"Sınavın nasıl geçti?" Herkes yemek masasının etrafında toplanmışken annesi sordu. Her zaman o sorardı."Güzeldi, iyi bir puan alacağımı düşünüyorum" elindeki kaşığı bıraktı ve annesine bakarak açıkladı.
"Peki, Park Chanyeol?" Baekhyun sustu. "Sana aşık oldu mu?" Başıyla onayladı.
"Gerçekten aptal felan olmalı Baekhyun da ne bulmuş olabilir ki?" Ablası yemeğini yerken konuşmaya ilk başta kahkaha atarak dahil olmuştu. Baekhyun ona bakmadan dolan gözlerini saklamak için başını eğdi ve tabağına bakmaya başladı.
"Onu bıraktığı zaman bir kaç ay kendine gelemez ve sonra okul kapanıyor zaten. Yüksek bir puanla okuldan ayrılacaksın. Baekhyun, sana güveniyorum" Bayan Byun kollarını masanın üzerinde birleştirip düz bir sesle konuştu. Babası ise ilgilenmiyor gibi görünüyordu.
"Şimdi odana gidip senin için aldığım kitabı çözebilirsin" Baekhyun başka bir şey söylemeden başıyla onaylayıp masadan kalktı ve odasına çıktı.
Çalışma masasının üzerinde olan poşete bakıp derin bir nefes bıraktı. Gidip soruları çözmeye başlaması gerekirken telefonunu çıkarıp Chanyeol ile birlikte olan fotoğrafa bakıp deli gülümsedi. Ne kadar süre baktığını hatırlamıyordu fakat sabah elinde telefonuyla uyandığında hiç yerinden kıpırdamamış olan kitap kendine bir kaç küfür etmesini sağlamıştı.
---
"Park Chanyeol tebrik ederim yine 1. Olmuşsun" Sınıf öğretmenleri listeyi bırakıp çıkacağı sırada Chanyeol'u tebrik etmişti. "Hocam, peki ben?" Baekhyun hızla ayağa kalkıp kadına bakmaya devam etti. Birinci olamamıştı bu yüzden diğer sıraların bir önemi zaten yoktu, bunu sorması saçmaydı.
"Hayır hayır benim birinci olmam gerekiyordu?" Diyerek düzeltti.
"Byun Baekhyun," Genç öğretmen bakışlarını kağıda çevirip Baekhyun'un cevaplarına baktı. "Birinci değilsin çünkü 4. Soruda işlem hatası yapmışsın ama ikincilikte gayet güzel, senide tebrik ederim" deyip genç öğretmen sınıftan çıkmıştı. Baekhyun donmuş bir şekilde yerine otururken düşünceği hiçbir şey yoktu. Ağlamak istiyordu, sadece ağlamak istiyordu. Çantasını sırtına atıp hızlı adımlarla sınıftan çıktı. Ardarda çalan telefonunu umursamayıp gün boyunca ağlayarak sokak aralarında gezmeye başladı. Eve nasıl gidecekti?
---
"Baekhyun sınav sonucunu söylemedin?" Bugün bir değişiklik yapıp ablası annesinden önce sormuştu.
"Sonucunu zaten biliyoruz öyle değil mi Baekhyun?" Annesi Birinci oldum demesini beklerken oğluna gülümsedi. Yine bir akşam yemeğiydi zaten bunun dışında hiçbir zaman bir araya gelmiyorlardı.
"İkinci oldum" fısıltı denecek şekilde söylediği için fazla duyulmadı ama bu yüz ifadesinden bile anlaşılıyordu.
"Bence yemek yemekten beynin hamur oldu senin" Ablası Baekhyun'un önündeki tabağı alırken söyledi. Bunu söylerken iğrenir gibi bakmıştı.
"Ders çalışıyorum diyerek bizi mi kandırıyorsun?" Babası sırtını geriye yaslayıp kalın sesiyle bir soru da o yöneltti.
"Ha-hayır baba b-ben çalışıyorum" masanın başında oturan babasına cevap verirken annesinin odadan çıkıp elinde değnekle girdiği gördü ve yutkundu. "A-anne lütfen!" Sesi titrerken ağlamaklı bir tonda söyledi.
"Baekhyun, buraya gel ve kollarını uzat" ayakta olan annesi elindeki değneği saklarken Baekhyun'u gelmesi için çağırdı.
"Bir daha olmayacak s-söz veriyorum"
"Geçen seferde aynısını demiştin" Ablası masada telefonla oynarken umursamaz bir şekilde söyledi. Kimsenin umrunda değildi. Ne kadar acı çektiği, ne kadar ağladığı veyahut neler hissettiği...
"Anne..." Bir umutla gözlerine bakarken annesi kollarını uzatmasını söyledi.
"Argh!!" Değnek bembeyaz kollarına sert bir şekilde inerken Baekhyun göz yaşlarını dönüp dudaklarını ısırmaktan başka bir şey yapmadı.
"Baekhyun, kendi aptallığını çekiyorsun eğer gerçekten çalışsaydın bunu yapmak zorunda kalmazdım" Baekhyun yer yer morarmış ve kan çıkan kısımlara bakıp ağlamaya devam etti. Göz yaşları yanaklarından akın akın süzülürken o çıtını bile çıkartmıyordu.
"Baekhyun ortalık yerde ağlamada odana çık" Ablası yukarıdan ona bakarken Baekhyun oturduğu yerden kalkamaya çalıştı. Kolları yanıyordu.
Sorim onu şaşırtarak kolundan tutup ayağa kalmasına yardımcı oldu. Anne ve babası çoktan çıkmışlardı. Ne kadar yardımcı da olsa Baekhyun bunu fark etmeyecek kadar gözlerinin önü kararmıştı."Odana çık..." Ayağa kaldırdıktan sonra yineledi. Baekhyun onun sesini ilk defa bu kadar nazik duyuyordu. Kardeşinin haline acımış olmalıydı.
Baekhyun zar zor merdivenlerden çıkıp odasına geldiğinde yatağının üzerine bayılmıştı.
Burada bırakıyorum siz kısa severler için cxbx
Bu hikayeyi yazarken gerçekten mutlu oluyorum sebebini bilmiyorum
Bu yüzden okuyan olmasa dahi bölümleri atmaya devam edeceğim
Hoşçaaakalin ✋💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll Happy With You
FanfictionCover by: @ilgagsu "İlerde ne olmayı düşünüyorsun?" Uzun boylu genç sordu. Aslında umrunda degildi. "Çok güzel aşık rolü yapıyorsun oyuncu olmayı düşünmelisin." diyerek önerdi. Baekhyun onun böyle davranması yüzünden ağlarken, uzun adam çoktan odad...