26. bölüm

2.5K 222 55
                                    

Medyaaaaa
TG RE openinnnnnggggggg
3. Sezon hayırlı ugurlu olsun arkadaşlar nxnxnx

Beklettigim için özür dilerim. Vizelerim vardı felan diye bahane üretmiyorum ama gerçekten vaktim olmuyordu. Olunca da yorgun oluyordum ...

Tekrar kusura bakmayin..

Diger bölümü de hemen yazıyorum

Final...yakın...? Ya da değil şuan düşünemedim

Hatalar varsa kusura bakmayin

Hoşçakalın iyi okumalar...🎀🎀💚

"Baekhyun seni aradık. Seni çok aradık ama bulamadık." Aslında yalan söylüyordu. Annesi o gittiğinde sadece sinirlenmişti. Daha sonra Sorim'in işi için taşınmak zorunda kalmışlardı. "Bu çocuğun senin aklını çelmesine nasıl izin verdin, Baekhyun sen akıllı bir çocuktun-"

"Peki neden taşındınız? Ev bomboştu?" Baekhyun duygusuz bir şekilde sordu. Chanyeol dışarıda onları beklerken yalnız bırakmıştı.

"Uh şey, onu daha sonra konuşuruz. Evimize gidelim oğlum. Herkes hata yapar, biz bunu unutabiliriz."

"Hayır..."

"Peki böyle rahat mısın? Ders çalışabiliyor musun Baekhyun? Ya da sağlıklı besleniyor musun? İkinizde çocuksunuz. Emin ol Chanyeol için de yorucu oluyordur."

"Hayır, onu bırakamam."

"Onu düşün Baekhyun, ablasının yanında olmak istemiyor mu sence?"

"Böyle söyleyip durma. O beni seviyor." Annesi, ne derse tersini söyleyip duruyordu.

"Seviyor, seviyor... Ben size karşı değilim. Eğer eve dönersen hâlâ sevgili kalmaya devam edebilirsiniz."
Bayan Byun yalan söylüyordu. Onlara asla izin veremezdi.

Bayan Byun, Baekhyun'un daha zengin ve itibara sahip biriyle olmasını istiyordu.

"Gerçekten mi?"

----

"B-baekhyun?" Chanyeol korkarak arkasında beliren çocuğa seslendi.
Baekhyun annesini geçirip mutfaktaki sevgilisinin yanına gelmişti.

"Chanyeol annem bize izin verdi!"

"Y-yani?" Bu Chanyeol'un kabusuydu. Onun gideceğine gerçekten inanmak istemiyordu.

"Eve gideceğim ama biz beraber okumaya devam edebileceğiz. Sende ablanın yanında olacaksın, geçim derdimiz olmayacak ve üniversiteyi rahat bir şekilde okuyacağız."

"Sen ciddi misin?" Yüz ifadesini değiştirmeden sorduğunda kısa olan tam.tersi şekilde ortada gülecekler saçıyordu.

"Evet Chanyeol annem özür diledi! İnanabiliyor musun? Bu çok güzel değil mi?" Mutlulukla konuşurken Chanyeol çatılmış kaşlarıyla onu takip ediyordu.

"Değil. Seni kandırıyor Baekhyun, ona inandığını söyleme sakın."

"Chanyeol, annem çok üzgün..."

"Sen de çok safsın..."

"Benimle düzgün konuş."

"Gerçekleri söylemeye yeni başladım. Aç şu gözünü. Daha ne yalanlar söyledi kim bilir."

"Beni sinirlendiriyorsun." Annesi çok ciddi görünüyordu. Yalan değildi...

"Sende beni sinirlendiriyorsun. Onu dinlerken hipnoz olacağını sanmamıştım. Bir de zeki olduğunu sanıyorsun, insanları tanımıyorsun bile-"

Baekhyun onun hakaretlerini dinlerken sessiz bir şekilde göz yaşlarını döküyordu. Daha sonra dayanamayarak odasına çıkmıştı. Bu sayede Chanyeol susmak zorunda kaldı ve kendi dediklerini düşündü.

Baekhyun gerçekten ya saftı ya da annesine inanmak istiyordu.

---

"Baekhyun?"

Baekhyun onu duymazdan gelerek yatağına girdi. Üstünü değiştirirerek pijamalarını giymişti. Gözleri ağladığı için daha da küçülmüştü.

"Küs müyüz?"
Yorganı başına kadar çekip kapıda duran Chanyeol'e sırtını döndüğünde Chanyeol cevabını almıştı.

"Pekala..." Baekhyun ondan özür beklerken o kapıyı yavaşça kapatıp gitmişti. Annesi umrunda bile değildi. Chanyeol'un ona daha ilgili davranmasını bekliyordu. Asıl kırıldığı onun davranışlarıydı.

Baekhyun her şeyin farkındaydı. Annesinin onu aramadığını bile biliyordu tek derdi Chanyeol onu sevmekten vazgeçerse ne yapacaktı?

Bu ihtimali düşünerek annesinin teklifini göz önüne koyuyordu. Yoksa gitmeyi o da istemiyordu.

Chanyeol onu gerçekten bırakırsa Baekhyun yapayalnız kalacaktı. Annesi onu bırakmazdı...

----

Baekhyun uyku girmeyen gözlerine söz geçiremiyordu. Yavaşça yerinden kalkıp su içmek için merdivenlerden indiğinde kanepede uzanmış kanallar arasında gidip gelen Chanyeol ile karşılaşmıştı.

Chanyeol sırtı dönük olduğu için hala onu farketmemişti. Muhtemelen Baekhyun uyanmasın diye sesini oldukça kısmış ve yatamadığı için kanalları gezip duruyordu.

Chanyeol gergin olduğu zaman bunu hep yapardı. İzlediğinden değil ya, amaç bir şeylerle uğraşmaktı.

"Niye uyumadın?" Bunu sorması gereken Baekhyun'du ancak Chanyeol onu görmediği halde hissetmişti.

Sessiz kalan Baekhyun'a gözlerini devirerek döndü Chanyeol. "Hâlâ mı konuşmuyoruz?" Diye sordu.

Aradan geçen kısa bir sessizliğin ardından Chanyeok tekrar konuşmaya başladı.

"Bayan Byun seni almaya yarın mı gelecek?"

Baekhyun'un ağzı şaşkınlıkla açılırken Chanyeol karanlıkta tekrar ona sırtını çevirdi.

"Ne dedin sen?"

"Uh konuşabiliyorsun?" Chanyeol onu kırdığını biliyordu çünkü Baekhyun oldukça hassas biriydi. Sadece bunu bildiği halde neden böyle davranmaya devam ettiğini bilmiyordu.

Sanırım onun gideceği gerçeğinden korktuğu için böyle kırıcı davranıyordu.

Baekhyun ağlamamak için zor dururken sessiz kaldı.

"Bunca zaman... sana yük olduğum için özür dilerim."

"Ben-" Chanyeol ona döndüğü an kısa olan yüzüne bakmadan koşar adımlarla merdivenden çıkmıştı. Onu dinlemek istemiyordu. Chanyeol gergin olabilirdi ama Baekhyun'da korkuyordu.





-----------


Dün bir hikaye paylaşmıştım

Chaaanbaek yine belki yan cift ekleyebilirim

ASPHYXIA---

Profilimden bulabilirsiniz bakarsaniz sevinirim

Öpüyorum çok cok

Hoşçakalın

I'll Happy With YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin