Hikayeyi jimin'in ağzından başlatıyorum. Iyi okumalar.
Saat sabahın 5'ini gösterirken hala şirketteydim ve bitirmem gereken dosyaların incelemelerini yapıyordum. Iki gündür uykusuzdum ve aralıksız çalışıyordum.
Son bir dosya kaldığını görmemle fire dansını yapıcaktım. Herneyse, o hissi içimde tutarak o dosyayıda tamamladım. Çok yorulmuştum.
Biliyorum şirketin başına isteyerek geçtim herşeyi isteyerek yapıyorum ama bunların tek nedeni ilerdeki ailemin evleniceğim kadının ve çocuğumun hayatının düzenli olmasının garantisi alabilmek içindi.
Dosyayı bitirdikten sonra deri sandalyeden kalkarak kapıya yürüdüm. Şirkete yeni yeni gelen çalışanlar vardı ve gece hiç gitmeyen mesai yapanlar.
Çıkışa doğru yürüyerek arabama bindim ve kendi evime sürdüm. Eğer annem benim bu halimi görürse bir hafta beni şirkete yollamazdı, bu yüzden kendi evime gidicektim. Telefonumun karanlık ekranından kendime bir kez daha baktım ve sarı saçlarım dağılmıştı göz altlarım mordu ve ben çirkin görünüyordum.
Umursamadan eve sürmeye devam ettim. Eve vardığı da güvenlik kapıyı açtı ve kapı girişinde arabadan inip anahtarı parketmesi için güvenliğe verdim.
Eve girer girmez hızla adımlarımı odamdaki banyoya çevirdim. Üzerimdeki herşeyden kurtulup, sıcak suyun vücumu rahatlatmasına izin verdim. Hızlıca yıkanarak belime siyah havluyu bağladım ve altıma bir boxer geçirdim.
Yatağa girdiğimde telefonum çalmıştı.
"Ahh , hadi ama uyuyacaktım ben." Diye söylenirken Namjoon'un aradığını gördüm. Aramayı cevapladım ve telefonumu kulağıma götürdüm.
"Efendim Namjoon hyung?" Sesimin uykulu çıkmasını önemsemedim.
"Jimin nerdesin? Şirkete geldim ama yoktun." Gözlerimi kapatarak başımı yastığa koydum ve konuştum.
"Evdeyim hyung iki gündür aralıksız çalışıyorum ve çok yorgunum bir kaç saat uyumak istiyorum ayrıca bu saatte neden şirkete geldin bisey mi oldu?" Diye aklımdakı soruyu sordum.
Arabasına bindiğini arkadaki seslerin kesilmesinden anlamıştım
"Hayır sadece ne iş ile ilgileniyosan onu bırak ve bugün biraz takılalım dicektim ama sen zaten evdeymişsin. Herneyse sen uyu ben eve geliyorum geldiğimde kahvaltı hazırlar seni uyandırırım bugün izinlisin."
Dediği şeyleri mırıldanarak onayladım ve telefonu kapatarak uykunun kollarına kendimi bıraktım.
●●●●●●●●Namjoon'un ağzından●●●●●●●●●
Jimin ile telefonu kapattıktan sonra eve alısveriş yapmak için bir marketin önünde durdum.
Arabadan inerek marketin kapısına yöneldim. İçeri girdiğimde kapının ağzındaki arabalardan birtane aldım ve sürmeye başladım o sırada kahvaltılık olan ne varsa arabaya atıyordum.
Salam, sosis, dondurulmuş patates, yumurta, süt, peynir, zeytin aldıktan sonra bi kaç paket cips biraz jelibon ve kola da almıştım.
Manav reyonundan domates ve salatalık aldıktan sonra saatin 8 olduğunu gördüm. Jimin büyük ihtimal 2 saattir uyuyordu ve daha uzun uyuması için yavaş yavaş alısverişimi yapıyordum ve öylede devam ettim.
Kasaya giderken önümdeki erkeğin geniş omuzları ve dolgun kalçaları ilgimi çekmişti. Bir erkeğe göre oldukça diri bi vücudu vardı. Kadınlar ilgimi çekmezdi. Bar sahibi olduktan sonra karşı cinsimden iğrenmeme yeticek kadar çok şey gördüm çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BETTER TOGETHER // Yoonkook // TaeMin // Namjin //
FanficHayat benim için sadece siyah yüzünü gösteriyor,her gözyaşıma yenisini ekliyordu.Bende sadece siyah yaşamaya çalıştım. B Başardım ve göz yaşı akıtmamaya alıştım, birdaha hiç ağlamadım. Şimdi Yeterince Siyahtım. Jungkook siyahıma damlatılan mavi bir...