BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //

BU BİZİ(M) İÇİN BİR FIRSAT

~~YOONGI~~

Gözlerimi açtığımda güneş ışığına alışmam biraz uzun sürmüştü. Yanımda Jungkook'u göremeyince ayaklandım. Dün geceki gerilim fazlasıyla uykumu getirmişti ve sanırım arabada uyuya kalmıştım.

Ayaklanıp, banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı geçen hafta siyaha boyatmıştım. Siyah halini çok seviyorum çünkü bu renk saçımın doğal rengi.

Kurulanıp aşağı indim. Üzerimde sadece düşük bel gri bir eşortman vardı ve bu sıcakta bile fazla geliyordu.

Mutfağa indiğimde Jungkook birşeylerle ilgileniyordu. Çıplak sırtı, kol hareketlerine göre gerilip duruyordu ve ben kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum. Belindeki gamzeler görünüyordu, yuvarlak kalçası şortunun altından belli oluyordu.

Sakin ol Yoongi.

Yaklaşıp ellerimi beline yerleştirdim ve bedenimi ona yasladım.

"Oh, uyandın mı?"

"Hayır, hala uyuyorum."

Çenemi omuzuna koyarak yaptıklarını izlemeye başladım.

"Iyi uyudun mu?"

Parmaklarımı karın kaslarında gezdirerek gözlerimi kapadım ve konuştum. "Elbette."

Dudaklarımı omuzuna bastırıp, sağ omuzuna doğru bir yol çizdim.

"Yoongi..."

Elindeki bıçağı bırakarak bana döndüğünde dudaklarımı kaldırmadan köprücük kemiklerine indim. Ellerini omuzlarıma yerleştirip sarıldı.

"Jimin ve Taehyung evde yoklardı. Nerede olabilirler?"

Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. "Aramadın mı?"

"Aradım ama telefonları kapalıydı."

Sırıtıp konuştum. "Belki başbaşa vakit geçirmek istediler..."

Dudaklarına yaklaşırken fısıldadım. "...bu bizim içinde bir fırsat değil mi?"

Gözlerini devirip gülümsedi. "Belki?"

● ● ● ● ●

"Y-yoongi ımğh!"

Aletinin ucunda dilimi gezdirerek doğruldum. Derin nefesler alıyordu ve altındaki çarşafa eziyet ediyordu. Tapılası görüntüden gözlerimi ayırmadan üzerine eğildim. Sertleşen penislerimiz birbirine değerken gözlerini yumdu ve sertçe inledi. 

Nefeslerimiz birbirine karışırken bacaklarını araladım. Ben söylemeden elini sağdaki çekmeyeceye uzatarak kayganlaştırıcı kremi verdi.

Elindeki kremi alarak iki parmağıma yaydım. Parmaklarımı deliğinin etrafına sürerken beni dikkatle izliyordu. Bir parmağımı içeri itikledim.

"Imğh!"

Birkaç kere git gelden sonda ikinci ve üçüncüyüde yolladım. O inledikçe daha da sertleşiyordum. Artık sızlıyordu.

Parmaklarımı çıkarıp, penisimi bir kaç kere çekiştirdim ve kendimi ona konumlandırdım. Üzerine eğilip alt dudağını emdim ve dişlerim arasından çekiştirerek bıraktım. Sağ elimi aşağı indirip penisimi deliğine ve aletine sürttürmeye başladım.

Bu zevk inanılmazdı. İkna etmem uzun sürmedi. Zaten ikimizde de istek varken bu kaçınılmazdı. Anlımı omuzuna yasladım ve gözlerimi kapattım. Penisimi deliğinin olduğu kısımda durdurarak kendimi yavaşça içeri ittim.

Ellerini omuzlarıma koydu ve ordan da ensemdeki saçlara çıktı. Dokunduğu yerler yanıyordu. Biz yanıyorduk. Zevkten, şehvetten...

Aletimin ucunu sokup geri çıktım ve bir anda kökledim.