~~~~~~~~~~~~~Jimin'in ağzından~~~~~~~~~~~~
Uyandığımda etrafıma bakındım. Burası benim odam değildi. Namjoon hyung, Jin hyung, Yoongi, Se Na ve Hoseok, Jackson. Hepsi burdaydı ve uyuyolardı. Yastığımın altındaki telefonumu çıkararak saate baktım sat sabahın 10'uydu. Kimseyi uyandırmamaya dikkat ederek odadan çıktım. Arkama saplanan acıyı umursamamaya çalışıyordum, bir yandan istemiyordum çünkü her acıyı hissettiğimde dün gecenin götüntüleri gözlerimin önüne geliyordu ve kalbim maratondaymış gibi hızlıca çarpıyordu.
Su içmek için mutfağa iniceğim sırada Taehyung uyanmış ve kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Masaya kahvaltılıkları yerleştiriken beni farketti. İşine devam ederken konuştu.
"Günaydın, arkan nasıl?"
Sabah sabah. Acıyor, acıyor ama tatlı tatlı acıyor.
"Günaydın ve fena sayılmaz."
Gülümsediğini yandan kıvrılan dudağından anlamıştım. Yerim ama o sıfatını.
O işini yaparken bende fısattan istifade inceleyebilirdim onu. Üzerindeki siyah pantolon bacaklarını sarmıştı. Ince ve uzun olan bacakları oldukça sexy görünüyordu. Üzerindeki ince siyah tişört köprücük kemiklerini sergiliyordu. Onunda üstündeki gri yelek poposunu kapatmıyordu. Poposu çok tatlıydı. Uzun parmaklı kemikli elleri çok güzeldi. Hafif esmer teni pürüssüzdü. Yüzü bir ilah gibiydi. Çekik gözleri, biçimli kaşları ve dudakları adeta ben bir harikayım diye bağırıyordu.
"Dikizleme işin bittiyse ekmekleri dilimlemeye başlayabilirsin Park dikizleyici Jimin."
Bunu dedikten sonra bana kare gülümsemesini sundu. Cidden eriyecektim. Asılı olan ekmek sepetinden bir ekmek alarak çekmecen bıçak çıkardım ve dilimlemeye başladım. Dilimleme işim bittiğinde arkamı döndüm ve sofra hazırdı.
"Hadi gel herkesi uyandıralım."
Aklıma gelen piçlikle gülümsedim. Ne geldi lan benim aklıma.
"Taehyung fısfıs gibi birşey var mı?"
Kafasını salladı ve bir tne fısfıs getirdi. Içini suyla doldurdum. O da anlamış olucakki piç gülüşüme katıldı.
Odaya çıkarak kapıyı açıcaktık ki arka kapının açılma sesini duymamızla kafamızı oraya çevirdik Jungkook uyanmıştı.
"Napıyorsunuz orda?"
"Şşş sessiz ol Kookie gizli görevdeyiz."
Gülümseyip yanımıza geri geldi. Misafir odasının kapısını sessizce ve yavaşça açıp içeri girdik. Kapıyı açık bıraktık ki kaçması kolay olsun . Elimdeki fısfısla sırayla hızlı bir şekilde hepsinin yüzlerine su sıktım ve kapıya koştum orda beni bekleye Taehyung ve Jungkook'un yanında uyanmalarını bekledim. Jackson uyandı ve herzmanki gibi mal mal konuştu.
"Amına koyayım bu da ne böyle şeytan mı işedi lan yüzüme?"
O ne biçim tepki lan? Jackson'dan sonra Se Na uyandı.
"Ah hangi aptal yaptı bunu?"
Biz karnımız yarılana kadar gülüyorduk ama nefesimizi tutmuştuk. Kıpkırmızı olmuştuk.
Hoseok uyandığında şişik gözleriyle etrafa baktı ve Se Na'ya sarılıp tekrar uyumaya koyuldu ama ben izin verirmiydim hayır.
Yanına ulaşıp yüzüne bir fıs daha sıktım.
"Hay sikeyim seni Jimin."
Kkkk. Piçlik yaşasın. Se Na Hoseok'un ağzına parmak uçlarıyla vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //
FanficHayat benim için sadece siyah yüzünü gösteriyor,her gözyaşıma yenisini ekliyordu.Bende sadece siyah yaşamaya çalıştım. B Başardım ve göz yaşı akıtmamaya alıştım, birdaha hiç ağlamadım. Şimdi Yeterince Siyahtım. Jungkook siyahıma damlatılan mavi bir...