24. Bölüm

3.3K 328 128
                                    

-

"Gitmeden önce, eve uğramak ister misin?" Tam bir hafta geçmişti. Ailesi taşımaktan bahsediyordu, muhtemelen Baekhyun kaçtığından dolayı gitmekten vazgeçmişlerdir. Onu hâlâ arıyorlar mıdır diye düşündü Baekhyun. Annesi, ablası, babası... En çok hangisi özlemiştir onu diye düşündü. Barkhyun içten içe onların durumunu merak ediyordu.

"Baekhyun?" Kısa olan düşüncelerinden sıyrılıp Chanyeol'e döndü. "Efendim?"

"2 saatimiz var," Aradan geçen bir haftada neler yapacaklarını düşündüler. Gidecekleri yeri ayarladılar ve şuan kalkmasına 2 saat olan otobüs durağında bekliyorlardı. İkisi beraber Busan'a gidecekti. Busandaki ev Chanyeol'ün üvey annesine aitti ve konuşup anlamışlardı.

"Aileni görmek ister misin?" diye sordu tekrar Chanyeol. Seul'e tekrar ne zaman dönecekleri belli değildi. Son kez belki konuşmak isteyebilirdi.

Baekhyun, "Sen yanımdasın?" Deyince gülümsedi ikisi de.

"Evet, malesef." Üzgün bir şekilde mırıldanınca Baekhyun şaşkınlıkla ağzını açtı.

"Şikayetçi gibi görünüyorsun, Park Chanyeol?"

"Çok mu belli ettim?"

"Seni öldürmemi ister misin? Bunu zevkle yapabilirim."

"Katil olmaya meyilli biriyle kaçıyorum."

"Beni katil olmaya sürükleyen sensin."

"Kimse senden katil olmanı istemedi."

"Siz evli misiniz?" diye araya girdi, hemen yanlarında oturan yaşlı teyze.
İkisi de başını o tarafa çevirdi.

"Ağzınızdan yel alsın teyzecim."  derken Baekhyun, Chanyeol hırkasını onun üzerine bıraktı. Ona daha önce üşümediğini söylemiş olmasına rağmen dinletemiyordu. Bir şey demeden hırkayı üzerine geçirdi.

"Evliyiz." diye tersini söyledi Chanyeol. Yaşlı teyze şaşırmış gibi baktı. Bu iki çocuğu anlamak zordu.

"Ben seninle evlenmem."

"Beni sinirlendirme."

"Sen beni sinirlendirme istersen?" Baekhyun kaşlarını çatarak ona baktı. Chanyeol korkmuş gibi görünmedi aksine gülmemek için kendini sıktı.

Daha sonra Baekhyun'un kulağına yaklaşıp, "Toplum içinde böyle sevimli olman beni tahrik ediyor." dedi.

Baekhyun ona gözlerini devirdi. "Chanyeol senin geri zekalı olman, bende hiçbir duygu uyandırmıyor."

"Geri zekalı birinden mi hoşlanıyorsun?" Kaşlarını kaldırarak sordu.

"Aşığım." diye düzelti Baekhyun. "Bu yüzden buradayım."

Chanyeol birkaç dakika sevdiği adama baktı. O da çok seviyordu. Geçici bir şey olmadığını Baekhyun'u okulda gördüğü ilk anda anlamıştı. İlk günden beri ona karşı duygularının olduğunu diğeri bilmiyordu, söylemeye gerek duymamıştı. Zaten önemli olanda şuan yanında olmasıydı.

Baekhyun, Chanyeol ile hep daha erken tanışmak istemişti ama onunla daha konuşmadan annesi kimlerden uzak durması gerektirdiği söylemişti ve içlerinde Chanyeol de vardı. Annesine göre okulda dersler önemliydi, arkadaşlık değil. Bu yüzden kimseyle arkadaş olamamıştı.
Yinede ne zaman Chanyeol ile göz göze gelse heyecanlanır eve gelince ise onunla ilgili hayaller kurardı.

"Acıktım." Baekhyun'u düşüncelerinden sıyıran kelime bu olmuştu. Gözlerini devirip Chanyeol'e döndü. Baekhyun pişman değildi. Onu böyle seviyordu. Değişmesi istemiyordu.

"Romantik değilsin."

"Seni seviyorum Baekhyun, hemde çok fazla. Gelecekteki çocuklarımıza isim bile düşündüm. Seni nasıl güldüreceğimi hala düşünüyorum. Hep gülmen için her şeyi yapacağım. Elini bırakmayacağım ve pişman olmayacaksın..."

"Neden bunları söylüyorsun?"

"Eğer gitmekten vazgeçersen, seni durduramam."

"Chanyeol, saçmalamayı kes."

"Pekala, özür dilerim. Sadece hatırlatmak istedim."

"İsim düşündüğün çocuklarımızı kaybetmek mi istiyorsun? Benim ağlamamı mı istiyorsun?"

"Hayır-"

"O zaman böyle sorular sorma ve elimi bırakma." Chanyeol ne zaman tuttuğunu hatırlamadığı eli sıktı. Bırakmayacaktı.

"Yinede annenlere gidelim. Gitmeden gör onları." Baekhyun başıyla onaylayıp ayağa kalktı. Kısa sürede gidip gelmeleri gerekiyordu. Otobüsün kalkmasına az kalmıştı.

"Durduk yere sinirlendirdin beni." dedi Baekhyun önden giderken.

"Seni seviyorum."

"Bunlar beni yumuşatamaz." dedi ciddi bir tonda."Hâlâ sinirliyim."

"2 çocuk istiyorum." diye konuya girdi Chanyeol, yanına gelip beraber ilerlerken.

"Çok beklersin."

"Hadi ama Baekhyun, senin gibi güzel olsunlar."

"Ya~"

Chanyeol başını olumsuz anlamda salladı."Çok cabuk yumuşuyorsun..."

"Siktir git Park Chanyeol!"

----



"Baekhyun..."

"Gitmişler..." Baekhyun boş camlara baktı. Ailesi onu aramış mıydı? Yoksa Baekhyun olmadan gittikleri için mutlu muydular?

"Üzgün değilim." derken sağ yanağından bir damla yaş süzüldü. "Gitsinler, hayır üzülmedim." diye tekrar edip durdu.

"Beni buraya neden getirdin?"

"Camları kırmak ister misin? Evi yakalım derdim ama buna karşı çıkacağını düşünüyorum. Dünyaya zararından dolayı felan..."

Baekhyun'un dolu olan gözleri aniden güldü. "Ben seni çok seviyorum."

"Ben de sana aşığım Park Baekhyun."

I'll Happy With YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin