BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //

YEMEK

MEDYA: TAEGI (G DRAGON)

~~YOONGI~~

Hediyeleri verdikten sonra Jungkook saçma tribini atmayı kesmişti. Akşam yemeği için aldıklarımı giyiceğini söyleyip , beni öpmüştü. Beklemediğim için ufak bir kalp krizi geçirdim.

Şimdi televizyon izliyorduk. Uyumak istiyordum. Bu yüzden kalkıp Jungkook'un olduğu koltuğa ilerledim. Ona sormadan battaniyeyi kaldırarak içine girdim. Sırtı dikti. Bende yan dönüp, beline sarıldım. Elini saçlarımın arasına sokup, bir kaç tutamı işaret parmağında çevirdi.

Bacağımı, bacaklarının üzerine atarak daha sıkı sarıldım. Sağ kolunu, omuzumun üzerine koyarak aşağı kaydı. Böylesi daha iyiydi. Yüzümü, boyun girintisine sokup kokusunu ciğerlerime çektim. Ciğerlerim bayram ederken gözlerimi kapadım. Jungkook'ta bana dönüp kolunu sardı. Vücutlarımız birbirine değerken zar zor nefes alıyordum.

Bilincim kapanırken en son hissettiğim şeyse, dudaklarımın üzerine konan minik öpücüktü.

~~JUNGKOOK~~

Yanımda Yoongi'nin varlığıyla birlikte güzel bir uyku çekiyordum. Daha doğrusu henüz uyumamıştım. Gözlerim kapanıcak gibiydi ama düşüncelerim sanki uyumama engelmiş gibi geliyordu.

Yoongi'nin bana aldığı hediyeleri çok beğenmiştim. Sabah uyandığımda mutluydum. Ona sarılıyor öpüyordum ancak, onu kolay affettiğim için bana tekrardan acı çektiricekmiş gibi hissediyorum. Bunun için önlem almalı ve karakterimi baskın bir şekilde ortaya koymalıydım. Ona durup dururken soğuk davranmamın sebebi de buydu. Sonuçta içimde kendimle bir savaş veriyordum ve bunun sorumlusu oydu. Onu sevdiğim için affediyorum, göz yumuyorum. Daha sonra bir hata ve bum!

Sonuç olarak onu tekrar affettim. Ikimiz içinde en iyisi buydu. Budur yani. Bu olmalı.

Akşam Bayan Min ve oğlu için bir yemek ayarlamıştık. Güzel bir restoranda yer ayırttığını söylemişti Bayan Min. Oğlunu geri kazanmak için elinden gelen herşeyi yapıyordu. Yoongi bu konuda salak olduğu kadar bencildi de. O zor zamanlar geçirirken annesi de güllük gülistanlık yaşamamıştı. Şahsen ben bir erkek olarak o kadar tecavüze uğrasam intahar ederdim. Ama Bayan Min oğluna tekrar kavuşmak için yaşmayı tercih etmişti. Farkındayım Yoongi'nin Bayan Min'i hala sevmediğini ve onunla aynı ortamda durmak istemediğinin.

Anne şefkatinden yoksun biri olsamda Taehyung ve ailesi bana bu yokluğu hiç hissettirmedi. Yine de insan, derdi olduğunda omuzunda ağlamak istediği, güzel kokulu bir anne arıyor.

Benim annem, ben ufakken hayata gözlerini yumdu. Küçüklüğümden bu yana hala annemin öldüğünü kolayca kabullenemiyorum. Onunla olduğum anılarım bile silik silik. Yüzünü dahi hatırlamıyorum. Yoongi, onca seneden sonra Annesine kavuşmuş ve ergen triplerine giriyor. Ulan Anneni Buldun Daha Ne Istiyorsun?!

Herneyse, eminim Yoongi bir süre sonra herşeyin farkına varıcaktı. Annesi onun için bunca şeyi göze alarak yaşamıştı. Yoongi, bir aileyi hakedicek kadar güzel bir insandı, o kabullenmese bile.

Elimle, başını göğüsüme yasladım ve saçlarını öptüm. Yeşil saçlarını değiştirmesi gerekiyordu. Fazla dikkat çekiyordu ve bu kıskanmamla kalmıyor, boynumdaki damar patlayacak kadar sinirlenmeme sebep oluyordu. Sıradan bir renk bile onu mükemmel kılarken, yeşil....

Taehyung ve Jimin şirkete gittikleri için evde tektik. Rahatsız olmasın diye televizyonu kapatıp gözlerimi kapattım. Nefes sesi bile beni rahatlatıyordu.

~~TAEHYUNG~~

Jimin'in şirkette olan işleri için gelmiştik ve bu işin içinde bende olduğum için benide peşinde sürüklemisti. Hoş, o sürüklemese bile zorla gelirdim. Burda çalışan derin yırtmaçlı bekar kızlar, derin yırtmaçlı evli kadınlar, derin yırtmaçlı sürtükler ve yırtmaçsız kızlar vardı. Hepsinin gözü benim Mükemmel Jimin'imdeydi. Jimin mükemmel bir şekilde takım elbisesiyle yürürken ben yanında sıradan bir şekilde gelmiştim. Siyah dar bir pantolon ve  kırmızı-beyaz çizgili bir gömlek giymiştim. Altında beyaz ince bir tişort vardı. Bu yüzden bir kaç düğmem açtı.