"Kimdi o!? Seni adi! Kime diyorsun bebeğim diye! Kimi seviyorsun!" Baekhyun kızgın sesiyle bağırmaya başladığında Chanyeol içten içe gülüyordu."Önemli biri değil" ağzının içinde mırıldanıp başını çevirirken Baekhyun'u biraz daha sinir etmek istedi.
"Niye önemli olmayan birine onu sevdiğini söylüyorsun!" Beklemeden cevap verdi. Chanyeol yatağında oturmuş başını kaldırarak Baekhyun'u seyrediyordu.
"Çünkü sende bana bir daha beni arama deyip telefonu kapattın, böyle şaka mı olur?" Diğerinin aksine sakin bir sesle sordu.
Chanyeol de kendince haklıydı ama Baekhyun çok kırılgan biri olduğu için ciddiye alıp sessizce göz yaşlarını dökmeye başlamıştı.
"Senin için pasta yapmıştım! Okula gelmeyip bununla ilgilendim ama senin yaptığına bak! Al, yersin" çalışma masasının üzerine çilekli pastayı bırakıp çıkacağı sırada Chanyeol onu yakalayıp arkasından sarılmıştı.
"Özür dilerim, kuzenimdi" kulağına fısıldadığında Baekhyun elinin tersiyle yüzündeki yaşları sildi ve tatlı bir şekilde burunu çekti. "Ayrıca bana sürpriz yapacaksan ayakkabını da saklaman gerek..."
"Kokunu özledim" Baekhyun az önceki halinden eser bırakmayıp dürüstçe söyledi. Araya hafta sonu girince sevgilisini çok özlüyordu. Uzun kollar arasında dönüp başını diğerinin göğsüne dayadı. Chanyeol çenesini onun başına koyarken daha sıkı sarıp gülümsedi. Baekhyun ise onun kokusunu içine çekiyordu.
"Erkeğim, çok güzel kokuyor" dediğinde Chanyeol kahkaha atıp başını küçüğün boynuna gömdü.
Buraya gelirken geçirmek üzere olduğu kalp krizini düşünmemeye çalıştı.
"Bu pastayı sen yaptın öyle mi?" Çalışma masasının üzerindeki pastaya bakarken Baekhyun sevimli bir şekilde başını sallayarak onayladı.
"Aman tanrım yüzüne ne yaptın?" Baekhyun daha yeni farkeden Chanyeol'e gözlerini devirdi.
"Sana daha güzel görünmem için Yoora'dan yardım aldım. Bana ruj ve eyeliner sürdü ama ağladığım için güzel duruyor mu bilmiyorum-"
"Sen zaten güzelsin bunlara gerek yok" kırmızıya boyadığı dudaklara bakarken zorlukla söyledi. Baekhyun ise ona daha çok iltifat edeceğini düşündüğü için kırılmıştı ama çaktırmadan omzunu silkip dolaba yöneldi.
"Hepsini bitireceğiz" Chanyeol sandalyesine oturup eline çatalı alacağı an Baekhyun onu çekerek kaldırdı.
"Üzerini değişmeden olmaz" elindeki kıyafetleri yatağın üzerine koyduktan sonra ağır ağır Chanyeol'un gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.
Chanyeol onun ne yaptığını izlerken Baekhyun gömleğin düğmelerini açmış, onun ortaya çıkan karın kaslarına bakarak yutkunmuştu. İlk kez gördüğü için böyle olduğunu düşündü. Beyaz gömleği geniş omuzlarından düşürüp yatağın üzerine bırakırken daha fazla kaslı kollarına veya göğsünde bulunan sıra sıra kaslara bakmadan eli diğerinin kemerini bulmuştu.
Chanyeol sırıtarak kısa olanı izlerken Baekhyun'un kemerin üzerinde bulunan elleri titriyordu sanki. Bu yüzden Chanyeol büyük ellerini diğerinin eli üzerine yerleştirerek yavaşça kemeri çıkardı sonrasında düğmeyi ve fermuarı açıp ona yardımcı oldu. Zaman sanki olduğundan yavaş akıyor gibiydi.
"Tanrım..." gözlerini kapatıp fısıltı denecek şekilde söylediğinde Chanyeol gülümseyip ona baktı.
"Pastayı yaparken yoruldun mu?" Ortamdaki gerginliği uzaklaştırmak için aklına gelen ilk şeyi sormuştu fakat Baekhyun başını olumsuz anlamda sallayıp ona biraz daha yaklaşarak ağır bir şekilde uzun onlanın pantolonu indirdi. Bunu yaparken eğilmişti, Chanyeol ise baştaki gibi gülümsemek yerine ciddi bir ifade takınıp ona bakmak yerine bakışlarını kaçırıyordu. O da gerilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll Happy With You
FanfictionCover by: @ilgagsu "İlerde ne olmayı düşünüyorsun?" Uzun boylu genç sordu. Aslında umrunda degildi. "Çok güzel aşık rolü yapıyorsun oyuncu olmayı düşünmelisin." diyerek önerdi. Baekhyun onun böyle davranması yüzünden ağlarken, uzun adam çoktan odad...