~~~~~~~~Yoongi'nin ağzından~~~~~~~~~
Bara geldiğimde Jin Hyung'a selam verip işimin başına koyuldum. Bu bir kaç gündür farklı hissediyordum.
Nedenini bilmiyorum ama oldukça tuhaf hissediyordum. Genelde evde içki içerdim çoğu zaman , ama sanki içtiğim içki değilmişte kahveymiş gibi hissediyorum. Acı kahvenin tadını içki içmeye başladığımdan beri unutmuştum.
Jungkook'un çalıştığı kafeye gittiğimden beri içki içmiyor aksine kahve içiyordum. O kafeye ilk kez Jin ile gitmiştim. Artık Bardan sonra en çok takılıcağım mekanım orası olucak.
Aklımdaki düşünceleri bi kenara bırakıp yıkanmış ıslak bardakları elime aldım ve diğer elimdeki havluyla silmeye başladım.
Kafamı kaldırıp etrafa baktım. Herzaman ki gibi kenarda köşede yiyişen çiftler, sigara içenler, masada oturup sohbet edenler ya da masada oturanların kucaklarındaki sürtükleri görmek suratımı ekşitmemi sağladı. Bu yüzden etrafıma göz gezdirmeyi sevmiyodum.
"Yoongi"
Tanıdık gelen sesle elimdeki bardağı silmeyi bırakmayarak yavaşça kafamı kaldırdım. Karşımda tahmin ettiğim gibi Jungkook vardı.
"Naber?" Hevesle sorduğu soruya soğuk biçimde kısa bir cevap verdim şuan kimseyle konuşmak istemiyordum.
"Iyi."
"Bende iyiyim biraz kafa dağıtmak içmek için gelmistim önermek istediğin bisey varmı?" Diye sorunca aklıma gelen piçlikle sırıttım ve başımı aşağı yukarı salladım.
"Evet var bekle." Diyerek arkamı dönüp arkamdaki dolaptan yeşil peri denen içkiyi 3tane ufak fondip bardaklarına koydum.
Bardakları önüne ittim ve bana gülümsedi.
Ben daha çok gülümsedim. Içtenlikten çok piçlik barındıran bi gülümsemeydi.İlk bardakla fondip yaptığı zaman gözleri üzerimdeydi. Yüzünü ekşitti. Iğrendiği ve daha önce denemediği belliydi. Bakışlarımı gözlerinden çekmeden gülümsedim.
Gülümsememden cesaret almış olucakki kalan 2 bardağı peşpeşe kafasına dikti. Şaşırsamda belli etmedim.
"Çok soğuksun" diyerek ağzını yayarak konuşunca sarhoş olduğunu anladım.
Takmadım ve işime devam ettim. Yaklaşık yarım saat hiç ses çıkmayınca kafamı kaldırıp oturduğu yere baktım ama orda değildi. Etrada baktım ve sağımda kalan duvarda birinin onu duvara yaslayıp öptüğünü görünce kaşlarımı çattım.
Onu öpen adam Jungkook'un tişörtünün içine elini sokmuştu. Nedense rahatsız hissetmiştim.
Adam jungkook'un kalçalarını tutuyordu, sonra ellerini yavaşça bacaklarına kaydı ve hızla onu kucağına aldı.
Barın arkasında kalan odalara yöneldiklerinde elimdeki bardağı sıkarak kırdığımı Jin'in elimi hızla suyun altına tutup beyaz bi kumaşla sarmasından anladım. Gözlerim hala Jungkooktaydı. Bi süre sonra onların bir odaya girdiğini gördüm ve gözden kaybettim.
Elimi hızla çekip o odaya doğru ilerledim. Sert adımlarım yüksek seste çalan müziğin baslarıyla uyum içindeydi. Neden sinirlendiğimi bilmiyordum. Ellerimi yumruk yaptım sağ elimdeki sızıyı umursamadan odaya girdim ve görüntü bi süre duraksamamı sağladı.
Jungkookun altında sadece boxer vardı ve üstü çıplaktı. Bu sinirlerimi körüklerken adam onun üzerinde bacak arasındaydı beni duymamışlardı yüksek müzik yüzünden.
Bütün sinirimi elime toplayıp adamın saçlarından tutarak ayağa kaldırdım ve peşi sıra durmayan yumruklar attım. Adam neye uğradığını şaşırırken Jungkook'a baktım ve dirsekleri üzerinde doğrulmuş bizi seyrediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //
FanfictionHayat benim için sadece siyah yüzünü gösteriyor,her gözyaşıma yenisini ekliyordu.Bende sadece siyah yaşamaya çalıştım. B Başardım ve göz yaşı akıtmamaya alıştım, birdaha hiç ağlamadım. Şimdi Yeterince Siyahtım. Jungkook siyahıma damlatılan mavi bir...