"Bunları o mu yaptı?" Chanyeol yatakta doğrulup daha önce Baekhyun'un tuvalette gizlediği yaralara bakarken sordu. Baekhyun ise karşısında otururken başını kaldırmadan onayladı.
"Başka bir yerinde var mı?"
"Hayır, yok" beklemeden cevap verdi ancak yalan söylüyordu.
"Bakacağım"
"Sevgilim bana inanmıyor..." Bakışlarını Chanyeol'un arkasında bulunan dolaba dikerek söylediğinde kendisi gülmüştü ama Chanyeol'un ağlamaklı bir hali vardı.
"Peki, acıyor mu?" Bunu sorması oldukça saçmaydı. Şuan elinde tuttuğu morarmış kolların acımaması imkansızdı!
"İlacımı alınca geçiyor..."
"Nerede? Adı ne? Gidip almamı ister misin?" Yataktan kalkacağı sırada Baekhyun onu bileğinden tutarak durdurmuş, tekrar oturmasını sağlamıştı. "Benim ilacım sensin"
"B-ben bi-bilmiyorum," dudakları titrerken sağ gözünden bir damla yaş düşürmüştü. "Acılarını nasıl dindirebilirim, bilmiyorum" deyip başını olumsuz anlamda sallarken Baekhyun onun ağlamasına şaşırıp elinin tersiyle hafif bir şekilde Chanyeol'un omzuna vurdu.
"Aptal, bana sarılabilirsin, öpebilirsin, güzelim diyebilirsin sonra tekrar sarılırsın sonra birde şey yapabiliriz..." Parmaklarıyla yapabileceklerini sıralarken sonuncu maddede yüzünü kızartıp ağlayan Chanyeol'un gülmesine sebep olmuştu.
"Ne yapabiliriz?" Sırıtarak sormuğunda ağlaması kesilmiş gibiydi.
"Sana ait olabilirim" büyük bir cesaretle gözlerini birleştirip konuştu Baekhyun.
"Sen zaten bana aitsin? Ayrıca sen bana az önce sevgilim mi dedin?"
"Sende bana güzelim diyorsun?" Oturduğu yerden doğrulup ellerini Chanyeol'un yüzüne yerleştirdi ve akan göz yaşlarını küçük öpücüklerle sildi.
"Çünkü güzelsin..."
"Biliyorum, bu güzellikle hala bir sevgili yapamadım..." Baekhyun baş parmağını yüzünde gezdirip gülümsedikten sonra yatağa girerken üzgün bir şekilde mırıldandı. Sanki az önce diğerine sevgilim diyen o değilmiş gibi...
"Bakar mısınız, genç bayan?"
Baekhyun kaşlarını çatıp cevap vermeden yorganı üzerine çekip sırtını Chanyeol'e döndü. Chanyeol kahkaha atarak yatağa girdi ve kolunu Baekhyun'un beline sardı.
"Sevgilim değilsin ya hani! Uzak dur istersen, gelecekteki sevgilin veyahut o arabada birlikte oldukların olur da duyarsa-" Baekhyun sinirle konuşmaya devam ederken Chanyeol sözünü kesti.
"Seni seviyorum" fısıltı denecek şekilde söylesede Baekhyun bunu duymuştu. Chanyeol bunu ilk kez söylüyordu. Baekhyun elini kalbine götürüp kriz geçirmediğinden emin olmaya çalıştı, mutluluktan bayılabilirdi. Vücudunu ona sarılı olan kollar arasında ters çevirip yüz yüze geldiklerinde Baekhyun kaşlarını çatarak diğerine bakıp inanamayarak "Doğru söyle" dedi. Chanyeol başını sallayıp hiçbir mimik oynatmadan dudaklarını araladı.
"O zaman düzeltiyorum; sana aşığım"
"Chanyeol..." Ellerini sevdiği adamın yüzüne yerleştirip gözleri dolu bir şekilde seslendi.
"Öpmen gerekmiyordu, ağlaman değil" Baekhyun gülümseyip onun dibine kadar girdi, vücutları birleşik gibi duruyordu.
"Bende seni seviyorum, düzeltiyorum; aşığım" Chanyeol ona yapışmış olan vücudu düşünmemeye çalışırken başıyla onayladı. Baekhyun yaklaşıp onun dudaklarını öpmesiyle kendine gelmiş öpücüklere karşılık vermeye başlamıştı. Baekhyun elini onun kulağına koyduğunda Chanyeol kısa olanın bel oyuntusunu okşuyordu. Uzun süreli bir öpücük değildi sanki sevgili olduklarını onaylamak amaçlı bir öpücük gibiydi.
"Evet, Byun Baekhyun artık gönül rahatlığı bana sevgilim diyebilirsin" nefesini dudaklarına vererek konuştuğunda Baekhyun kaşlarını çattı. "Byun Baekhyun mu? Sevgilimin soy adını daha çok seviyorum" dediğinde Chanyeol gülüp diğerinin dudaklarına küçük bir öpücük daha bırakıp çekilmişti. "Pekala, Park Baekhyun"
"2 gün sonra doğum günüm" dudakları arasında milimler varken konuşması içinde ayrı mutluluk yaratıyordu.
"Hediyeye gerek var mı?" Chanyeol kaşlarını kaldırarak ciddi bir şekilde sorunca Baekhyun biraz kırılmış gibiydi. Başını olumsuz anlamda sallayıp gözlerini kapattı.
"Yanımda olman yeterli" diye açıklayıp diğerinin göğsüne sokulduğunda Chanyeol gülümseyerek kollarını sıkıca ona sarıp başını yumuşak saçlara gömdü.
İkisininde en rahat uykusu olacağından şüpheleri yoktu.---
"Neredeydin?" Eve adım atar atmaz annesinin sorusuyla karşılaşmıştı. Bu onu korkuttu.
"Joohyuk ile-" açıklayacağı an annesi onun sözünü kesti. Baekhyun onun sinirli olduğunu görüyordu. Bayan Byun sinirlendiği zaman boynu kızarırdı.
"BANA YALAN SÖYLEME!" Dediğinde Baekhyun yerinden sıçrayıp bir adım geri gitmişti "Az önce Joohyuk onda kalan defterini getirdi" diye ekledi.
"Park Chanyeol'e gittin öyle değil mi?" Cevap vermeyen Baekhyun annesinin başını sallamasına sebep oldu "Odana çık ve beni bekle" dediğinde Baekhyun başını kaldırıp kadına baktı.
"A-anne-"
"Kes sesini! yukarı çık yapman gerekenleri biliyorsun, bende birazdan geliyorum" annesi ikinci kez söylediğinde Baekhyun korkarak merdivenlerden çıktı ve üzerini çıkardı. Yaraları daha yeni geçiyordu fakat şuan onu daha kötüleri bekliyordu.
Annesini beklerken düşündüğü tek şey acıdan çok, Chanyeol eğer vücudumu beğenmeyip benden ayrılırsa? Olmuştu.
Sırf YuruyenEyeliner04 durduk yere bölüm at demesi yüzünden bugün atıyorum jxbxj
Okumazsan öldürürümOy verip yorum yapan herkese teşekkür ederim çok sağolun 💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll Happy With You
FanfictionCover by: @ilgagsu "İlerde ne olmayı düşünüyorsun?" Uzun boylu genç sordu. Aslında umrunda degildi. "Çok güzel aşık rolü yapıyorsun oyuncu olmayı düşünmelisin." diyerek önerdi. Baekhyun onun böyle davranması yüzünden ağlarken, uzun adam çoktan odad...