BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //

HALSİZ MİYİM?

~~~Jungkook'un ağzından~~~

Yoongi eve döndüğü için çok mutluydum. O 1 ay berbat geçmişti. Ölmeden Cehennemi tatmıştım. Şimdi o muhteşem kokusunu istediğim zaman koklayabiliyodum. Sesini, duyabiliyordum.

Kolumu sıkıca sardım, zayıf bedene. Yoongi'le birlikte televizyon izliyorduk. Jimin ve Taehyung yukardaydılar. Ne yaptıklarını bilmiyorum. Gelen inleme sesiyle kafamı hızla kaldırıp, Yoongi'ye baktım. O bana sırıtarak bakıyordu.

"Çok eğleniyor olmalılar."

Ah! Tanrım! O kadar uyudu ama hala sapıklığı hiç uyumamış kadar dinçti.

"Olabilir."

Fısıldadıktan sonra televizyona döndüm. Odaklanmaya çalışıyordum fakat Jimin'in inlemesi buna izin vermiyordu. Lanet duvarları daha kalın yapsalardı ya.

Boynuma sürten burun ve sıcak nefesle dona kaldım. Elli omuzumdan yavaş yavaş sürterek elime indi. Fısıldadığında tüylerimin diken diken olduğunu hissettim.

"Bende eğlenebilmek isterdim."

Şuan çok güçlü sayılmazdı. Uyanalı saatler oluyordu. Yürümeyi ve koşmaya bile yeni yeni alışırken, sex.... onu biraz zorlar bence.

"Kendini iyi hissettiğinde, biraz kilo aldığında neden olmasın."

Konuştuktan sonra etkili olması için güzel olduğunu düşündüğüm bir tebessüm sundum.

"Ah, Jungkook. Her zaman sex için yeterince gücüm vardır."

Bende onunla sevişebilmek isterdim fakat soluk ten rengi ve zayıflığı beni endişelendiriyodu. Dokunsam kırılıcak gibi zayıftı. Iki bacağı, benim bir bacağım ediyordu. Bilekleri çok inceydi. Kasları yok olmuştu.
"Sorun senin gücünün olup olmamasında değil. Sadece çok zayıf ve halsiz görünüyorsun. Endişeleniyorum. Seni eski haline getirene kadar sevişmeyelim."

Kafamı eğip ellerime baktım. Omuzlarımdan gelen baskıyla sırtım, koltukla buluştu. Yoongi bacak arama girip üzerime çıktı. Şaşkınlıkla ola bakıyordum. Güzel sarı saçları, anlıma değiyordu. Bacak aramdan kendini bana bastırdığında dudağımı dişledim. Yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırarak konuştu.

"Sence halsiz mi görünüyorum?"

Azgın pislik.

"Halsiz görünüyorsun. Hâlâ."

Kaşlarını çatmıştı. Üzerimden doğrulunca , vazgeçtiğini anladım ve bende doğruldum. Ayağa kalktığında peşinden gitmeye başladım. Trip mi atıcaktı?

Yanına vardığımda durdu ve beni omuzlarımdan iterek duvarla buluşturdu. Dudaklarımı öpmeden önce konuştu.

"Halsiz değilim. Yapalım."

Gözlerimi devirerek alayla konuştum.

"Evet, Yoongi. Hıhı."

Piç gülüşünden korkmam gerekiyor muydu?

●●●●●●●

"Iğh Y-yoongi y-yavaş!"

Halsiz olmadığını kanıtlamak istercesine çok fazla hızlanıyordu ve ben zevkten ölmek üzereydim. Hızını düşürmeden nefes nefese konuştu.

"H-halsiz miymişim? Ha! Imğh."

İçimde git gellerini hızlandırıyordu. Dizlerimin üzerindeydim ve arkam Yoongi'ye dönüktü. O ayaktaydı ve yere basıyordu. Ellerimi birbirine bağlamıştı, adi herif. Elini benim aletime atınca sert bir şekilde inledim. Çok sertleşmiştim ve sızlıyordu.