. Aslında umrunda degildi. "Çok güzel aşık rolü yapıyorsun oyuncu olmayı düşünmelisin." diyerek önerdi. Baekhyun onun böyle davranması yüzünden ağlarken, uzun adam çoktan odad...