KÂBUS

45 3 0
                                    

~~Jungkook~~

Bayan Min....

Ona sarıldığımda Anne şefkatini iliklerime kadar hissetmiştim. Yoongi'nin önüne gelen bu güzel şansı elinin tersiyle iticek olması sinirlerimi bozdu.

Ben şirkete gitmeseydim de Jimin, ben yokken Yoongi'yle konuşup Bayan Min'i çağırsaydı. Kesinlikle Bayan Min'i şirketten kovmaya çalışır başaramazsada kendi kapıyı çarpar çıkardı. Ayrıca, Bayan Min'in önünde benden özür dilemesi hoşuma gitsede onu kolay kolay affetmiyecektim. Ne düşünüp gittiğini, neden beni yanlız bıraktığını ve neden  bana bu kadar soğuk davrandığını bilmiyordum.

Yoongi'nin iniş çıkışları bir insanı hayattan bezdiricek kadar kötüydü. Bana, benden ayrı kaldığı süre boyunca kendiyle çeliştiğini söyledi. Inanmak istemesemde, yapıcak başka birşeyim yoktu. Ayrıca hala aklımın köşesinde dolaşan bir konu vardı. TaeGi Hyung, Yoongi isminin tanıdık geldiğini söylemişti. Belki de tanıyordu da sadece benim sevgilim olduğunu bildiği için öyle dedi. Bunu düşünmeye kalksam sanırım uyuyamazdım.

Şirkette Bayan Min'le sarıldıktan sonra ona gelen bir telefonla eve gitmişti. Bayan Min odadan çıkar çıkmaz Taehyung, Yoongi'ye bir yumruk atmıştı. 'Sevişmediğimiz için beni evde yanlız bırakıp, soğuk davrandığı' için onu orda dövmüştü.

Yoongi her açıklamaya çalıştığında da onu yumruklarıyla susturmuştu. Jimin, onu izlerken ben Taehyung'u durdurmaya çalışmıştım. Başaramamamın yanında yumruğunu kaldırırken dirseği karın boşluğuma gelmiş ve nefessiz bir şekilde yere yığılmama sebep olmuştu. Ben yerde nefes almak için debelenirken, Jimin doktoru aramıştı.
Taehyung, tekrar Yoongi'yi dövmüştü. Bu sefer ki sebep ise onu döverken benim yaralanmamdı. Yani Taehyung'a göre, Yoongi adilik yapmasaydı, Taehyung onu dövmek zorunda kalmazdı. Taehyung onu dövmek zorunda kalmasaydı bende yaralanmazdım.

Şimdi ise evdeydik. Yatakta sırt üstü uzanıyordum. Taehyung yanımdaydı. Yoongi her yarım saatte bir yanıma geliyordu. Onunla tek kelime bile konuşmamıştım. Konuşursam, çok ağır şeyler söylerdim çünkü.

"Iyi misin Jungkook? Istediğin birşey var mı?"

Doğrulmaya çalıştım ancak göğüs kafesimin ortasına giren ağrıyla, acıyla inleyerek vazgeçtim. Taehyung kalkıp doğrulmama yardım ederek sırtıma bir yastık daha koydu. Şimdi daha iyiydi.

"Kapıyı kitler misin? Sürekli girip durması sinirimi bozuyor."

Olumlu anlamda kafa sallayıp kapıyı kitledi ve yanıma oturdu.

"Taehyung?"

"Hm?"

Ona baktığımda çatık kaşlarıyla yatak örtüsüne baktığını gördüm.

"Ne düşünüyorsun?"

Bana bakmadan konuşmaya başladı.

"Yoongi seni çok üzüyor. Ruhsal olarak daha ne kadar dayanabiliceğini düşünüyorum. Senin yaptıkların ve onun yaptıklarını tartmaya kalksak, onunkiler daha ağır basar. Sen narin birisin, duygu bakımından. Sen bir şaka yapıyorsun, ben mahfediyorum. Cezasını sana veriyor. Seni mahfederek. Biliyorum.....senin için hastanelik oldu, katil olmayı göze aldı, adam yaraladı ama sanki bunları yaptığı için seni yorması saçma."

Böyle düşündüğünü bilmiyordum. Bir bakıma dediklerinde ne kadar haklı olsada ben Yoongi'yi seviyordum. Sevdiğim için affediyordum. Başka birine giderse, kahrolurdum.

Taehyung'un eline uzanıp elini tuttum. Çok güzel bir abiydi o.

"Taehyung, farkındayım. Benim için üzülüyorsun ama üzülme. Ben iyiyim. Yoongi sadece aklına geleni yapıyor. Beyniyle hareket ediyor. Bense kalbime ve duygularımla adım atıyorum."

BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin