~~JUNGKOOK~~
Yoongi beni eve getirdiğinde gitmesini istemediğim için bir kaç bahane uydurarak beni odamıza çıkarmasını istedim. Beni odama çıkardıktan sonra gitmeye yeltendi ama izin vermedim. Elinden bir kaza çıkmasını istemiyorum. Birine zarar vermesini istemiyorum, olan biten birşey yüzünden hayatını karartmasını istemiyorum.
İnadı ve nefreti yüzünden onu engelleyemiyorum.
Beni yakamdan tutup kenara attıktan sonra gitmişti. Gitmemesi için ayrılıkla tehdit etmiştim. Biliyorum bu kötü, çok kötü bir fikirdi ancak onu durdurmak istedim.
Belki gitmez umuduyla denedim ama o beni fırlatıp attı. Sırtımın ağrısı çok büyüktü. Canım hiç olmadığı kadar yanmıştı. Ama o umursamadan odadan çıktı.
Acıyla inlediğimde boğazımın acıdığını hissettim.
Taehyung ve Jimin geldiğinde gözlerimi yumdum ve inlememi içimde tuttum.
"Jungkook noldu?"
Yanıma gelip beni kaldırdıklarında, sırtımın acısını onlara belli etmek istemiyordum ama acı dolu haykırışlarımı duydukları için birşey yapmadım.
Bir süre oturduktan sonra Taehyung'un sorularının hepsini eksiksiz cevaplayarak, herşeyi açıklığa kavuşturmuştum. Bilmeye hakları vardı, onlardan birşey saklayamazdım.
Aşağı indiğimizde yine konuşmuştuk. Taehyung sonunda Yoongi'ye hak vericek bir konu bulduğu için sürekli beni azarlıyordu. Yoongi geldiğinde karnımda kelebekler uçuşmuştu.
Gitmemiş ve benim yanıma gelmişti. Yani en azından öyle düşünerek sevinmiştim. Sinirini ve kinini kontrol altına alarak, özür dileyeceğini düşünmüş ve yanılarak yerime oturmuştum.
O ise Bayan Min'in ev adresini öğrenmek için, ona mesaj atamamı istemişti.
Kavga etmesini istemiyorum. Canı yanabilir. TaeGi Hyung'a her ne kadar sinirli olsamda ona izin veremezdim.
Yoongi ilaçlarımı almak için eczaneye gittiğinde Taehyung ve Jimin kendilerine birer kahve yapmak için mutfağa gittiler. Kahve fincalarıyla salona gelirken bir yandan da sohbet ediyorlardı.
"Evet, bunu Yoongi geldiğinde yine konuşuruz."
Neyden bahsettiklerini anlamadığım için, daha doğrusu konuşmaları duymadığım için bakışlarımı Taehyung ve Jimin'e dikerek konuştum.
"Neyi Yoongi gelince konuşucakmışız?"
Jimin kahvesinden bir yudum alıp Taehyung'a baktı. Sözü ona veriyordu.
"Hepimiz biliyoruz, Yoongi ne Bayan Min'den ne de üvey abisinden hoşlanıyor."
Kafamı sallayıp devam etmesi için bekledim.
"Onu daha fazla zorlamamak için, iletişimlerini kesmeyi düşünüyorum. Yani bu bi nevi seninle konuşmam gereken bir konu. Hem onun kavga etmesini ve kendini yaralamasını istemiyorsun hemde annesine bağlanmasını istiyorsun?"
Haklı olduğu için tekrar kafamı salladım. Canımı yakıcak derecede bi haklılıktı. Kendi iyiliğim için değildi. Tamamen Yoongi içindi.
"Bence bu en mantıklı yol. Bayan Min'le konuşuruz. Yoongi tereddüt etmeden kabul edicektir, ama seninde düşüncelerin etkili."
Bağdaş kurup kucağıma kare yastıklardan birini koydum. Dirseklerimi yastığa dayayarak rahat bir pozisyonda oturdum. Derin bir nefes almak jstedim ancak içimdeki sıkıntı büyüktü ve buna izin vermedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //
FanfictionHayat benim için sadece siyah yüzünü gösteriyor,her gözyaşıma yenisini ekliyordu.Bende sadece siyah yaşamaya çalıştım. B Başardım ve göz yaşı akıtmamaya alıştım, birdaha hiç ağlamadım. Şimdi Yeterince Siyahtım. Jungkook siyahıma damlatılan mavi bir...